Fairway tradutor Português
30 parallel translation
Burası 18. parkur. Turun sonuna geldim.
Este é o 18 fairway, e eu estou no relvado.
Güzel bir düzlüğe çıktım ve ve kum üzerinden çok güzel bir vuruş yaptım.
Passei para o tee... e dei uma tacada genial, mesmo até ao meio do fairway.
Al şu topu... doğruca çimenlere yolla.
Pega na bolinha... e atira-a para o fairway.
Bana boş yer lazım.
Preciso de um fairway.
Sayı alabilmesi için, topu tekrar piste atması... yeşile geri dönmesi gerekecek.
Tem de voltar a põr a bola no fairway, depois Iançá-la para o green... e ver se faz par.
Jacobsen, sahada... Alt vuruş 8 yaparak... 18. delikte olan Roy McAvoy'la berabere kaldı.
Jacobsen está no fairway... com par menos 8... empatado na liderança com Roy McAvoy, no 18º tee.
İlk açıklığın sağından geçer geçmez.
Fui ao chão no 1 ° fairway.
Fairway...
Caiu no "fairway"!
- Peki, bu iyi. Topu fairway'e koyuyorum, sonra.
Óptimo, eu só tenho que pôr lá a bola para atingir o "fairway".
Çim sahaya kadar kovaladık, sonra bir kum tepesinde öldü.
Perseguimo-lo pelo fairway e depois morreu num bunker.
Fairway, değil mi?
No Fairway, não é?
- Fairway Fragnences.
Fairway Fragrances. Onde é que são os vossos escritórios?
Herkes görünür bir yerde olsun.
Todos para o fairway.
Haydi kımıldayın.
Vamos lá. Para o fairway.
Sahaya.
Para o fairway.
FAIRWAY "BÖYLE MARKET YOK"
FAIRWAY "UM MERCADO ÚNICO"
Annem Fairway'de onun annesine rastlamış ve tabi konuşmuşlar.
E a minha mãe encontrou a mãe dele no mercado e puseram-se a falar.
Belki bir şeyler bulabilirm.
Poderia encontrar o "fairway".
Çimenli yol biraz dar.
O fairway é um pouco apertado.
Fairway marketinin poşetleri olduğuna göre yakınlarda oturuyordu.
Acho que morava perto, ela estava com sacos de compras.
Fairway'de, verdiği histen dolayı kolunu kahve tanelerinin içine sokmasını.
Como enfiava o braço todo nos grãos de café no Fairway, porque gostava da sensação.
434, Altos ve Fairway'in köşesinden silah sesleri geldi.
434, tiros na esquina da Altos com a Fairway.
Musa topa gelir ve çok güzel bir vuruşla çim alanın ortasına 250 yardalık bir atış yapar.
Moisés aproxima-se do tee e faz uma bela tacada, 230 metros para o meio da fairway.
- Fairway'de poşetleme yapardım.
Costumava empacotar compras em Fairway.
Eğer salyangoz baban marketten bir dönebilse.
Se a lesma do teu pai algum dia regressar do supermercado "Fairway".
Markete gittiğin için teşekkür ederim.
Obrigado por teres ido ao "Fairway".
14. serbest geçişin sol tarafında kalıyor.
- Foi no lado esquerdo do 14º fairway.
Bu toplantıyı Fairway'deki golf sahasında mı yapsaydık?
Devíamos estar a ter esta reunião no campo.
Seçmeleri terk edip çıktım ve Fairway süpermarketine zeytinleri taciz etmeye gittim.
Aí eu abandonei o teste e me dirigi ao supermercado Fairway para molestar azeitonas.