Filho tradutor Português
100,699 parallel translation
- Onun istediği şeye odaklan oğlum.
Concentra-te naquilo que ela precisa, filho.
Burada onun hayatının parçası olabilirsin ama orada... Alistair Fitz o kadar kalın kafalı ki, kendi oğlunun dehasını farkında değil.
Pode fazer parte da vida dele aqui, mas lá... o Alistair Fitz é tão idiota, que não reconhece a genialidade do seu próprio filho.
Oğluna karşı bir kez daha hayal kırıklığı olacaksın.
Será, mais uma vez, uma desilusão para o seu filho.
Oğlum ve benim hakkımda bir şey bildiğin yok.
Você não sabe nada... sobre mim ou o meu filho.
Simmons onun tam bir orospu çocuğu olduğu söyledi.
A Simmons disse que ele era um grande filho da mãe.
Bu özellikler tanıdığım hiçbir Fitz'de yok. Ne oğulun da ne babasın da.
Não me parece nenhum dos Fitz que conheci, pai ou filho.
Ve benim tek oğlum.
E é o meu único filho.
Beni dikkatli dinle oğlum.
- Ouve-me com cuidado, filho.
Babamın oğlu.
O filho do meu pai.
Seni şeref -
! Seu filho da...
Vay anasını babalık eski sevgilinin oğlunu mu yaktın?
Bolas, avozinho. Torturaste o filho da tua namorada?
Bu yüzden çocuğun senden nefret ediyordur muhtemelen.
Deve ser por isso que o teu filho te odeia.
Çocuğumun başına geldiğini söylemedim.
Não disse que foi o meu filho.
Ben senin oğlun değilim.
Não sou teu filho.
Sevgilinin oğlu bu konuda ne düşünürdü acaba?
Pergunto-me o que o filho da tua namorada acharia disso.
Huzur bul çocuğum. Senin çilen benim çilemdir.
... descansa, meu filho, o teu sofrimento é o meu sofrimento,
O benim oğlum.
É meu filho.
Cassidy'nin oğlu.
O filho do Cassidy.
Hadi oğlum.
Vamos lá, filho.
Çocuđunu sonuna kadar taţýyabilmiţ ama ođlu sadece birkaç gün yaţamýţ.
Ela levou a gravidez até ao fim, mas o filho só viveu uns dias.
Karýmla benim de bir ođlumuz vardý.
A minha mulher e eu tínhamos um filho.
Evet oğluma da bakmıştım.
Sim eu cuidei do meu filho.
Sen baba olamazsın, çünkü buna değmezsin.
Não podes gerar um filho porque não és digno disso.
8 yaşındaki oğlumu kaçırdılar.
" Por favor, Deus. O meu filho de oito anos foi levado.
Benim adım Riley.
" Meu filho.
- Ortak olmak istiyorum. - Ortak mı? Evet ne istediğimi sonunda çözdüm.
Tony Randall teve seu primeiro filho aos 77 anos.
Uçak kazasında ölen bir çiftin tek çocuğusunuz. Dört yaşında yetim kalmışsınız.
Filho único, os pais morreram numa queda de avião, órfão aos quatro anos.
Çünkü normalde kendimi "solak bir alkolik ve Tanrı'nın günahkâr bir çocuğu" olarak tanımların.
Porque normalmente me descrevo como um pecador filho de Deus, esquerdino e alcoólico.
Siktir, orospu çocuğu!
Vai-te foder, filho da puta!
O orospu çocuğuyla bir daha iş yapmayacağıma yemin etmiştim.
Jurei que não voltaria a fazer negócio com aquele filho da mãe.
Tüp bebek tedavisi görüyorum.
Teo É meu filho.
- Shae Reese. - Mımm.
Queres mesmo um filho?
Oğlunu gördüğünü söylüyor.
Ele diz que viu o teu filho.
Çocuğun iyiydi.
O seu filho era bom rapaz.
Senin yaşamında, onun yaşamında olmadığım sürece önemsediğim biriyle bebek sahibi olamam.
Não posso ter um filho com alguém de quem gosto e não fazer parte da vida dele ou dela.
Ne, yani çocuğumu terk mi edeyim?
Queres que abandone o meu filho?
Ben istiyorum çocuğumun gözlerine içine bakmak istiyorum, ve önemsediğim birini görmek istiyorum.
Eu quero... Quero olhar nos olhos do meu filho, e ver alguém de quem gosto. Desculpa.
O benim oğlum.
É meu filho!
Oğlum Teo'yu arıyorum. Orada mı?
Estou à procura do meu filho Teo.
Hayal edebilir misin... oğlunu bulmaya çalışıyorsan, bebeğini bulmaya çalışıyorsan...
Imagina que andas à procura do teu filho, do teu bebé.
Oğlun, hissetmemi sağladı...
O seu filho fazia-me rir...
Gilead'ı temizleyeceğiz evlat.
Nós vamos limpar Gilead, filho.
Bir anda çocuksuz kalabilirsiniz.
Pode perder-se um filho num instante.
Oğlum gibi.
O meu filho.
Oğlun olduğunu bilmiyordum.
Não sabia que tinha tido um filho.
Oğlunun fedakarlığı onur verici.
Estou honrada pelo sacrifício do seu filho.
Belki Piscatella'nın "P" si yerine orospu çocuğunun "O" suna koymuştur.
O processo do Piscatella não está na letra "P", deve estar na letra "F" de filho da puta.
Oğlum konusunda haklıydın.
Tinhas razão quanto ao meu filho.
Oğlum Spencer'ı da aldılar.
Levaram o meu filho Spencer.
Orospu çocuğuna bak.
- O filho da mãe!
Adın ne evlat?
Como se chama, filho?