Galloway tradutor Português
115 parallel translation
Merhaba Galloway!
Viva, Galloway!
Muhtemelen Galloway, Michael'ın George'un cesedini kente bizim motorumuzla... getirdiğini söyleyecektir.
Soube que o Galloway vai dizer que o Michael levou o corpo do George... para a cidade na nossa lancha.
Olur Bay Galloway.
Certo.
Mr. Spock, Dr. McCoy ve Teğmen Galloway'in ışınlama odasına soruşturma için rapor vermelerini sağla.
Mantenha a nossa posição aqui. Tenente, chame o Sr. Spock, o Dr. McCoy e o Tenente Galloway à sala de transporte, para irmos investigar.
Teğmen Galloway ve ben aşağı seviyeleri kontrol ediyoruz.
Eu e o Tenente Galloway estamos a verificar os pisos inferiores.
- Galloway hangar güvertesinde.
- Fala o Galloway. Estou no hangar.
Ben Kıdemli Yüzbaşı Galloway, Albay West'i görecektim.
Sou a Ten. Galloway. Vim falar com o Cap.
Albay West, bu Kıdemli Yüzbaşı Galloway.
Capitão, a Ten. Galloway.
Yüzbaşı Galloway, neden kendinize bir fincan kahve almıyorsunuz?
- Porque não vai tomar um café?
Pekala, bu Yüzbaşı Galloway'den ne haber?
E esta Ten. Galloway, que tal?
Bu esnada, gidip Kıdemli Yüzbaşı JoAnne Galloway'i gör İçişleri'nden.
Entretanto, vá ver a Ten. Joanne Galloway... dos Assuntos Internos.
Daniel Kaffee. Şeyle görüşmem söylendi- - Kıdemli Yüzbaşı Galloway.
Chamo-me Daniel Kaffee, mandaram-me ver... a Ten.
Bu Kıdemli Yüzbaşı JoAnne Galloway.
Esta é a tenente Joanne Galloway.
Bu Jo Galloway, Downey'nin avukatı.
Joanne Galloway, a advogada do Downey.
Ben Washington Temyiz Mahkemesi Heyeti'nden Kıdemli Yüzbaşı Galloway.
Fala Joanne Galloway, do tribunal da Marinha.
Ben Jo Galloway. Bir tanığı korunma altına almam gerekiyor.
Quero protecção para uma testemunha.
Herkes tarafından.
Pelo Dawson, pela Galloway... até eu ajudei. Por todos.
Bekleyin, Kıdemli Yüzbaşı Galloway davanın sonucuna tesir edecek bir tanığı geri çekmemi kastetmiyorsunuz herhalde?
Tenente Galloway, está a sugerir que abdique desta testemunha chave?
Bu sabah kahvaltı masasında ne var, Galloway?
- Que há na mesa esta manhã, Galloway?
Eğer madalya almak için standa çıkarsan o zaman dudaklarını yorarsın.
Desiste, Galloway! Se fores ao pódio apenas mexe os lábios. Lar, doce lar.
Bay Galloway, ne yaptığınıza dair bir tam fikriniz var mı?
Dr. Galloway, afinal o que pensa que está ali a fazer?
Mahkemede kendi kişisel işlerinizi kullanmayın, Bay Galloway.
Não use este tribunal para resolver assuntos pessoais, Dr. Galloway.
6 saat, Bay Galloway...
Seis horas, Dr. Galloway.
DeEtta ve Stephen Kramer'ın bir evi var 1409 Galloway Caddesi, Studio City'de.
Detta e Stephen Kramer tem uma casa... ... em 1409 Galloway, Studio City.
Ben DeEtta Kramer, 1409 numara Galloway'de oturuyorum.
- Sou a Detta Kramer na 1409 Galloway.
Daha sonra Profesör Galloway'in üvey kardeşinin Uluslararası parfüm ve şarap şirketini ele geçirmeyi planladığını öğreneceğiz.
E só depois descobrimos que a meia-irmã do professor Galloway está a conspirar para se apoderar da International Perfume and Wine.
Joe Galloway U.P.I nasıl gidiyor albayım?
Joe Galloway, United Press International.
- Ölümüne mi susadın Galloway?
Tens algum desejo de morrer, Galloway?
Büyük büyük babam Galloway sol diğeri Reid ise sağ.
O meu bisavô Galloway perdeu a esquerda e o meu bisavô Reid, a direita.
Joe Galloway.
É o Joe... o Joe Galloway.
Jane Galloway oksijensizlikten ölmüş ve aslen sarışın.
A Jane morreu por falta de oxigénio e a cor de cabelo natural dela era louro.
Olay olmadan saatler önce Jane Galloway'in cinayetini gördüğünü söylüyor. Adam medyum mu?
Diz que teve uma visão do homicídio da Jane Galloway algumas horas antes de acontecer.
Başkomiser Brass'ın dediğine göre Jane Galloway'in cinayetiyle ilgili görüntüler görmüşsünüz.
O Capitão Brass disse-me que o senhor teve uma visão do homicídio da Jane Galloway.
Jane Galloway kesinlikle biri tarafından izleniyordu.
Não te iludas. A Jane Galloway estava a ser perseguida. Era terrorismo psicológico ao mais alto nível.
Ön bürodakilerin dediğine göre 21 : 12'de Jane Galloway'in odasını aramışsın. 21 saniye konuşmuşsunuz. Ne konuştuğunuzu sorabilir miyim?
Segundo a recepção, você ligou para o quarto da Jane às 21h12 e o telefonema durou 21 segundos.
Ve Jane Galloway'i iyileştirmeyi mi umuyordunuz?
E você tinha esperança de curar a Jane Galloway?
Resmi taklit etmek için Jane Galloway'i mi kullanmış?
Acham que ele usou a Jane Galloway para imitar a fotografia?
Jane Galloway davasında Bay Grissom'la çalışıyorum.
Não nos conhecemos, mas trabalho com Mr. Grissom no caso da Jane Galloway.
Seninle ilgisi olduğunu sanmıyorum Nick. Hatta Jane Galloway'le de.
Acho que isto não tem a ver contigo, nem com a Jane Galloway.
Nigel'a göre Jane Galloway, kontrol edebildiği biriydi. Bir süre onunla idare etti.
Para o Nigel, a Jane Galloway era alguém que ele podia controlar, o que lhe bastou durante uns tempos.
Jane Galloway için bitti.
Só acabou para a Jane Galloway.
Ben dedektif Galloway.
Aqui é a Detetive Galloway.
- Trisha Galloway.
- Trisha Galloway.
Bizler inanılmaz güçlü varlıklarız. " Tim Galloway
Nós somos seres extraordinários.
Yargıç Galloway, beni bu mahkemede kaç kez gördünüz?
Juíz Galloway, quantas vezes me viu nesta sala de audiências?
Müdür Galloway. Size etrafı gezdirmek isterdim ama gizli giriş izniniz olmalı.
Director Galloway, adorava mostrar-lhe isto mas precisa de autorização.
Müdür Galloway, ulusal güvenlik danışmanımız.
Director Galloway, Conselheiro de Segurança Nacional.
Bu doğru mu, Bay Galloway?
- É verdade, Sr. Galloway?
Jane Galloway'i araştırdım. Sevgilisi için men kararı çıkartmış.
A Jane Galloway pediu uma providência cautelar contra o namorado.
Jane Galloway.
Jane Galloway.
Jane Galloway'i izlediğin gibi mi?
Tal como observavas a Jane Galloway?