Genesis tradutor Português
330 parallel translation
Genesis Seabstiao'yu tekrar bir on yıl boyunca Dünya'yı gezmesini sağladı.
Gênesis fez com que Sebastião voltasse a viajar pelo mundo, durante quase uma década.
Aynı gezegenin daha iyimser bir görüşüydü. Genesis onun muhteşem eseri olmalıydı.
Uma visão muito mais otimista do mesmo planeta que Sebastião contemplara antes, ferido e destruído.
Uzay gemisi Reliant, Ceti Alpha VI yörüngesine, Genesis Projesi için yaklaşıyoruz.
Nave Reliant a aproximar-se de Ceti Alfa Seis, em ligação com o projecto Génesis.
Genesis Deneyleri için yaşam olmayan bir gezegen arayışlarımızı sürdürüyoruz.
Continuamos a procurar um planeta sem vida que satisfaça as exigências para a experiência Génesis.
Kedi yavruları yok ya, Genesis işe yarayacak.
Não tenhas medo. O Génesis vai dar certo!
Regula I'e varınca Genesis Projesiyle ilgili tüm malzeme Ceti Alpha VI denemeleri için bu gemiye aktarılacak.
Quando chegarmos junto de Regula Um, os materiais do projecto Génesis serão transferidos para esta nave para testes imediatos em Ceti Alfa Seis.
Genesis'i gelir gelmez bize teslim etmeye hazırlanın.
Preparem-se para nos entregarem Génesis à chegada.
Neden Genesis'i bizden uzaklaştırıyorsun?
Por que queres roubar-nos Génesis?
Genesis'i uzaklaştırmak mı?
Roubar Génesis? Quem está a roubar Génesis?
Genesis'i kim uzaklaştırıyor?
Que ordem? Quem está a roubar Génesis?
Genesis'i onlara onayın olmadan vermem!
Não os deixo levarem Génesis sem a devida autorização.
Genesis'i ver dedi. Ne demek bu?
Entregar Génesis, foi o que ela disse.
Genesis'in İncil'de ne anlama geldiğini bilmek işe yarayabilir.
Saber qual Génesis poderia ajudar na minha análise. Para além da referência bíblica.
Güvenlik komutu isteyelim ve Genesis Projesi özetine girelim.
Peço procedimento de segurança e acesso ao sumário do projecto Génesis.
Sunum. Genesis Projesi.
Projecto Génesis.
Genesis tam olarak nedir?
O que é exactamente Génesis?
Şey, basit anlatımıyla, Genesis, cansızdan canlı yaratmaktır.
Para simplificar, Génesis é a vida a partir da aridez.
Amacımız, Genesis aygıtını önceden belirlenmiş, sözgelimi ay gibi yaşam ortamı olmayan bir zemine yerleştirmek.
É nossa intenção introduzir o Engenho Génesis numa zona pré-seleccionada de um corpo espacial sem vida, uma lua ou outra forma morta.
Cihaz, bu süreç içinde Genesis Etkisi adını verdiğimiz bir tepki üretmektedir.
O engenho é abandonado, causando instantaneamente o que chamamos efeito Génesis.
Buradaki temsili ay, Genesis'in muhtemel potansiyelini göstermektedir. Federasyon, deneylerden sonuç alınana kadar projeye destek sağlamalıdır.
- A lua recriada aqui simulada representa uma fracção mínima do potencial de Génesis, se a Federação quiser apoiar as experiências até à sua conclusão.
Bu, gerçekten de Genesis.
É literalmente Génesis.
Genesis geliyor!
Mas cuidado! Aqui vem o Génesis!
Bu şartını kabul ederim eğer... Kendinle birlikte bana Genesis denen şu projeyle ilgili elindeki tüm bilgileri vermeyi de kabul edersen.
Aceito as suas condições se, além de si, me entregar os dados e o material do projecto chamado...
- Genesis mi?
- Génesis? O que é isso?
Hiç değilse Genesis'in elinde olmadığını biliyoruz.
Bem, pelo menos sabemos que ele não tem Génesis.
Genesis belgeleri nerede?
Onde está o material de Génesis?
Bu insanlar hayatları pahasına Genesis'i savunmuşlar.
Aquela gente comprou a fuga com a vida.
Yanılmıyorsam, Genesis.
Calculo que seja Génesis.
Genesis'in koordinatları hazır.
Já tem as coordenadas para teletransportar o Génesis.
Genesis elinde, ama ben değilim!
Khan, já tem Génesis, mas não me terá a mim!
Genesis mağarasında yiyecek var. Gerekirse... hayat boyu yetecek kadar.
Suficiente para uma vida, se necessário.
- Genesis'i bu sanıyorduk.
- Pensávamos que isto era Génesis. - Isto?
Genesis sende. Neyi istersen alabilirsin...
- Pode ter tudo o que...
- Bu Genesis Dalgası!
É a onda Génesis!
Eğer Genesis gerçekten de "Ölümden yaşam çıkarmak" ise, buraya yeniden dönmem gerekecek.
Se Génesis for realmente "vida a partir da morte", tenho de voltar aqui.
Lahananın fiyatına inanabiliyormusun? mmmMMMmmm Örneğin, bu kitapta sadece "Başlangıç" ın bile 25 farklı yorumu veriliyor.
Já viu bem a que preço estão as couves? Por exemplo, ele dá 25 diferentes interpretações só da Genesis.
- Genesis, 5. bölüm.
- Genesis, capitulo cinco.
İncil, Yaratılış 16 : 12.
Génesis 16 : 12.
Darwin'in yazılarında sistematize edilen bilimsel bilgilerin, yaradılış kitabıyla çatıştığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Como pode estar tão convencido de que o conhecimento científico sistematizado nas anotações de Charles Darwin não pode ser conciliado com o livro do Génesis?
Yaradılış, 4'den 16'ya.
É no Génesis, 4 : 16.
Ama bu irfan ve bu bilgi için tatlı Yaradılış manzumesine inanmaktan vaz geçmeliyiz.
Mas, para ascendermos a esse conhecimento devemos abandonar a nossa fé na bonita poesia que é o Génesis.
O halde siz yaradılış kitabındaki ilk günün uzunluğunun belirsiz olabileceğini söylüyorsunuz.
Então acha que o primeiro dia tal como foi descrito no "Génesis" podia ter durado um tempo indeterminado?
İnanıyorum Yaradılış Kitabı'nın doğruluğuna inanıyorum.
Creio na verdade do livro do Génesis...
Herbert Spencer'ın, Bilimin Köken'i kitabı.
"Génesis da Ciência" de Herbert Spencer.
- Yaratılış.
- O Génesis.
Yaratılışta Nuh peygamber çıplak tasvir edilir.
O Livro de Génesis descreve Noé como estando nu.
- Yaratılış hikayesini bilir misin?
Conhecem a história bíblica do Génesis.
Genesis'i kim uzaklaştırıyor?
- Quem está a roubar Génesis?
- Hayır, efendim!
Não! Já tem Génesis.
Oğlum David, Teğmen Saavik'le birlikte... ... oluşumunda büyük katkısı olduğu Yaradılış Gezegeni'nde incelemelerde bulunuyor.
A Tenente Saavik e o meu filho David estão a explorar o planeta Génesis, que ele ajudou a criar.
Hayır, komutanım.
"ao nosso inquérito sobre o projecto Génesis?"