Glace tradutor Português
29 parallel translation
J'ai une grande soif et j'ai besoin d'un peu de glace.
Tenho muita sede e preciso de um pouco de gelo.
Sonra sülün ve sos olarak...
E a seguir Faisão Glacé / i. E o molho...
Yaş pasta mı, yoksa kek mi?
Com glacé ou sem?
Vay be, memelerimi parlatıp bana da "Rita" deyin!
Bem, ponham "glacé" nos meus mamilos e chamem-me Rita!
- Cam kabım nerede?
Eu abro. - Onde está o meu glacé?
Vaktinde gelmeye çalıştım, ama tatlı spesiyali için, ahududulu jöle yapacaktım.
Juro que queria chegar a tempo. Estava a preparar o glacé de framboesa para a sobremesa de hoje e pensei :
Ama geçen salı da yaban mersinli jöle yapmıştım. Bugün salı.
fiz glacé de mirtilo para o soufflé de terça-feira passada, e hoje é terça-feira.
Senin de dudakların pasta olmuş.
Tens "glacé" no lábio.
Tatlı kurabiyeler.
Donuts glacé.
Donduruyor muydun?
Glacé?
Tek tek krema kaplı kekler!
Bolos com cobertura glacé!
Bir de kendi kahrolası işine bakıp koca burnunu benim işime sokmasan da, böylece ben de burnunu iyice sokup mesajın beyninin derinliklerine gitmesini sağlamasam?
Podias pedir para escreverem "Mete-te na Tua Vida" com glacé e para te mandarem com ele na cara para leres bem?
Bu seker kapli.
Estes têm glacé.
Onu hissetmiyorum.
Na verdade, estás a olhar para glacé de chocolate.
Üzerini süslememe yardım eder misin?
Estou a fazer um bolo para logo. Queres ajudar-me com o glacé?
Şahsen soslu fırında domuz tarifininin ödülü alamaması beni şok etti.
- Pessoalmente, fiquei chocado por o seu lombo de porco assado com glacé não ter ganhado.
Pekâlâ, kremayla basit, ufacık bir çiçek yaparak başlayalım.
Começamos por algo simples, uma pequena flor de glacé.
Kremayı ben sürdüm ama pasta ondan. Çünkü sana kızdığı için çok üzgün.
Fiz o glacé mas o bolo é dela porque lamenta ter-se zangado contigo.
- Jöle!
- Com glacé!
- Jöle. - Jöle. - Çörek.
- Com glacé.
Jess. Dudağımda krema kalmış mı?
Tenho glacé nos lábios, Jess?
Krema var mı?
Tenho glacé?
Krema isteyen?
Alguém quer cobertura glacé?
"Beni dondurmanın altına gömdüler."
" Eles enterraram-no em glacé.
Tamam, ekstra kremayı aldım. Hadi gidelim.
Ok, eu tenho o glacé de açúcar extra.
Anlarsın ya, çoğu insan bunu epey düşünür. Şu süslü püslü çörekler, şekerlemeler getirirler.
Sabes, a maioria das pessoas pensa duas vezes antes de comprar donuts e muffins com glacé.
Ah... İki akçaağaç şuruplu çörek.
Duas com "glacé" e uma de chocolate.
Jöleli, kremalı ve başka türlüler var.
Tenho de geleia, com glacé e... E mais algumas coisas. Mas não trouxe cronuts.
- O yağlı çörek. - Evet.
- Um donut com glacé.