Frou tradutor Português
42 parallel translation
Yanınızda bana yer verdiğiniz için, teşekkür ederim bayan Frou-Frou.
Obrigado, dona Frufru, por me deixar montar em suas costas.
Hiçbir iz yok, Frou-Frou.
Nem sinal deles, Frufru.
Günaydon Frou-Frou, nasılsın bakalım?
Bom-dia, Frufru, meu lindo corcel.
Bak Frou-Frou. Manşet konusu oldum.
Olhe, Frufru, saí no jornal.
Fena sayılmaz, değil mi Frou-Frou?
Nada mal, hein, Frufruzinha?
Frou-Frou, geliyor Edgar.
Frufru, o Edgar vem vindo.
Frou-Frou, kedi kaçırma operasyonu bu gece sona eriyor.
Frufru, a operação do seqüestrador de gatos terminará esta noite.
Güle güle Frou Frou.
Tchau, Frufru.
Bay Fellini... Bir defasında ortağımla oynuyordum... Ona Frou-Frou denirdi...
Sabe, Senhor Fellini, uma vez fazia um número com um companheiro meu que se chamava Fru-Fru.
Piste gelip "Frou-Frou nerede?" diyecektim.
Eu entrava no picadeiro e dizia : "Onde está Fru-Fru?"
Tam size göre biri var, orada pencerenin yanında, 'Kont dö Süslü Püslü'.
Tenho mesmo o tipo para si, ali ao pé da janela, o Comte de Frou-Frou.
- Teşekkür ederim. 'Kont dö Süslü Püslü', sanırım.
O Comte de Frou-Frou, penso eu.
Dinle beni Süslü Püslü, biraz para kazanmak ister misin?
Agora, ouça, Frou-Frou, gostaria de ganhar algum dinheiro? Não, não gostaria.
- Hah! Müsadenle, Süslü Püslü.
Desculpe, Frou-Frou.
- Ama Bay Süslü Püslü ne olacak?
- Mas então e o Sr Frou?
Boş ver Süslü Püslü'yü.
Esquece o Frou-Frou.
Süslü Püslü, eski dostum ve yoldaşım, ne işin var buralarda?
Ah, Frou-Frou, meu velho amigo e camarada, o que faz aqui?
Oğlana benzeyen kadın hiçbir zaman çekici olmadı. Eteğinin fırfırı onu heyecan verici kılan. Adam bu fırfırı duyduğu an yapabilecekleri hayret vericidir.
A mulher parecia um rapaz, nunca foi muito atraente, é o frou-frou da sua anágua que a torna toda excitante.
Aniden hayatı pembe görür. Elektriklenir, aklını kaybeder. Fırfır, fırfır.
quando o homem ouviu este frou-frou tornou-se menos embaraçado, viu logo a sua vida de rosa, dava choque e... enlouqueceu.
Fırfır, fırfır. Eteğiyle kadın.
Frou-frou, frou-frou, com sua anágua, a mulher ía,
Fırfır, fırfır. Erkeğin ruhunu sarsar.
Frou-frou, frou-frou, como se torna a alma do homem.
Frou Frou çörekçisinin kendi otoparkı olması lazım.
A Frou Frou Cupcakes precisa de um parque de estacionamento.
Daha önce bir Frou Frou'yu ağzına almadığın apaçık.
É óbvio que nunca meteste um Frou Frou na boca.
Onun babası Özgürlük Binişi ve annesi, Hışırtı'ydı.
O seu pai é Liberty Ride e sua mãe, Frou-Frou.
- Bir de Frou-Frou var, değil mi?
- Além da Frou-Frou?
Frou-Frou onun karşısında çok daha zarif duruyor.
A Frou-Frou é delicada em comparação.
Haydi, Frou-Frou! Haydi!
Vai, Frou-Frou!
Madam Fifi Fifi'den bir konser.
Um espectáculo da Madame Frou Frou.
- Madam Fifi Fifi zamanı!
- Está na hora da Madame Frou Frou!
Hanımlar ve beyler, çoktan unutulmuş Krakerslovakya diyarından Madam Fifi Fifi!
Senhoras e senhores, vinda das terras perdidas da Tostaslováquia, a Madame Frou Frou!
Madam FİFİ FİFİ DÜNYACA ÜNLÜ
Madame FROU FROU MUNDIALMENTE FAMOSA
En büyük hayranınızım Fifi Fifi!
Eu sou o seu maior fã, Frou Frou!
Bu akşamki partimizi unutmayın Fifi Fifi!
Não se esqueça da nossa festa esta noite, Frou Frou!
Aferin Madam Fifi Fifi.
Muito bem, Madame Frou Frou.
Merhaba, Fifi Fifi!
Olá, Frou Frou!
Madam Fifi Fifi!
Madame Frou Frou!
Fifi Fifi mi?
A Frou Frou?
Fifi Fifi'ninki gibi bir gösteri olacak sanıyordum.
Achava que ia ser um espectáculo como o da Frou Frou.
Bize de zavallı Madam Fifi Fifi'ye de yalan söyledi!
Ele mentiu-nos e à pobre Madame Frou Frou! Larápio!
Neden Bayan Fifi Fifi gibi konuşuyor?
Porque estará ele a falar como a Madame Frou...
- Teşekkür ederim Bay Süslü Püslü.
- Obrigado, Sr Frou.