Giysilerini çıkar tradutor Português
96 parallel translation
İkimiz birlikte, o meydanda, yattığımız yerde soğuktan donmak üzereyken, giysilerini çıkarıp üzerime örttüğünü, kendisinin ise gecenin donduran ayazında neredeyse çıplak kaldığını söyleyen oldu mu bana?
Quem me contou, quando estávamos nós ambos deitados no campo, quase mortos pelo frio, que ele me cobriu com suas próprias roupas, e se entregou magro e nu à noite mui fria?
Giysilerini çıkar bari.
É melhor tirar as suas coisas.
Giysilerini çıkar. Çabuk ol.
Tire suas roupas.
Giysilerini çıkar ve başının üstünde taşı.
Tira a roupa. Leva-a na cabeça.
Giysilerini çıkar.
Despe-te!
Giysilerini çıkar.
Tire suas roupas.
Inge, Oskar'ın giysilerini çıkar.
Irmã Inge, indique a saída a Oskar!
Geceleri de gerçekten giysilerini çıkarıyorsun, öyle mi?
E, à noite, despe mesmo a roupa?
Hayır, giysilerini çıkar.
Não, vai despir-se.
- Giysilerini çıkar.
- Despe-te.
Giysilerini çıkar.
Despe a roupa!
- Giysilerini çıkarıyor mu?
- Ela despe-se?
Giysilerini çıkarıyorsun.
Tu despes-te.
Sonra da onların giysilerini çıkarıyorsun.
Despes-os também.
Kahrolası giysilerini çıkar!
Tira a roupa!
Giysilerini çıkar!
Vocês as duas, dispam-se!
Giysilerini çıkar!
Despe-te! Tira a roupa!
Giysilerini çıkarıp yere atardı. Bu beni deli ederdi.
Ele deixava a roupa pela casa, e isso irritava-me.
Giysilerini çıkar.
Despe-te.
Ve giysilerini çıkar.
E tira a roupa.
Tüm giysilerini çıkar, şimdi.
Tire a roupa toda, já.
Giysilerini çıkar, hemen!
Dispa a roupa toda, já!
Giysilerini çıkar!
Tira a roupa!
- Giysilerini çıkar.
Tira a tua roupa.
giysilerini çıkar.
Tirem-lhe as vestes.
- Giysilerini çıkar ve öyle kal. - Giyinik olmayı seviyorum!
- Tira a roupa e fica quieto.
- Giysilerini çıkar. - Peki.
- Tira a roupa.
- Giysilerini çıkar.
- Tira a roupa.
ona bu ilişkinin bittiğini söyledin. o da giysilerini çıkarıp yangın alarmını mı çalıştırdı?
Tu estavas a dizer-lhe que tinha acabado, ela tirou a roupa e o alarme disparou?
Sanırım giysilerini çıkarıyorlar.
Parece que fazem passagem. Vamos.
Ne yapıyorsun? Neden giysilerini çıkarıyorsun?
Porque é que estás a tirar a roupa?
Giysilerini çıkar yoksa bu aptallardan biri ölecek.
Despe as roupas ou um destes parvalhões vai morrer.
Giysilerini çıkar.
Tire a roupa toda.
Giysilerini çıkar, bana ver.
Tire a sua roupa.
Giysilerini çıkar.
Tire a roupa.
Eğer kalan giysilerini de çıkarırsa, onu bin yılda bile yakalayamayız.
Se ele tira o resto da roupa, nunca mais o apanhamos.
Araplar, cesetleri çıkarıp giysilerini çalmasın. Emredersiniz.
Senão, os árabes desenterrá-los-ão pelas roupas.
Lilly, giysilerini çıkar.
Vamos comemorar!
- Sanırım bu, aşağılama sürecinin başka bir kısmı. Öyleyse birisi giysilerini mahzenden çıkarıp bu dolaba yerleştirmiş olmalı.
Então alguém pegou na roupa dele, a trouxe e pôs no guarda-roupa.
- Giysilerini çıkar.
Tira a roupa.
- Çıkar giysilerini!
- Tira a roupa!
Haydi çıkar giysilerini! Sen Leigh, giysilerini çıkar.
Tu, Leigh!
Giysilerini çıkar.
Tira a roupa.
Walter'ın giysilerini dolaptan çıkarıp kutulara koydu Goodwill'i aradı.
Ela meteu as roupas do Walter em caixas e telefonou para a Goodwill.
Çıkar lanet giysilerini.
Despe a merda da roupa!
Sadece saçlarını ve giysilerini değiştirebilirsin. O zaman bile kavga çıkar. - Saçlarını ve giysilerini seviyorum.
Só quanto ao penteado e à roupa, mas até isso é uma luta constante.
- Bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum. - Çıkar giysilerini!
- Não sabia que eras tão forte.
- Giysilerini çıkar.
- Tira essa roupa.
Giysilerini çıkar.
Tira a tua roupa.
Onu esir alanlar, kadının zırhını... çıkarırken, ve giysilerini parçalarken... heyecan ile... inliyor.
Os seus captores gemem de excitação... à medida que tiram a armadura da mulher... rasgando... as suas roupas.
Giysilerini çıkar ve masanın üzerine eğil.
Vamos dar-lhe uma vista de olhos.
çıkar 159
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25
çıkarın 68
çıkart 35
çıkardım 26
çıkartın 17
çıkarın beni 132
çıkaramıyorum 22
çıkar beni 102
çıkar ağzındaki baklayı 23
çıkar onları 25