English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ F ] / Fry

Fry tradutor Português

1,174 parallel translation
Bana mı öyle geliyor, yoksa Fry'ın burada yaşaması işleri berb- -
Estou a ficar maluco, ou o Fry estar a viver aqui está a atrapalhar os negócios?
Profesör, sizinle Fry hakkında konuşmamız gerekiyor.
Precisamos de conversar sobre o Fry. Pois é!
Bekle, bunun Fry'la ne ilgisi var?
Que é isto sobre o Fry?
Fry iyi biri, ama artık kendi evine çıkmasının zamanı geldi.
Ele é porreiro, mas está na hora de ele ter a sua própria casa.
Fry, hayat tarzınla ilgili düzenlemeleri konuşmalıyız.
Temos que discutir o teu modo de vida.
Fry, bazen, birbirlerine yakınken, insanlar farkında olmadan rahatsız edici şeyler yapar.
Às vezes, em locais fechados, as pessoas fazem coisas sem se aperceber.
- Biliyorum, ama seni bağışlıyorum.
- Eu sei, mas eu perdoo-te. - Não, Fry...
Fry'la gerçidiğimiz bu bir hafta harikaydı.
Tem sido um espectáculo esta semana com o Fry.
Biliyorsun Fry, bütün arkadaşlarım arasında, sen en başta geliyorsun.
Sabes, Fry, de todos os amigos que tive, tu foste o primeiro.
Yeni evin kutlu olsun Fry.
Feliz inauguração, Fry.
Bu senin için Fry.
Isto é para ti, Fry.
Hadi Fry, şu kanalizasyon gibi kokan daireye taşınalım.
Vamos mudar-nos para aquele apartamento nos esgotos.
Fry, sen Bender'ın en iyi arkadaşısın.
És o melhor amigo do Bender.
Ah, bak, Fry'ın oda arkadaşı olmayı özlediğin belli.
É óbvio que sentes falta de ser colega de quarto do Fry.
Fry, kendisini sakatlamasına yardım etme!
Fry, não o ajudes a mutilar-se!
- Sen benim en iyi arkadaşımsın Fry.
- Tu és o meu melhor amigo, Fry.
Özür dilemesi gereken- -
O Fry é que devia...
Yanlış anlama Fry ama pek eğitimli tiplere benzemiyorsun..
Não me leves a mal Fry, mas não me pareces muito instruído.
Yapma Fry, nasıl öğretilir ben ne bileyim.
Por favor, Fry. Eu não sei leccionar.
Ne diyordunuz, Mr. Fry?
Estava a dizer, Sr. Fry?
- Fry, o maymun benim en önemli deneyim.
Aquele macaco é a minha experiência mais importante.
FRY : Teşekkürler, profesör.
- Obrigado, professor.
Fry ile aynı notu aldı.
Empatou com o Fry.
Profesör, Guenter'a şapkayı teklif edin. Fry, ona muzu ver.
O professor, oferece-lhe o chapéu, e tu, Fry, ofereces-lhe a banana.
FRY BAŞARIYLA OKULU BIRAKTI VE
FRY DESISTIU COM SUCESSO,
Fry, daha dikkatli olmalısın.
Fry, tens que ser mais cuidadoso.
Hey. Fry'ı gördün mü?
Viste o Fry?
Pekala Fry.
Está bem, Fry.
Biliyor musun Fry, Başbakan olmak fena olmazdı.
Sabes, Fry, muitas vezes pensei em tornar-me Primeiro-ministro.
Bu kadar Fry.
É isso mesmo, Fry.
Fry üç güneşin batışı ile beraber taç giyecek halkımız gece evresine girerken.
O Fry subirá ao trono amanhã ao pôr dos três Sois, quando nós os Trisoleanos iniciamos a nossa fase nocturna.
Fry. Seninle konuşmalıyım.
Fry, tenho que falar contigo.
Fry'ı Öldüren Fry'ı Öldüreni Öldüren
ASSASSINO DO FRY O ASSASSINO DO ASSASSINO DO FRY
Ben, Fry, Kıvamlı Bont'u içmiş kişi olarak ki o da Nemli Ungo'yu içmiştir ki o da Durgun Zornu fondiplemiştir ki o da Çiyli Hudge'u höpürdetmiştir ki o da Tıknaz Throm'u çorba yapıp içmiştir resmen yemin ediyorum ki şeref ve dangalaklıkla- - dürüstlükle yöneteceğim.
Eu, Fry, que bebeu Bont o Viscoso, que bebeu Ungo o Molhado, que bebeu Zorn o Estagnado, que bebeu Hudge o Destilado, que gostou da sopa de Throm o Corpulento juro solenemente governar com honra e... insanidade. Integridade.
Çok yaşa Katı Fry.
Vida longa para Fry o Sólido.
Fry ölmeli ki Bont yaşasın.
O Fry tem que morrer para que o Bont possa viver!
Fry'ın başı belada ve yardıma ihtiyacı var.
O Fry está em apuros! E precisa de ajuda.
Üzgünüm Fry.
Lamento muito, Fry.
Ağlayarak imparatoru dışarı çıkarabilmesi için ona senin öldüğünü söyledim.
Contei ao Fry que tinhas morrido, para ele chorar o Imperador cá para fora.
- Hadi gelin, herkes Fry'a yardım etsin.
- Vá lá. Ajudem todos o Fry.
Pekala, Fry, uzaya çıkmadan önce, personel doktorumuza görünmen gerekiyor.
Agora, Fry, antes de ires para o espaço, tens de ver o nosso doutor.
Dr. Zoidberg, bu Fry, yeni servis elemanı.
Dr. Zoidberg, este é Fry, o novo entregador.
Ve Fry, bu bizim stajyerimiz, Amy Wong.
Esta é a nossa interna, Amy Wong.
Bu Fry için küçük bir adım- -
Um pequeno passo para o Fry...
- Fry, teslim etmemiz gereken bir sandık var.
- Temos um caixote para entregar.
Amy, Fry'ın sandığı indirmesine yardım et, işiniz bitince de her yeri kilitleyin.
Amy, ajuda o Fry com o caixote e tranca quando acabarem.
Ben Fry, Dünya gezegeninden.
Sou o Fry, do planeta Terra.
Fry'ın gitmesi gerekiyor!
O Fry tem que ir!
Fry çok zalimsin.
Foste muito cruel com o Guenter.
Sakin ol Fry.
Relaxa, Fry.
Dinle Fry.
Ouve, Fry.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]