English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ F ] / Flood

Flood tradutor Português

104 parallel translation
Üzerinde çalışmış aynı ifadeler, Şunu söylemeliyimki eyaletin önünde zor bir dava olacak cinayet zanlısı James Flood'un davası.
Por trás de examinar o testemunho do jurado parece que o estado tem um caso sólido para acusar o James Flood de homicídio.
Korkarım James Flood'u tutuklamak için sağlam delillerimizin olmadığını söylemek zorundayım.
Temo que devo falhar que não existem provas para ajuizar o James Flood.
Bay Flood, Serbestsiniz.
Sr. Flood, fica em liberdade. Sim!
Fakat şu motorcu Jimmy Flood. Şimdi sınırı aştı.
Mas este motociclista, Jimmy Flood passou-se da raia
Yöneticiler, katil olduğu iddia edilen Jimmy Fllod'un hayatına mal olan bu garip kazanın, küçük bir devre hatasından kaynaklandığını iddia ettiler.
As autoridades acreditam que um curto-circuito pode ser o responsável do estranho acidente que acabou com a vida do presumido homicida Jimmy Flood.
Flood, basında motosiklet çetesi üyesi olarak nitelendirilmişti.
Flood, descrito pelos meios como um rufião motociclista pelo seu modo de vida e
- Görüşürüz Bayan Flood.
- Até depois, Sra. Flood.
- Çünkü dava Dickie Flood'da.
- Dickie Flood ficou com ele.
- Dickie Flood kim?
- Quem é Dickie Flood?
Beni tanımıyorsunuz Bay Flood.
- Não me conhece, Mr. Flood.
Bu savcı Flood'ın nesi var?
O que se passou com esse tal Flood?
- O savcı, Flood. Pezevengimi biliyor.
- O Dr. Flood sabe quem é o meu chulo.
Ne büyük zevk.
Flood, que prazer.
Beni tanımıyorsunuz Bay Flood.
- Não me conhece, Mr.
- Hadi ya?
Flood.
Eyalet adına Richard Flood.
Richard Flood pelo Estado.
Ve Dickie Flood'la çalışma şansım mı olur?
E vinha trabalhar com o Dickie Flood?
- Bay Flood, endişeliyim.
- Mr. Flood, estou preocupada.
Yani Dick Flood'ı dinlediğimden değil de ama kabul edelim, uyuşturucu avukatıyım.
Não que dê ouvidos ao Dick Flood, mas, vejamos, defendo traficantes.
Ajan Flood, Narkotik Şube.
Sim, sou eu. Eu sou o agente Flood da Drug Enforcement Administration.
Bay Armstrong. Ben Ajan Flood, Yatırım ve Kambiyo Komisyonu.
Sr. Armstrong, Agente Flood, Comissão de Valores Mobiliários.
Bay Flood adında biri, birinci hatta.
Um Sr. Flood, na linha um.
Flood adında birini tanımıyorum.
Não conheço nenhum Flood.
Ajan Flood, bir ricam var.
Agente Flood, tenho um pedido.
- Çocuğunuz var mı, Ajan Flood?
- O senhor tem filhos, Agente Flood?
This is an Africa we rarely see, a lush water world totally reliant on a seasonal flood, originating from a tropical ocean thousands of miles away.
Esta é uma África que raramente vemos, um mundo de água exuberante, totalmente dependente de uma inundação sazonal, proveniente de um oceano tropical a milhares de quilômetros de distância.
Most animals feel at home in this life-giving flood, but some aren't sure what to do with their new beach front property.
A maioria dos animais sente-se em casa nesta dádiva de inundação, mas alguns não sabem bem o que fazer com a sua nova propriedade à beira-mar.
Basitçe, Tufan dedikleri derin bir uzaylı tehditi.
Uma ameaça profundamente alienígena chamada simplesmente o "Flood".
Tufan ulaşabildiği her noktaya kadar yayılmıştı.
O Flood espalhou-se por toda a parte.
Tufan eşsizdi.
O Flood foi um facto único.
Etkisi, bilinen uzaya yayılıp, Tufan'ı ve galaksideki düşünebilen tüm yaratıkları yok edecekti.
O seu efeito iria espalhar-se por todo o espaço conhecido, destruindo o Flood e todas as criaturas pensantes da galáxia.
Gördüğünüz gibi, Tufan, hayatta kalmak için hissedebilen türlerle besleniyordu.
O Flood alimentava-se de espécies conscientes para sobreviver.
Galaksi Tufan'dan temizlediğinde, tehdit etkisizleştirildiğinde gezegenlerdeki nüfusu tekrar oluşturmaya yok ettikleri hayatı tekrar kurmaya yaşamı yeninden yeşertmeye başlamışlardı.
Quando a galáxia se livrou do Flood e a ameaça foi esterilizada, eles repovoaram os mundos. Reconstruíram os que eles tinham destruído e semearam a vida novamente.
Albay Flood, eğer bunlar sokakta sürten sıradan serseriler olsalardı, ben burada olmazdım ama organize olmuşlar ve kaynağından kanla besleniyorlar.
Coronel Flood, se fossem lobisomens agarrados comuns a comprar na rua, eu não estaria aqui. Mas eles são organizados e estão a beber da fonte.
Albay Flood, çete insan topluyor.
Coronel Flood, esse bando anda a recrutar.
Albay Flood, bir şeyler yapmalıyız.
Coronel Flood, temos de fazer alguma coisa.
Bunu yapan Tufan Çetesi.
Foi o Gang Flood quem fez isto.
Suçlu Tufan Çetesi değilse, onların patronunu kaçırmak neye yarar?
O que será se sequestrarmos o chefe do Tangue Flood e não serem eles os culpados?
Tufan Çetesi'nin patronu da 2 aydır kayıp.
O chefe da Tangue Flood desapareceu há dois meses.
Eğer bunu biri yapabilirse Flood yapar.
Se qualquer um pode fazê-lo, o Flood também pode.
- Affedersiniz. Adım Dr. Richard Flood. Kraliçe I. Elizabeth'in simyacısıyım.
Chamo-me Dr. Richard Flood, sou alquimista de sua majestade, a Rainha Elisabete I.
Çünkü Dr. Flood güvenliğini sağlamak istiyorum.
Porque, Dr. Flood quero controlá-la. Não o permitirei.
Dr. Flood?
Demorei quase um século a fazer crescer a minha cidade.
Seninle iş yapmak Hook büyük bir hataydı.
Onde está a esfera de vidro, Flood?
Cam küre nerede Flood?
Preferia arder no inferno!
Bay Flood.
Mr.
Henry C. Flood. Nişanlınızın isminin...
Henry C. Flood.
Efendim, ben yüzbaşı Flood.
Senhor, sou o capitão Flood.
Biliyor musun?
¶ Through the fresh river flood... ¶ Sabes que mais?
Flood.
Conhece-lo?
Dr. Flood!
Dr. Flood!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]