English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Gidebiliriz

Gidebiliriz tradutor Português

3,316 parallel translation
Bizmuhafazakar gidebiliriz Bu bir yol, bilirsin, kısmi ağırlık taşıyan koltuk değneği, fizyoterapi.
Podemos ir adiante com estas, sabe, muletas de apoio. - Fisioterapia.
- Gidebiliriz belki.
- Se calhar, vamos agora embora.
Yarın ya da ertesi gün de gidebiliriz.
Podemos sempre partir amanhã ou no dia a seguir.
Biz oraya hızlıca gidebiliriz.
Podíamos chegar lá rápido.
Bence araca kadar gidebiliriz.
Acho que consigo chegar até à carrinha.
Artık gidebiliriz.
Podemos ir.
Hep birlikte gidebiliriz.
Uma pequena viagem de carro?
Şimdi nereye gidebiliriz?
Mamã, para onde podemos ir?
Bu arada, cuma günü boşum, yani kulübeye daha erken gidebiliriz.
Estou de folga na sexta, podemos ir mais cedo para a cabana.
Pastalar için Palm Court'a gidebiliriz.
Podemos ir lá abaixo ao átrio comer um bolo.
Badem yetiştiricisi çiçekler döllendi diye aradığında gidebiliriz.
O produtor de amêndoas vai me chamar dizendo : . "A floração terminou, pode ir agora"
Deniz fenerine Atrocitus'tan önce gidebiliriz.
Podemos chegar ao Farol antes de Atrocitus.
Demek istediğin artık eve gidebiliriz?
Queres dizer que podemos ir para casa? !
İstediğiniz herhangi bir rotaya gidebiliriz.
Podemos traçar curso para qualquer lugar que queiram.
Gidiyoruz. Hemen gidebiliriz.
Podemos ir agora.
Beraber gidebiliriz.
Podemos ir lá juntas.
Saat 8'de uzaylılarla ilgili bir film var. Ya da 9 : 15'deki kadın işi olan filme de gidebiliriz.
Tem um com alienígenas às 20h, ou um filme mais fraquito às 21h15.
Birlikte gidebiliriz.
Nós podemos ir juntos.
O zaman başka bir yere gidebiliriz.
- Está bem. Então podemos ir a outro lugar.
Jake'le şu anda arabaya atlayıp buradan gidebiliriz.
Eu podia pôr o Jake num carro agora e sair daqui.
Evlat. - Gidebiliriz.
- Filho, estamos bem.
Gidebiliriz.
Podemos partir.
Uçan bizonlar şu aşağıdaki mağarada yaşıyor, ve bu da Büyükbaba Aang'in inşa ettiği tapınak ve şu gri ev de hızlıca yemek yemeye gidebiliriz.
Os bisões voadores dormem naquelas cavernas lá em baixo, e este é o templo que o meu avô, Aang, construiu e aquela é a horta, onde cultivamos os vegetais que comemos.
Ama hızlı hareket edersek kedi kölelerin kullandığı yoldan kaçıp gidebiliriz.
Mas se formos rápidos, poderemos esgueirar-nos deles usando o mesmo trilho dos gatos escravos.
Daha ne kadar hızlı gidebiliriz?
Quão mais rápido isto pode andar?
Buradan gidebiliriz.
Podemos sair deste lugar. Podemos recomeçar.
Düşünüyordumda beraber gidebiliriz.
E estava a pensar que podíamos ir viver juntos.
Balayıma gidebiliriz.
Podíamos ir para a minha lua-de-mel.
Gerçekten bir şeyler yapabileceğimizi sanıyordum. - Peki, her zaman Paris'e gidebiliriz. - Yani, bu nasıl işliyor?
Pensei que estava tudo bem.
- Peki, her zaman Paris'e gidebiliriz.
- Vamos ter sempre Paris.
Ama bir iki saatliğine arabayla gidebiliriz. Çok güzel olduğunu duymuştum.
Disseram-me que é agradável.
Bebek beyaz olursa Eva ailemin yanına gidebiliriz.
Se o bebé nascer branco, Eva, depois podemos encontrar-nos com a minha família.
Kahve içmeye gidebiliriz.
Acho que não temos café.
Yatağımı sevmiyorsan sana da gidebiliriz.
Não gostas da minha cama, podemos ir para a tua casa.
Oraya bir tek botla gidebiliriz.
Só lá podemos chegar de barco.
Partiden kaçıp bir yere konuşmaya gidebiliriz.
Talvez possamos escapar à festa e ir para algum lado falar.
İstediğimiz yere gidebiliriz, değil mi?
Poderemos fazer o que quisermos. Poderemos fazer o que quisermos, certo?
Şimdi gidebiliriz.
Bem, agora podemos ir.
İstersen vardiyadan sonra gidebiliriz.
5 quarteirões daqui. Podemos ir após o serviço.
İstediğimiz her yere gidebiliriz.
Nós podemos ir para onde quisermos.
Tamam Mike, gidebiliriz.
- Está bem, Mike, temos passagem!
Ya da kahve içmeye gidebiliriz.
Ou podemos apenas tomar um café.
Eğer aileni bulursak, tatile bile gidebiliriz- -
Mas se encontrarmos os seus pais reais, podemos passar férias no...
Bence artık Gibbs'e gidebiliriz.
Acho que é o suficiente para o Gibbs.
Şimdi imza töreni için gidebiliriz.
Agora podemos ir para a assinatura.
Peki, güzel, artık gidebiliriz o zaman.
- Muito bem, está pronto para ir.
Nereye gidebiliriz?
Para onde é que podemos ir?
Yüzmeye gidebiliriz
Acho que vou nadar.
Beraber gidebiliriz.
- Podemos ir juntos.
- İkimiz gidebiliriz.
- Podemos ir.
Gidebiliriz.
Vamos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]