Gizlice tradutor Português
5,476 parallel translation
Böyle gizlice öpüsünce falan 50'lerin geyleri gibi hissettim.
Escondemo-nos tanto que me sinto os homens gays dos anos 50.
- gizlice... - Bekle biraz.
- Espera.
Rastgele bulduğu liseli kızların cep telefonlarına gizlice girerek onlara yüz kızartıcı fotoğraflar ya da mailler gönderiyormuş.
Este homem também tem uma história de hackear os telemóveis de alunas do Ensino Secundário, ficar com as fotografias embaraçosas para pedir resgate ou publicá-las on-line.
Öldürüp, kafasını duvara asmak istediğiniz bir geyiği gizlice takip ederseniz. Sonra da silahı nasıl iyi kullandığınızla ilgili hikâyeler anlatırsınız.
Persegue-se um veado para o matar, montar, espetá-lo na parede e contar a brilhante história de como somos bons com uma caçadeira.
Bu gizlice takip etmek değil, hele ki casusluk hiç değil.
Isto não é perseguição. Nem se pode dizer que é espionagem.
En fazla bir saat içinde bildireceğim size nerede pusuya yatacağınızı ve gizlice gözetleyip tam olarak ne zaman saldıracağınızı.
Nas próximas horas, dir-lhes-ei onde permanecer, para que ataquem no momento oportuno, terá que ser feito esta noite.
Gizlice alışveriş yaparız.
Dinheiro e levas.
Gizlice kurulan çok uluslu bir birlik...
Uma coligação multinacional criada em segredo...
Ne tür bir manyak bir çocuğun odasına gizlice girip yastığın altına para koyar ki?
Quem é que entra de soslaio no quarto de um miúdo e põe uns trocos debaixo da almofada?
- Bugünkü spor salonu oylamasını oylamaya gizlice katılan biri kargaşaya dönüştürdü. Acil durum sağlık kanunu meşhur meclis üyesi Howard Birdwell tarafından Meclisin Spor Salonu oylamasına karıştırıldı.
A portaria do ginásio do Congresso gerou o caos quando se percebeu que à proposta de renovação do ginásio fora anexada uma proposta de Lei de Cuidados Básicos de Emergência, pelo congressista Howard Birdwell.
Birdwell'in gizlice oylamaya madde eklemesi korkunç bir üçlü kınama almasına neden oldu.
A manobra do Sr. Birdwell valeu-lhe a temida censura tripla.
Demin adamın tekinin evine gizlice girdiniz.
Vocês invadiram a casa de alguém.
Cadılar gizlice aramızda yaşıyor.
As bruxas vivem entre nós, em segredo.
Sapık, gece gizlice girerken camı kırmış ve bir kaç tane iç çamaşırı çalmış.
O violador parte a janela e entra essa noite dentro de casa para roubar roupa interior.
Rahibe Rachel tespih çekerken gizlice mutfağa girdim.
Eu fui buscá-las à cozinha enquanto a irmã Rachel andava a fazer as camas.
Aslında o kadar iyi ki gece herkes evine gittikten sonra gizlice sette Hyde'ın laboratuvarına girip beher kabına boşalabilirim.
Tanto que esta noite, quando todos forem para casa, poderei esgueirar-me para o laboratório do Hyde e masturbar-me.
Bunun vakti geldiğinde senden gizlice Elser'i yok etmeni istiyorum.
Peço por conseguinte que o neutralizem secretamente quando ocorrer tal situação.
Dışarı çık ve benim evime dönüş yolunda gizlice.
Sai pela frente, entra pelas traseiras e sobe até minha casa.
Gizlice ziyaretime gelmiştin.
Foste visitar-me à socapa.
Lütfen bana ofisten kimsenin, bir striptizcinin evine gizlice girip çizgi roman çalmadığını söyle.
Por favor diz-me que ninguém deste departamento arrombou a casa de uma "stripper"
Ney? Gizlice ölüyor muyuz?
Está a morrer secretamente?
Gizlice çıkmamalısın.
Não devias sair às escondidas.
Einstein tesadüfün Tanrı'nın gizlice varlığını hissettirmesi olduğunu söylemiş.
Sim. O próprio Einstein disse que eram maneiras de Deus permanecer anónimo.
Baubau çok korkmuştu. Baubau'ya işler yolunda demek için devlet sunucularına gizlice girdim.
Baubau estava muito assustado, e eu entrei nos servidores do governo para garantir a Baubau que estava tudo bem.
Tek yapmamız gereken şehre sızıp... Büyük Anten'e girip annemin yerini tespit etmek... ve gizlice kaçmak.
Tudo o que temos de fazer é esgueirar-nos para dentro da cidade... entrar na Grande Antena, usá-la para encontrar a minha mamã... e depois esgueirar-nos para fora.
Bu gece gizlice okula gireriz.
Entramos na escola, esta noite.
Baksana, benim için biraz gizlice araştırma yapabilir misin?
Ouve... podias fazer-me uma investigação discreta?
Normal zamanda, siz ve ekibiniz, bu terör örgütünü durdurmak için gizlice içeri sızmak üzere görevlendirilirdiniz ama biz bunun olmasını engellemek için gereken önlemimizi almış bulunmaktayız.
Em condições normais, o senhor e a sua equipa seriam encarregues de se infiltrarem e desmantelarem esta rede terrorista, mas nós certificamo-nos que isso não acontecerá.
Bu olay IMF'in gizlice Kremlin'e sızdığı hafta yaşanmıştı.
Isto foi na mesma semana em que o IMF se infiltrou no Kremlin.
Gizlice odasına mı girdin?
Andaste a bisbilhotar o quarto dele?
Birazdan gizlice kaçmalıyım.
Tenho de me esgueirar daqui em breve.
Anneni gizlice geçmede nasıl - bu kadar iyi olduğuma inanamıyorum.
Nem acredito no quão boa me estou a tornar a passar à socapa pela vossa mãe.
Hey, annen bu sabah gizlice kaçtığını biliyor mu?
Sua mãe sabe que saiu de fininho De manhã cedo?
Tam şu anda buradan çok uzaktaki bir sistemde Yeni Cumhuriyet, kahpe Direniş'in ihanetini gizlice destekleyerek tüm galaksiye yalan söylüyor.
Neste preciso momento, num sistema longe daqui, a Nova República mente à galáxia, enquanto apoia secretamente a traição, dos patifes da Resistência.
Muhtemelen evinize gizlice girip sizi uyurken filme çekiyorlardır.
"Até podem entrar-te em casa uma noite " e filmar-te a dormir. "
Bak, bak, John. Evine gizlice girelim, uykusunda spermini alalım sonra spermle birlikte kaçalım.
Escuta, entramos na casa dele, batemos-lhe uma enquanto dorme e piramo-nos com o esperma.
İki kadınla aynı anda gizlice buluşuyordu.
Ele andava, a encontrar-se secretamente com as duas ao mesmo tempo.
Gizlice zenğin olmak istiyorum.
Gostava de ser o Casper o Fantasma
- Hep seni orada, gizlice dinlerken görüyorum.
Vejo-te muitas vezes, a olhar.
- Gizlice dinlemiyorum.
- Não olho nada.
Gizlice dinlemek tehlikeli olur.
Seria perigoso não ficar de olho neles.
En fazla bir saat içinde bildireceğim size nerede pusuya yatarak gizlice gözetleyip tam olarak ne zaman saldıracağınızı.
Dentro de uma hora, se tanto, vos direi onde deveis colocar-vos. E qual o momento mais oportuno, pois há que fazê-lo esta noite.
Uçağa da gizlice bindik.
Também nos escondemos no avião.
Gizlice, dostum, gizlice.
Discrição, homem. Discrição.
Scotty'den hiç hoşlanmazdı bilirsin. Biz ondan gizlice buluşmuştuk sonra bizi yataktayken bastı.
- Sabes que ela não gosta do Scotty, por isso nós andamos às escondidas...
Okula sessizce ve gizlice gitmeye başladık.
Começámos a ir à escola às escondidas. A ir em segredo.
Yani, sokaklarda gizlice kullanmamız mümkün.
Isso significa que poderemos usá-las secretamente nas ruas.
Bazı yığıntıları eşeleyip eve gizlice sokmak!
Desenterrar um pouco desse material e contrabandeá-lo para casa?
- Nasılsın? Demek istediğim gizlice.
Em segredo.
Gizlice de yapmıyordum bunu.
E não era uma perseguição.
FRANSIZ SÜİTİ, NAZİLERİN FRANSA İŞGALİ SIRASINDA GİZLİCE YAZILDI.
Suíte Francesa foi escrito em segredo durante a ocupação nazi da França.