Falconer tradutor Português
43 parallel translation
HEMŞİRE SHARON FALCONER SİZİ KURTARABİLİR
A irmã SHARON FALCONER PODE SALVÀ-LO
- Hemşire Falconer!
- Irmã Falconer.
Nasıl yani, Hemşire Falconer.
Ora essa, irmã Falconer.
Hemşire Falconer'den mi?
Da lrmã Falconer?
Hemşire Falconer'in yanındaki bey.
O senhor que está com a irmã Falconer.
Ama Hemşire Falconer gülmedi.
Mas a irmã Falconer não se riu.
Billy Sunday, Peder Biederwolf, Gypsy Smith, iki kere de Hemşire Falconer tarafından.
Pelo Billy Sunday, Rev. Biederwolf, Gypsy Smith e 2 vezes pela irmã Falconer.
Söylesene, bütün bu zaman boyunca... Sarah ve benim... Hemşire Falconer ve benim...
Diga-me, enquanto a Shara e eu - a irmã Falconer e eu...
Hemşire Falconer'le pişman olun!
Arrependam-se com a irmã Falconer.
Sharon Falconer Ekspresi'nde, doğrudan en tepeye!
Vamos até ao topo no Expresso da irmã Sharon.
Hemşire Falconer kiliselerinizi doldurabilir.
A irmã Falconer pode encher as vossas igrejas.
Hemşire Falconer "İsa için tokalaşın" dediğinde, koro şarkı söylemeye başlıyor.
Quando a irmã Sharon diz "Um aperto de mão em nome de Jesus", o coro canta.
Altı yıllık taşra başarısından sonra, Hemşire Sharon Falconer F-A-L-C-O-N-E-R huysuz ve coşkulu metropol halkıyla karşı karşıya geldi.
Após seis anos de sucessos rurais a irmã Sharon Falconer - F-A-L-C-O-N-E-R - enfrentou uma multidão imensa, indócil, metropolitana.
"Nebraska'yı kurtaran baba, oğul ve kutsal ruhu izledim :..." "... Falconer, Gantry, Morgan "
"Eu vi esta trindade profana salvar o Nebraska."
Ona Hemşire Sharon Falconer deyin.
Diga-lhe que é a irmã Sharon Falconer.
Sahip olduğum tek üst tabaka şey Falconer adı.
A única classe que tenho é o nome Falconer.
Ben artık Sharon Falconer'im.
Eu sou a Sharon Falconer.
Birazdan Hemşire Sharon Falconer'in sesini duyacaksınız, ama korkarım Elmer Gantry'ninkini değil.
A qualquer momento vão ouvir a voz da irmã Sharon Falconer, mas não a de Elmer Gantry, infelizmente.
Falconer.
Falconer.
Binbaşı Falconer.
Major Falconer!
- Binbaşı Falconer ve düşes.
- O major e a duquesa.
Falconer, Nazi ordusunu burada durdurmayı deneyecektir bu bir şatoya mal olsa bile.
O Falconer vai tentar deter o exército dos alemäes aqui mesmo se o preço for um castelo.
Binbaşı Falconer deli.
O major Falconer está doido.
Savaş Binbaşı Falconer'ın tarafında.
O major Falconer tem a guerra do lado dele.
Binbaşı Falconer, kıçı çiçekli bir şövalye falan mı? Üzgünüm rahip.
Lembràmo-nos de levar ao major um tanque alemäo no nosso escudo.
O bir asker. Bir bizona benziyor.
O major Falconer é algum cavaleiro com uma flor no cu?
Bir tank kullanmak neden bu kadar zor?
Vamos subir este tanque pela ponte levadiça do major Falconer.
Şimdi de Falconer'a savaşı nasıl kazanacağını anlatmalıyım.
Calma, tenente. Eu trato de tudo.
Şatoya dönsen iyi olur.
Agora tenho de ensinar o Falconer a ganhar uma guerra.
John Cheever'ın, Şahinci kitabı.
- The Falconer, de John Cheever.
Bay George Falconer'ı aramıştım.
Estou a ligar para o Sr. George Falconer.
- Aradığınız için teşekkürler Bay Ackerley. - Hoşça kalın, Bay Falconer.
- Obrigado por ter ligado, Sr. Ackerley.
- Profesör Falconer? - Efendim?
- Professor Falconer?
Merhaba, Bay Falconer.
- Olá, Sr. Falconer.
Buyurun, Bay Falconer?
Sim, Sr. Falconer.
Tatlım, Bay Falconer'ı neden böyle rahatsız ediyorsun?
Querida, porque estás a aborrecer o Sr. Falconer?
Jennifer, Bay Falconer'ı rahat bırakalım da işlerini yapsın. Hoşça kal, George.
Jennifer, deixa o Sr. Falconer voltar para os seus assuntos.
16. yüzyıldan Falconer el yazmalarıdır.
É um manuscrito do Falconer do século XVI.
Falconer'i hatırlıyor musun?
Lembras-te da falcoeira?
İki Falconer'le de çıktın mı?
Namoraste duas falcoeiras?
Evet. Binbaşı Falconer nerede?
Queria salvar o castelo.
Çalı çitin üzerinden atlarlarken dişlerini dağıtıyordur.
Onde està o major Falconer?
Binbaşı Falconer?
- Tenho, meu major.