English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Garcon

Garcon tradutor Português

147 parallel translation
Garcon.
Empregado.
- Garcon.
Empregado.
"Garcon."
"Garcôn."
Excusez-moi, garcon.
Excusez-moi, garçon.
Eğer bir restorana girmiş olsaydınız, ben de bir garson olacaktım.
Se entrasse num restaurante, eu me tornaria um garçon.
- Garson.
- Garçon.
Garson, bir şişe daha getir.
Ouça, garçon! Traga outra garrafa.
Garson, iki bardak daha, lütfen.
Garçon, mais dois copos, por favor.
Garson...
Garçon? Alguém?
- Garson!
- Garçon!
Soutine, Le Garçon d'Etage.
Soutine, O Garçon d'Etage.
Barmen!
Garçon!
Garson!
Garçon!
Garson!
"Garçon".
Hildegaard gidip bana bir aspirin alın lütfen ve restorandaki bir garsondan çok sıcak bir rus çayı getirmesini isteyin.
Dê-me duas aspirinas e peça ao garçon um copo de chá russo.
Günaydın, delikanlı.
- Bonjour, garçon.
Garson.
Oh, garçon.
- Çiş garsonu nerede?
- E o garçon das mijadelas?
Garson, seninle konuşmalıyım.
Garçon, Preciso de falar convosco.
- Barmen!
- Garçon!
Garson.
Garçon.
Amerika'da böyle bir garsonu nerde bulabilirsin?
Onde se encontra um garçon assim nos Estados Unidos?
Binbaşı Max mi?
Garçon!
Hey Steward, punç kabını getir.
Garçon, traga uma tigela de ponche.
Hey, garson!
Ei, garçon!
Garson, ateşin var mı?
Garçon, tem lume?
Garson?
Garçon?
Katik Shaw, Lumar Café'deki garson.
É Katik Shaw, garçon no Café Lumar.
Michel garson?
Michel garçon?
- Garson!
Garçon!
O zaman beklerken bir tane daha kabarcık suyundan içmeye ne dersiniz?
Enquanto esperamos, manda-se vir mais champanhe. Garçon!
Garson!
Garçon, café!
"Garson" erkeklere denir.
"Garçon" significa rapaz.
Garson.
Garçon?
Garson, lütfen.. Bu!
Garçon, por favor, isto é- -
Yeni barmenim.
Meu novo garçon.
Yeni bir barmen bulacağım.
Vou arranjar um novo garçon.
Bilgisayar, garsona daha doğal bir görüntü ver.
Computador, dê ao garçon um visual mais casual.
Hey, garson! Çorbamdayım!
Ei, garçon, estou na minha sopa.
Hey, barmen!
Garçon!
Garson.!
"Garçon".
Garson yardımcısı gibi giyinmişti.
Vestido como um garçon.
Garson yardımcısı için fazla iyiydi.
Muito boas para um garçon.
Ellere dikkat.
Olha as mãos, garçon.
Tuhaf yerlerde şiir okuyan bir barmene ne dersin?
Bem, e um garçon que lê poesia em lugares estranhos?
5 yıl sonra Amelie, Monmartre'daki bir kafede garsonluk yapıyordu.
"Cinco anos depois, Amélie é" "garçon num café de Montmartre..."
Burada bir hata var sanırım, garson.
Acho que está a haver um equívoco, garçon.
İki tane daha alalım.
Bem, garçon, mais duas para aqui!
Bence oradaki komiyle bir şansın var.
Eu diria que tiveste uma oportunidade com o garçon.
Garsonunuz birazdan gelecek.
O garçon estará ai num instante.
Burası Bruce Ismay'ın süiti. 1500 kişi hala gemideyken, gemiyi terk eden adamlardan bahsediyoruz.
A Suite de Bruce Ismay, o garçon que abandonou o navio com 1500 pessoas ainda a bordo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]