File tradutor Português
322 parallel translation
Ormanda neden tek bir ölü file rastlanmadığını anlatan masal.
Aquela sobre a razão de não se encontrar um elefante morto na selva.
File bir usta gibi biniyor.
Monta-o como se tivesse muita experiência.
Kazığı yedik, ama bu file acilen ihtiyacımız vardı.
Sem dúvida, mas nem sempre se necessita urgentemente de um elefante.
- File ile mi?
- O File?
Yoo, File mı? Benim varlığımdan haberi bile yoktur.
Não, não o File, ele nem sequer sabe que vivo na Terra.
Bu birisi de File olabilir.
E pode ser o File.
- Dinler misin beni, File?
- Vai me ouvir, File?
File, midemi bulandırıyorsun.
File, você mete-me nojo.
Sonra görüşürüz, File.
Vejo-o mais tarde, File.
- Selâm, File.
- Olá, File.
- Selâm, File.
- Viva, File.
File, iyi poker oynar mısın?
File, como vai o seu poker?
Hey, File, gömleğinden sarkan şey ne öyle?
Hey, File, o que é isso pendurado da sua camisa?
Anladın mı, File?
Entendeu, File? Nada.
Kusura bakma, File.
Sinto muito, File.
Karın ölmedi, File.
Sua mulher não morreu, File.
File'a saat 7 : 00 de dediniz mi?
Disse ao File às 7 : 00, espero.
File ne zaman burada olur dersiniz?
Que horas acha que o File vai chegar?
- File gelmiyor.
- O File não vem?
Babam dedi ki, "Bu gece yemeğe gel, File."
Pop disse : "Venha para o jantar hoje à noite, File."
Gerçekten dostça davrandı.
File foi mesmo amigável.
File yumrukladı.
File bateu-lhe.
Allah, File'ın da, ötekilerin de cezasını versin.
Não, que se dane o File e raios os parta a todos.
File kör mü?
O File é cego?
- Selâm, File.
- Olá, File!
- Bunu öğlenleyin söylemiştin, File.
- Já disse isso esta tarde, Fie.
- Hey, File.
- Hey, File!
Boş ver, File.
Não era preciso, File.
File gelmiş ha?
File está cá, hein?
Ya ne için geldin, File?
Porque veio, File?
- Bunu biliyorum, File.
- Eu sei disso, File.
- Burada mısın, File?
- Está cá, File?
Senle ciddî şeyler konuşarak ne yapıyorum ben, File?
O que estou fazendo... ficando tão séria consigo, File?
File'ın da değil.
E não foi culpa do File.
- Hey, File.
- Olá, File.
Pek de ziyaret saati değil, ne dersin, File?
Um pouco tarde para visita, não é, File?
Kanuna aykırı bir şey yapmışa benzemiyor, File.
Não me soa como sendo um criminoso, File.
- Bize de bakmalısın, File.
- Pode ir por nós, File.
Bu doğru mu, File?
Isso é verdade, File?
Sağol, File.
Obrigado, File.
Bunun üzerine o file dedim ki :
Então eu disse para aquele elefante :
Sam, körün file dediği gibi, görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Sam, já dizia o cego ao elefante, há muito tempo não te via.
... bebek file bundan sonra ben bakabilir miyim?
Posso ficar com o elefante bebé?
Zamanınız kalırsa file nasıl süt vereceğinizi düşünün.
E, nos momentos de lazer, pensem em como dar leite ao elefante.
İlk defa file bindiğimde, üç yaşındaydım.
Tinha 3 anos quando montei o meu primeiro elefante.
'Ipcress dosyasını çalan bir hainsin.'
'A traitor who stole the Ipcress file.
Bir file sahip olmak için her şeyimi verirdim.
O meu maior desejo é caçar um elefante.
Yapacağımız şey şu. Hücrenin demirlerine ip bağlayıp file vereceğiz ve o duvarı dışarı çekecek.
Assim o quefazemos é amarrarmos as cordas nas grades e no elefante, e ele puxa a parede inteira fora.
Senin yerinde olsam onu önce bebek file verirdim.
Eu dava isso ao elefante bebé primeiro, se fosse a si. - Porquê?
Herkes besliyor, yakında New York bifteğinden başka şey yemez.
Não comeria nada que não fosse um bom filé.
Bol et vermek gerek.
- Como um filé cortado.