Gemma tradutor Português
1,133 parallel translation
Gemma git güneşlen.
Gemma, vai trabalhar para o bronze.
Gemma.
Gemma.
Gemma çocukla kalabileceğini söyledi.
A Gemma disse que ficava com o miúdo.
Bunda senin yerin nedir Gemma?
Qual é a tua opinião sobre isto, Gemma?
Eğer Gemma'ya John'ın zamanında tecavüz Edilseydi, bambaşka bir kitap yazardı.
Se a Gemma tivesse sido violada estando com o John, ele teria escrito um livro diferente.
Gemma bariyerlere çarpmadı.
A Gemma não bateu numa protecção.
Çok korkunç Gemma'ya olanlar.
Foi uma coisa horrível. A Gemma.
Tayfa, Gemma'ya olanları öğrendi.
O clube já soube do que aconteceu à Gemma.
Bu Gemma için.
Isto é pela Gemma.
Fırsatları kolla, Gemma.
Procura as oportunidades, Gemma.
Kendime iyi bir tane kazdım, Gemma.
Cavei o meu buraco bem fundo, Gemma.
- Sen neden bahsediyorsun?
- Do que estás a falar? - Gemma.
- Gemma Ona en çok acı veren şey Onu artık istemediğini düşünmesi.
O que está a magoá-la mais é pensar que já não a queres.
Bu pislik Gemma Teller'ı dövdürüp tecavüz ettirdi.
O canalha mandou que a Gemma Teller fosse espancada e violada por várias pessoas.
Gemma'ya söyleyeceğim bir şey.
Para dizer à Gemma.
Gemma Teller'a yaptıklarını ispatlayamıyorum.
Não posso provar o que fizeste à Gemma Teller.
Bak Samcro'ya yardım etmek, Gemma'yla ilgili, anlıyorum ama bu adamlar ana caddede ateş açarlarsa şerifi aramalıyım.
Estares a ajudar SAM CROW é pela Gemma. Eu compreendo. Mas se eles começarem a disparar em Main Street, chamo o xerife.
Kim o, Gemma?
Quem é ela, Gemma?
Burada ne yapıyorsun Gemma?
O que estamos a fazer aqui, Gemma?
- Gemma, lütfen bunu yapma.
- Gemma, por favor.
Gemma onu da benim silahımla sırtından vurdu.
A Gemma deu-lhe um tiro nas costas com a minha arma.
Gemma kaçtı.
Ela fugiu.
Gemma. Zobelle'in kızını takip etti....
Seguiu a filha do Zobelle.
Gemma, Eddy'mi öldürdü.
- A Gemma matou o meu Eddie.
Görünen o ki Gemma kaçıyor.
Parece que a Gemma está em fuga.
Gemma?
Gemma?
Bana birşeyler söylemelisin, Gemma.
Tens de me dizer alguma coisa, Gemma.
Ne yapmam gerekiyor Gemma?
O que devo fazer, Gemma?
Gemma'nın arabası.
É o Cadillac da Gemma.
Gemma nasıl?
Como está a Gemma?
Gemma'yla bir konuşmam lazım.
Preciso de falar com a Gemma.
Zenci dadı, Gemma'nın otomobil kazasında yaralandığını söyledi.
A ama preta disse que a Gemma se feriu num acidente de carro.
Gemma'yı sonra görürüz.
Vemos a Gemma mais logo.
Afedersiniz.
Desculpa, Gemma.
Gemma nereye gidiyor?
Onde raio vai a Gemma?
Artık 18 yaşında değilim Gemma.
Já não tenho 18 anos.
Gemma. Canı çok sıkkın.
Ela não está bem.
Gemma'yla konuştun mu?
Falaste com a Gemma?
Dükkanı kapatmaları için Dog ve Clayton'ı bıraktım. Eğer Gemma dönmezse diye.
Disse ao Dog e ao Clayton para fecharem tudo caso ela não voltasse.
Tanrım, Gemma, olanlar hakkında biriyle konuşmalısın.
Meu Deus, Gemma. Tens de falar sobre o que aconteceu.
Gemma'nın ona ekleyip burnunu falan kırdığını duydum.
Ouvi dizer que a Gemma lhe bateu e partiu-lhe o nariz ou assim.
Bir ay kadar önce, Gemma Teller'i, 18'in oradaki malzeme deposunda buldum.
Há cerca de um mês, encontrei a Gemma Teller, no armazém da obra vizinha à 18.
- Gemma onlara söylemeyi reddetti.
- A Gemma recusou contar-lhes.
Bu kirli sırrı tutmak için Gemma'ya söz verdim.
Prometi à Gemma que guardava este segredo porco.
Üzgünüm, Gemma.
Lamento, Gemma.
Belki bu hepimiz için Bir ders zamanıdır Gemma.
Talvez esteja na altura de uma lição, Gemma, para todos nós.
Charming'i olduğu gibi tutmaya ne kadar devam edebiliriz, Gemma?
Até quando pensas que podemos manter Charmimg como é, Gemma?
Gemma yemeğe kaçta bekliyor?
A que horas a Gemma nos quer para jantar?
Tanrım, Gemma.
- Meu Deus, Gemma.
Gemma.
- Gemma.
- Gemma nerede?
- A Gemma?