English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ F ] / Frédéric

Frédéric tradutor Português

312 parallel translation
Harika ve tanınmış Richard Wagner daha da harika ve ünlü olan Frederic Chopin onun önünde diz çöktüler.
O grande e célebre Richard Wagner. O ainda maior e mais famoso Frédéric Chopin... cai de joelhos por ela.
Odéon Tiyatrosu'ndan canlı yayınla France Musique ekranlarınıza, bestesi genç besteci Henri Polmier'e librettosu ( opera güftesi ) Florence Erenberg'e ait Carmen rolünü Léa Landowsky ve Don José'yi Frédéric Van Heyden'in canlandırdığı Carmen Oui "'yi getiriyor.
"Ao vivo do Théâtre Odéon, a France Musique traz para seus ouvintes" Carmen Oui " do jovem compositor Henri Polmier, libretto de Florence Erenberg, e, no papel de Carmen, Léa Landowsky e Frédéric Van Heyden, como Don José..
Frédéric beni aradı, biliyor musun?
O Frédéric ligou-me. Simone está melhor.
Ya Frédéric?
E o Frédéric?
Frédéric çok değişti.
O Frédéric mudou muito.
Frédéric senaryo yazmıyor mu?
O Frédéric não está a escrever um?
Okulu sever miydin, Frédéric?
E tu, Frédéric, gostaste da escola?
Frédéric Fekkai'mi bit şampuanıyla değiştirecek değilim.
De nenhuma maneira vou alterar o meu corte Frédéric Fekkai por outro.
Ama Frédéric dışarıda ve sizi sevdiğini söyleyebilmek için bunların sona ermesini bekliyor. Benimse böyle bir umudum yok.
Só que o Frédéric espera o fim disto para lhe dizer que a ama, enquanto eu não tenho ilusões.
Fredaric and Adrienne deniz aşırı yaşıyorlar.
O Frédéric e a Adrienne moram no estrangeiro.
Bu çok güzeldi Frederic... sevgilim... endişelenmemelisin aşkım.
Isso foi adorável... Frederic... querido... Não débitos preocupar-te, querido... não vou morrer.
Frederic Chopin... Sevdiği bir kadın için.
Frederic Chopin para uma mulher a quem amava.
- Ben, Frederic Santer.
- Eu. Frederick Santer.
Detektif Çavuş Frederic Wilson.
Detective Sargento Frederick Wilson.
Frederic, babanı yoruyorsun ama.
Não canse a teu pai.
Frederic'le dün Küba hakkında bahse girmiştik.
Frederic perdeu uma aposta sobre Cuba.
Söyler misin Frederic, bu kızın ne özelliği var?
Que te parece ela?
Bay Heiniger, Anayasa Mahkemesi başkanı olarak komisyona siz başkanlık ettiniz.
Sr. Frederic Heiniger, presidente da Suprema Corte desta Comissão de Inquérito.
Frederic Forrest, Chef'i, ve 14 yaşındaki Larry Fishburne, Mr. Clean'ı oynayacak.
faria o "Sr. Clean".
Yeni dünya şampiyonu Frederic Tatum.
Frederic Tatum é o novo campeão do mundo!
Bilirsin. Öküz Frederic Chopin.
Sabes, o Frederick Merdas Chopin...
Yani zavallı Frederic herşeye başka birisiyle yeniden başlamak zorunda.
Assim que o pobre Frederick terá que começar, uma vez mais, com outra pessoa.
Peki ya, Frederic?
Bem, que tal Frederick?
Frederic.
Frederick.
Kızlardan biri Frederic Remington büstüne büyük bir ilgi duyuyormuş. Başkan bir süreliğine onu ofise götürmüş, bilirsiniz, Oval Ofis'in arkasındaki ofise.
Uma das meninas quis ver a estátua que... fica no escritório atrás da Sala Oval.
Ben Frederic Martie'yi istemiyorum.
Não quero nenhuma personagem, Casey.
Ben Frederic Kerner. Bay Bollingsworth'ün yardımcısıyım.
Sou o Frederic Kerner, assistente pessoal do Sr. Bollingsworth.
Bu Frederic.
Este é o Frederic.
Sağ ol Frederic.
Obrigado, Gregory
Frederic Schist.
- Frederic Schist.
Şimdi de sıra altıncı soruda. 1838 yılında John Frederic Oltman bir roman yazdı.
Questão número seis. Em 1838, JF Oltmans escreveu um romance.
Frédéric!
Frédéric!
Annem Frederic'in repliğini biliyor.
A minha mãe sabe a parte do Frederico.
Frederic'im gözyaşları içinde bu aslan kalpli birine olamaz
Meu Frederico em lágrimas Não pode ser aquele coração de leão a desanimar no conflito que aí vem
Frederic, kal
Frederico, fique
- Frederic Christopher Prune. - O yıldızları gördü, beyler. Ve ben de öyle.
- Ela viu estrelas, cavalheiros, e eu também.
John'un asistanı, Frederic.
É o assistente do John, o Frederic.
Frederic!
Frederic!
Bayan Croft Yüzbaşı Frederic Wentwort'ün ablasıdır.
E a Sra. Croft é a irmã do capitão Frederick Wentworth.
Ben Frederic. Sosyal bilimler derslerine giriyorum ve Paris'in varoşlarından çalışıyordum. Şimdi merkezde olmaktan mutluyum.
Sou o Fréderic, sou professor de História e Geografia, costumava dar aulas nos subúrbios de Paris e estou contente por estar de volta à cidade.
WilPharma'dan Frederic Downing'e ulaşmalıyım.
Preciso de contactar urgentemente o Frederic Downing de WilPharma.
Frederic Downing'i tanıtmak istiyorum.
Apresento-vos Frederic Downing.
T-virüs gibi onun da aşısını yapacaklarmış ama Davis Frederic'i aradı ve ondan kurtulmasını söyledi.
Iam fazer uma vacina como para o vírus T, mas o Davis ligou ao Frederic e disse-lhe para se livrar dele.
- Frederic orada mı?
- O Frederic está aí?
- Frederic?
- Frederic?
Frederic nerede?
Onde está o Frederic?
Frederic söyledi.
O Frederic disse-o.
Frederic'e G-virüsünden kurtulmak için emir verdiğini biliyorum.
Sei que deu ordens ao Frederic para se livrar do vírus G quando lhe telefonou.
Frederic her şeyi itiraf etti.
O Frederic confessou tudo.
Ama Frederic virüsü aşıyla birlikte satabileceğine karar vermiş.
Mas o Frederic decidiu que só lhes venderia em conjunto com a vacina.
Fredaric'e sor.
Pergunte ao Frédéric.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]