Fatal tradutor Português
1,703 parallel translation
Omuriliğimde tehlikeli bir tümörün bulunduğunu öğrenmemden iki gün sonra bir omurilik cerrahı gökten indi.
Dois dias depois de descobrir que tinha um tumor fatal na coluna, um cirurgião caiu do céu.
Yani iyi bir yaşam için ölümcül bir çekiciliğin var.
Então tens uma atracção fatal pela boa vida.
Ölümcül darbe diğer yaraları yüzünden hemen belli olmadı.
Não vimos o golpe fatal.
- Kuduz yüzde yüz ölümcüldür.
- A raiva é 100 porcento fatal.
14 yıl önce öyle bir olay vardı ki. Maalesef, sonu ölümle bitmişti.
Há 14 anos, houve um caso desses que, infelizmente, teve um desfecho fatal.
İki tarafta üstünlük saglayamamıştı.
Nenhum dos lados fez o golpe fatal.
Bir insan hakkında ne kadar çok şey öğrenirsen ölümcül "Oh" anına yakalanma şansın artar.
Quanto mais conheces uma pessoa, mais hipóteses tens de atingir o momento "Oh" fatal.
Gece yarısı ormanda yılan vs. varken kaçmak iyi bir fikir değil.
Agora, vou ter de decidir se vale a pena arriscar já que um deslize aqui pode revelar-se fatal.
Burada kaybolmanız ölümcül olabilir.
Perder o sentido de orientação aqui pode ser fatal.
Ama tüm çekime kapılanların sonu ölüm olmaz.
Mas nem todos os visitantes têm uma atracção fatal com as plantas-jarro.
! - Ölümcül çarpışmaya 58 saniye.
Alarme de colisão. 58 segundos para o impacto fatal.
Pekala en azından ölümcül biri değil. Dünya insanlarına sıradan atakları, şikayet etmiyorum..
Bem, pelo menos é menos fatal que os ataques usuais ao pessoal da terra, não que eu esteja a reclamar.
"Temel İçgüdü 2" filmine bilet almak için kare tuşunda basın.
Para bilhetes para ver o "Instinto Fatal 2", carregue na tecla cardinal.
Yıkıcı, ölümcül ve tedavi edilemez.
Degenerativa, fatal, incurável.
Ve korkarım ölümcül olabilir.
E, infelizmente, pode ser fatal.
Dur, ölümcül olmasın da.
Espera, mas que não seja fatal.
Zor-El, sarı güneşin bana hayallerimin ötesinde yetenekler kazandıracağını söylemişti ama kesinlikle bu tür bir zayıflıktan bahsetmemişti.
O Zor-El disse-me que o Sol Amarelo me daria capacidades que ultrapassavam os meus sonhos, mas nunca falou em nenhuma fraqueza fatal.
İğneyi vurunursan, ölümcül olacaktır.
Se fosse injectar-se, seria fatal.
Nadir görülen tropik, muhtemelen ölümcül hastalık olabilir diye mi?
Por podermos ter contraído uma doença tropical rara e fatal?
Eski güvenlik müdürü araba kazasında hayatını kaybetti.
O chefe de segurança morreu de acidente. ACIDENTE DE AUTOMÓVEL FATAL NA I-95
* Bu mükemmel bir plan için ölümcül bir hataydı *
Foi a falha fatal do crime perfeito
Promisin almak yasal değil Umursamamak öldürücü olabilir.
Tomar promicina é ilegal para não mencionar fatal.
O seyahate gidebilirdin ama birini zehirlemek suçtur.
Sim de facto, podia ir de férias, mas envenenar alguém é uma acção fatal.
Sonra da öldüren kurşun geldi.
E então veio o disparo fatal.
İşte bu onu öldüren darbe.
Este foi o golpe fatal.
Ne eski hayatımdan, ne sıcak sandalyeden ne kilovatlı kanepeden, ne öldüren kanepeden ne elektriğe oturmaktan, ne aşçı çobandan ne de yakan tabureden korkuyorum.
Não tenho medo da velha faísca, o assento quente dos kilowatts de potência, o de morrer sentado, da corrente elétrica, da alavanca fatal, do capuz.
" 36 yaşındaki Liz Sinclair Ryden State Park'ın kuzey batı yakasında ki yürüyüş yolunda yaşadığı vahim bir kaza sonucu öldü.
"Liz Sinclair, 36, de Oak Hills, Homem Interrogado Sobre Morte da Mulher " morreu numa queda fatal num trilho,
Bu bir uyarıcı. Eğer çok fazla alsaydı ölümcül olabilirdi.
Tinha de tomar muitos, para ser fatal.
VX sinir gazı insanlığın şimdiye kadar bulduğu en ölümcül maddedir.
O gás de nervos VX é o produto mais fatal que a humanidade já criou.
Verilmez... yani, çoğu köpekte parazit tedavisi için kullanılır, ama eğer onlara verilirse ölümcül...
Usa-se para tratar lombrigas na maioria dos cães, mas seria fatal se...
Hodgins, kurtlara baktı ve aynı fikirde. Ön kemikteki yara ölümcül olabilir.
O traumatismo no osso frontal foi fatal.
Yüksek ama ölümcül değil.
Elevado, mas não fatal.
Adamın göğsünün üzerinden arabayla geçmek ölümcül olabilir.
Entrar no peito do homem pode ser fatal.
Göğüs kemiğindeki darbe ölümcül olabilir. İki tarafı da kesen, bir aletle yapılmış.
Este golpe no esterno com uma lâmina de dois gumes teria sido fatal.
Yaranın büyüklük ve yerine baktığımızda, kan kaybı ölümcül olmadan 30 ila 60 saniye bilinci yerindeymiş.
Baseando-me no local e no tamanho da ferida no pescoço, ela esteve consciente 30 a 60 segundos antes da perda de sangue ser fatal.
Videona göre, ölümcül atış yapılmadan hemen önce oturduğun yerde doğruluyorsun.
De acordo com o teu vídeo, endireitaste-te mesmo antes de o tiro fatal ser disparado.
Etraftaki su olmasaydı bu çarpma ölümcül olabilirdi.
Sem água à nossa volta para absorver o impacto, seria fatal.
Hem fit hem de şişman görünüyorsun Harvey.Öyle mi?
Londres, Inglaterra Você parece-me competente e fatal, Harvey. É assim?
Bu bizim şu ana kadar yapılmış en iyi, en ölümcül, en zorlayıcı sezon olacak.
Esta vai ser a nossa melhor, mais fatal e estimulante temporada, sim.
Bizim için çok tehlikeli.
Costuma ser fatal.
It's the pups he'll have to get to, but the powerful adults can inflict fatal damage with their tusks.
São os filhotes que ele tem de apanhar, mas os adultos poderosos podem provocar danos fatais, com suas presas.
Pek çok can aldı ve almaya da devam edecek. "
"e é sempre fatal."
# Ölümcül bir hastalık gibisin, Bebeğim # Ne? # Tedavisi olmadığına göre, bırak ateşim çıksın #
Você é como uma doença fatal, mas não tem cura então, deixe arder.
Ölümcül hastalık kapmana bir hafta kaldı.
Tens uma semana para contrair uma doença fatal.
Beni paten antremanına götürürlerken annemle babam trafik kazasında öldü.
Quando iam levar-me ao treino de patinagem, os meus pais tiveram um acidente fatal.
3. ve 4. Haberleşme Kulelerinde ağır hasar.
Dano fatal nas Torres de Comunicação três e quatro.
HARRY HOUDINI, KIZIL SAÇLI BİR ŞAKACIDAN ÖLÜMCÜL BİR DARBE ALIYOR.
HARRY HOUDINI RECEBE GOLPE FATAL DE UM RUIVO BRINCALHÃO.
"Temel İçgüdü 3" mü?
"Instinto Fatal 3"?
Ölümcül hataya güven.
Confie na falha fatal,
Biliyor musun Anthony en vahim hatan kim olduğunu anlayamaman oldu.
Sabes, Anthony o teu erro fatal foi, que nunca entendeste quem verdadeiramente eras.
Bu kızlarla hiç yattın mı?
FILME FATAL Tinhas relações sexuais com essas raparigas?