Gazoz tradutor Português
871 parallel translation
Çıkıp patlamış mısır ve gazoz alacağım.
Vou sair para comprar pipocas e limonada cor-de-rosa.
Peki o zaman, gidip dondurmalı gazoz alayım bari.
Muito bem, vou buscar um batido.
Üç tane çikolatalı dondurmalı gazoz.
Vamos tomar três batidos de chocolate.
Onları gazoz kapağı gibi fırlatıyor. 1, 2, 3, bum!
Ataca uma, duas, três e pronto.
Git bir gazoz falan al.
Tome. Compre uma bebida.
Son kez söylüyorum, zencefilli gazoz içkiden daha ucuz.
Pela última vez, digo-te, ginger ale é mais barato que álcool.
- @ bir sürü fıstık ve gazoz @, Hi- -
- E montes de amendoins e gasosa, Hi- -
Zencefilli gazoz olmalıydı, bira bile olurdu.
Deveria ter sido ginger ale ou cerveja.
Meyveli gazoz alayım.
Prefiro uma laranjada, se não se importam.
Gazoz mu?
Uma laranjada?
Pekala, Şeker Oğlan. Ona meyveli gazoz getir.
Pronto, Sugar Boy, traz-lhe uma laranjada.
G-gazoz kalmadı, efendim.
A laranjada está esgotada.
"G-g-gazoz kalmadı."
"A laranjada está esgotada."
Gazoz ya da kereviz tonik değil, gerçek şampanya.
Nem soda, nem tônica. É champanhe de verdade.
Şu işe bak. Haftada sekiz hamburger ve bir kasa gazoz satıyoruz.
Vendemos 6 hambúrgueres por semana e uma caixa de refrigerantes.
Gazoz ister misin?
Queres um refrigerante?
Gazoz mu?
Refrigerante!
- Gazoz!
- Refrigerante!
- Gazoz var mı?
- Tem refrigerantes?
Gazoz var mı?
Tem algum refrigerante?
Gazoz, domuz ve patatesle ve başka şeylerle ilgili birşeyler soruyordum.
Eu só estava a falar sobre refrigerantes... porcos, batatas e uma coisa e outra.
Ona Gazoz Babası diyorlar.
Chamam-lhe "Refrigerante".
Ve zencefilli gazoz.
E outro ginger ale.
Zencefilli gazoz mu?
Ginger ale?
- Gazoz ister misin?
- Quer água mineral?
- Gazoz mu?
- Água mineral?
- Sana gazoz verecektim.
- Eu ia buscar-lhe água mineral.
- Gazoz istemiyor musun?
- Não quer água mineral?
- Gazoz istiyorsan...
- Mas, se quer água mineral...
- Evet, şimdi bir bakalım, 4 gazoz, 6 kola, 2 meyvalı gazoz ve bir bira.
Pois agora tens que pagar, quatro laranjadas, seis coca-colas e duas cervejas.
İğrenç çilekli gazoz.
Maldita bebida de morango.
Yeteneğini gazoz şişesine sakla, şampanya benim işim!
Utilize as suas habilidades com a Coca-Cola. O champanhe é comigo.
Gazoz doldurucu ol, yani git hantallık yap
Mas que hei-de fazer, se nunca preguei um prego
- Ona limonlu gazoz.
- Refrigerante de limão para ele.
- Limonlu gazoz çocuklar içindir.
- Refrigerante é para miúdos.
- Limonlu gazoz.
- Refrigerante de limão.
Yerleri sarsan, stüdyonun kirasını ödeyen, sinemaları dolduran, gazoz sattıran...
O que agita o solo, paga a renda, enche cinemas, e vende pipocas...
Yerleri sarsan, stüdyonun kirasını ödeyen, sinemaları dolduran, gazoz sattıran O ÖPÜŞE
Em que o solo se agita, se paga a renda, se enchem cinemas, e se vendem pipocas O beijo
Yedi sekiz sise gazoz.
Oito garrafas de refrigerante.
Boş gazoz şişesini getirmeyen, geceyi hücrede geçirir.
Quem não devolver as garrafas vazias, vai para o "caixote".
Bayan, bir gazoz alabilir miyim?
Pode me dar um refrigerante?
Ben... Ben bir viski ve gazoz alabilir miyim?
Dás-me um whisky com ginger ale?
Viski ve gazoz.
Whisky e ginger ale.
- Viski ve gazoz.
- Whisky e ginger ale.
- Biraz gazoz alabilir miyim?
Dão-me um ginger ale?
- Bana bir gazoz ver.
- Arranja-me uma gasosa.
Gazoz istiyormuş.
Ele quer gasosa.
Biraz daha bira ve çocuklara da gazoz alabilir miyiz?
Queremos mais cerveja e refrigerantes para os rapazes.
- Gazoz alayım. - Tamam.
- Vou tomar um 77.
Gazoz ve sosisli ister misin?
Queres um refresco e um cachorro quente?
- Soda mı zencefilli gazoz mu?
- Gasosa ou ginger ale?