Given tradutor Português
20 parallel translation
Görüyorsun, onun için... which is really myself, I've just given you up, sacrificed you.
E assim, por ele que, no fim sou eu, desisti pura e simplesmente de si. Sacrifiquei-o a si.
Harry gerçekte yalnızca Rita'ya güvenirdi fakat kardeş rekabetini görünce...
O Harry só confiava na Rita but given the sibling rivalryMas com esta rivalidade entre irmãs,
Rahip Jimmy T. Givens'ın söyledikleri uyarınca, kafamda kendisine bu ismi verdim, her gün Bob, her gün, kendime yirmi dakika ayıracağım.
Vê, de acordo com o bom reverendo Jimmy T. Given, foi o nome que pus ao padre na minha mente, todo o dia, Bob, todo o dia eu tenho de tirar 20 minutos para mim próprio.
Benim gibi bir adam mı given tazeletecek?
Um tipo como eu tranquiliza alguém?
The Simpsons S19E18 "Any Given Sundance"
The Simpsons - S19E18 Any Given Sundance
Any idea which one of your patrons might have given him these bruises?
Faz ideia de qual dos seus clientes lhe pode ter feito estas nódoas negras?
Roy Given ile konuşmak istiyorum.
Quero falar com o Roy Given.
İşte burada. "Davaya Detektif çavuş Roy Given bakıyor, Marylebone Lane polis istasyonundan."
Aqui está : "A chefiar o caso está o Detective Sargento Roy Given, da estação de polícia de Marylebone".
Roy Given?
Roy Given.
Roy Given ismi geçmiyor.
Não está aqui mencionado nenhum Roy Given.
Bay Roy Given'ı arıyorum.
Estou à procura de um Sr. Roy Given.
- Roy Given mi?
- Roy Given?
Acaba Roy Given bu mu?
Pergunto-me se aquele será o Roy Given?
* Televizyonda görürsünüz onu her Pazar *
You will see him on TV any given Sunday
Sen ona güvenli bir yer verdin... You've given him a safe place,... karşılığında o, terör eylemlerini yürütmeye başladı.
Deu-lhe um lugar seguro e em troca, ele está a liderar uma célula terrorista.
Given Kendra'nın lupus geçmişini göz önüne alırsak, iyi bir seçenek gibi.
Dado o historial da Kendra com lúpus, é uma boa opção.
Any Given Sunday filmindeki hayat tarzından bıktım.
Diz que eu arruino seu estilo de vida de filme.
You can be the object was given, it is how it works.
Não, contenta-te com o que recebeste, é assim que funciona.
I'd have given anything ( J'aurais donné n'importe quoi )
Eu teria dado tudo
Bu notayı bana Bing Crosby vermişti.
# Eee... That note was given to me by Bing Crosby.