Gabby tradutor Português
788 parallel translation
- Burası sana emanet Gabby.
- Trata disto, Gabby.
Ama sen farklısın Gabby.
É aí que tu és diferente, Gabby.
Beni seveceksin Gabby.
Vais amar-me, Gabby.
- 5 dolar aldım Gabby.
- Tirei cinco dólares, Gabby.
Evet ama bu cahil çöl riyakarları onu "Gabby" yaptı.
Era de prever que fosse mudado para "Gabby" por estes ratos do deserto ignorantes.
- Seni seviyorum Gabby.
- Eu amo-te, Gabby.
Gabby, 5000 dolarlık hayat sigortasını sana bıraktı.
Sabes, Gabby, o seguro de vida dele, de cinco mil dólares, está em teu nome.
- Bir saat sonra toplantı, Gabby.
- Reunião dentro duma hora, Gabby.
- Dinle Gabby.
- Escuta, Gabby.
Gabby, iki adam al ve radyo kulübesine patlayıcı yerleştir.
Gabby, leva dois homens e coloca umas cargas na barraca do radio.
Tamam Gabby, anlaştık.
Está bem, Gabby, combinado.
Ne düşünüyorsun Gabby?
Em que estás a pensar, Gabby?
Gabby Gordon, Burma'daki bütün kokuşmuş nehirleri temizleyen adam.
Gabby Gordon, o tipo que purificou todos os rios fedorentos de Burma.
Gabby, iki adam al ve şuraya siper kaz.
Gabby, leva dois homens e cava além.
Söylesene Gabby... gerçekten buradan kurtulacağımızı düşünüyor musun?
Diz, Gabby... pensas realmente que vamos saír disto?
Gabby, Nebraska!
Gabby, Nebraska!
- Gabby bir an orada oturur...
- Gabby permanece sentada.
- Gabby mi?
- Gabby? !
Gabby bir an orada oturur.
Gabby permanece sentada.
14 Temmuz hikayesi de kalsın, ama bu kez Gabby ile başlamıyoruz,
Mantemos o Dia da Bastilha, só que nao começamos com a Gabby.
Gabby'nin atlatılmakta olduğu masaya yaklaşır.
Rick aproxima-se da mesa onde Gabby está a levar uma tampa do seu actor.
- Gabby'nin şerefine.
- Á Gabby.
Bazı kızlar hemen vampirlere enselerini kemirtebilir, ama Gabby yapmaz.
Algumas moças deixam logo que os vampiros as mordisquem, mas nao a Gabby.
Hayır, Gabby, teslim olma.
Nao, Gabby, nao desista.
Rick ve Gabby nefis öğle yemeğini bitirmişler. Saat neredeyse dört, arabanın gelmesi gerek.
Rick e Gabby deram cabo dum glorioso almoço e sao quase quatro horas, o carro está a chegar.
Rick ve Gabby konyaklarıyla oturuyorlar.
Rick e Gabby estao sentados com copos de brandy.
Gabby popüler edebiyat tarihindeki en güvenilir, yazar ne kadar kötü yazarsa yazsın her zaman en çekici olacak karakter.
A Gabby é uma das personagens da maior confiança, constância e bom carácter de toda a literatura popular.
Ve Paris'e... yaşamaya gelen..... büyük, büyüleyici gözlü kızın...
E, portanto, a Gabby dos olhos grandes, que veio para Paris para viver,
Yine içeri girip hapishane üniforması giyerim, Gabrielle ya Gabby değil yalnızca... bir numara olurum.
Voltarei para trás das grades, a ver as guardas de uniforme, nao mais Gabrielle, ou Gabby, mas apenas um número.
Sana güvenebilir miyim, Gabby?
Posso fazê-lo, Gabby, nao posso?
Sana güvenebilir miyim, Gabby?
Posso confiar em si, Gabby?
Gabby, belki...
A Gabby talvez, mas eu nao...
Rick ve Gabby hep araba sürmüşlerdir.
Rick e Gabby rodaram, rodaram e rodaram.
Ve şimdi, sevgilim, Rick'le Gabby asansöre doğru ilerler. Asansör onları ve bizi bütün yönetmenlerin bayıldığı o kaçınılmaz parti sahnesine götürecektir.
Rick e Gabby dirigem-se ao elevador que os levará, e a nós, à inevitável cena da festa, tao querida de realizadores de cinema.
Gabby ile tanıştıktan sonra hırsızlıktan emekli olduğunu söyleyebilir, bunun üstüne komiser de... ikisini salıverir.
Explicaria que, agora que conhece a Gabby deixará de ser ladrao e mentiroso, e o inspector deixa-os partirjuntos.
Benim Gabby.
- Tenho novidades.
Gabby?
Gaby?
Alo, Gabby?
Olá, Gaby?
Gabby'ye söyle, geçen gece için üzgünüm.
Diz à Gaby que peço desculpa por causa do outro dia.
Gabby, Boone, yerini bulmasına yardım edin!
Gabby, Boone, ajudem este tipo a encontrar o banco.
- Gabby Hayes'in de yoktu. - Ama 90 yaşındaydı.
Nem o Gabby Hayes tinha aos 90 anos.
Son gezide Gabby Hayes'in imzasını aldım.
Na última viagem consegui um autógrafo de Gabby Hayes.
Gabby Hayes kadar büyüyecek!
Tão grande como a Gabby Hayes.
- Selam Gabby.
Olá, Gaby.
Gabby, dönmüşsün.
Gabby, voltaste!
Her şey iyi olacak.
Gabby, vai ficar tudo bem.
Seni seviyorum.
Amo-te tanto, Gabby.
Gabby... ne oldu?
Gaby, o que é isso?
Gabby... yavaşla.
Gaby, devagar.
Gabby kadar iyi değil ama şirin.
Porque dizes isso?
Panikleme.
É a Gabby.