Flik tradutor Português
72 parallel translation
- Flik'miş.
- É o Flik. - Ah...
- Flik, ne yapıyorsun?
- Flik, o que estás a fazer?
- Flik, lütfen.
- Flik, por favor.
- Çok akıllıca, Flik, fakat... - Merhaba prenses!
- És muito esperto Flik, mas...
- Lütfen, Flik.
- Por favor, Flik.
Hey, Flik!
Flik!
- Şimdi olmaz Flik.!
- Agora não, Flik.
Flik, kendini savunmak için ne diyeceksin?
Flik, o que tens a dizer em tua defesa?
- Ama yaptın Flik.
- Mas fizeste, Flik.
Flik, bir ay boyunca tünel kazma cezasına mahkum edildin.
Flik, és sentenciado a um mês de escavações nos túneis.
Flik'in Tünel Projesini hatırlatmalı mıyım?
Lembra-se do projecto "Túnel dentro do túnel" do Flik?
- Flik'in ayrılmasını onaylarsak...
- Deixar o Flik ir-se embora.
- Anladınız mı, Flik'in gitmesiyle,
- Com o Flik fora, ele não pode...
Flik, uzun bir görüşmeden sonra, isteğini onaylamaya karar verdik.
Flik, após deliberação, decidimos conceder-te o teu pedido.
- Hoşçakal, Flik!
- Adeus, Flik!
İyi şanslar, Flik!
Uau! Boa sorte, Flik!
Flik!
Flik!
- Pekala nokta, hala Flik'i mi arıyorsun?
- Bem, Spot ( Mancha ). À procura do Flik?
Buradayım! Flik!
Aqui!
Flik! Flik!
Flik!
Flik! Geri döndün!
Estás de volta!
- Flik mi?
- Flik?
- Bu Flik!
- É o Flik!
- Flik döndü!
- O Flik voltou!
İkinci olarak, Flik'e samimi düşüncesi için...
Eu segundo lugar queria agradecer ao Flik...
Kaybeden Flik'in torunları " diyecekler.
Ali vai a prole do Flik o Idiota! "
Ben de bu toplantıya katılmalıyım. Flik!
Acho que devia participar nesta reunião!
Flik?
Flik?
Anne, Flik birşeyler çeviriyor.
Mãe, o Flik está a preparar alguma.
Tamam, Flik, seni indirme zamanı geldi.
Flik, é altura de te pôr no chão.
- Bırak onu Flik, şimdi.
- Põe o pau no chão agora.
- Flik!
Flik!
Afedersiniz.
Desculpa, Flik.
Flik biraz konuşabilir miyiz?
Podemos falar por um bocado?
- Flik, sana bir özür borçluyum.
- Flik, devo-te um pedido de desculpas.
Flik, tatlım.
Flik, querido.
Sen ne diyordun Flik?
Estavas a dizer, Flik?
- Merhaba, Flik.
Olá, Flik.
- Flik, dikkat et!
Flik, atenção!
Sana da onları bulduğun için teşekkürler Flik.
E, obrigado por os teres encontrado, Flik.
Biz sadece Flik'in fikrinin işe yarayacağını düşündük.
Nós pensámos mesmo que a estratégia do Flik ia funcionar.
- Gerçek şu ki Flik, bize yalan söyledin.
- Flik, mentiste-nos.
Yalan söyledin Flik.
Mentiste, Flik.
- Gitmeni istiyorum Flik.
- Quero que te vás embora, Flik.
Flik, bekle! Bekle!
Flik, espera!
- Flik, sen pek çok güzel şeyler yaptın.
- Flik, fizeste tantas coisas boas.
Flik lütfen?
Flik, por favor.
- İşte tanınıdığımız Flik bu. - Biz hazırız!
Este é o Flik, que conhecemos e amamos.
- Seninle gurur duyuyorum Flik!
- Estou tão orgulhosa de ti, Flik!
- Flik!
- Flik!
Üzülme Flik.
Não chores, Flik.