English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Glad

Glad tradutor Português

33 parallel translation
Alışacaktır. Değil mi Glad?
Ela fica bem, não ficas, Glad?
- Oda numarası?
- Que quarto, por favor, Glad?
Hey, Glad, şuna bir bak.
Glad, anda cá ver isto.
- Yani bunun gibi!
- É mesmo assim, Glad.
Biliyor musun Glad, bazen erkeklerin şehvete meraklarını düşündükçe içimden kusmak geliyor.
Às vezes apetece-me vomitar só de pensar na luxúria dos homens.
Buraya gel, Glad. Şüphe uyandıracak bir şey yapma.
Sai daí, Glad, não faças nada suspeito.
Arkadaşlar alüminyum folyo işinde, yemekler nasıl saklanır onu anlatıyorlar.
Os homens da Glad estão a mostrar-nos como conservar os restos frescos.
# O da her gece mutluluktan uçar o zaman
# And she'll be glad every night
# O da her gece mutluluktan uçar o zaman
# She'll be glad every night
# Ve sen de her gece mutlu olursun
# And you'll be glad every night
# Sen de her gece mutlu olursun
# You'll be glad every night
- I'm glad you think so.
- Ainda bem que pensa assim.
Ondan kurtulduğuna da çok sevinmişti!
And was he glad to get rid of it!
Şu süslü sandviç torbaları hakkında ne biliyoruz?
O que é que sabem sobre o saco de sandes da Glad?
- Oğlun kaç yaşında?
- Que idade tem o seu filho? - Glad...
Babamizin ruyasi. flourish by our glad sacrifice.
Que os sonhos dos nossos pais floresçam através do nosso sacrifício.
İki kutu domates salçası, bir kutu 450 gramlık farfalle pasta, Bir kutu Glad ForceFlex çöp poşeti, bir, iki, üç, dört çubuk şeker... ve bir koçan muz.
Duas latas de polpa de tomate, uma caixa de 450 gramas de massa farfalle uma caixa de sacos de lixo ForceFlex, uma, dois, três, quatro barras de chocolate e um cacho de bananas.
Asi bir genç olmadığım için çok mutluyum. Çünkü o zaman David ve Kate Bagby tamamen ve tam anlamıyla harap olurdu.
I'm glad I wasn't uma juventude rebelde, porque teria sido total e absolutamente porra desperdiçada sobre David e Kate Bagby.
* Yaptığıma memnunum, öğrenmen gerekiyordu çünkü *
I'm glad I did it 'Cause you had to learn
* Görmene memnun oldum *
But I'm glad you see what happens when
So, glad you lost that getup.
Fiquei feliz que não está de vestido.
So glad biz harcamak lazım bazı kaliteli zaman birlikte Ray-Ray.
Ainda bem que passamos uns bons momentos juntos, Ray-Ray.
Su kuyusu, ı'm so glad size güvenli ve ses olduğunu.
Estou contente por tu estares são e salvo.
Güzel. Ben Glad.
E estou contente por estarem juntos.
Glad'e benim hakkımda söylediklerine sevindim.
Fico contente ao ver que disse a elas tudo sobre mim, isso é óptimo.
Sonunda bazı hademeler gelip Albertımı büyük boy Glad çöp torbasına koydu ve çöplerin kalanıyla birlikte onu ara yola bıraktı.
Por fim, chega um funcionário e coloca o meu Albert num grande saco do lixo e coloca-o no beco com o resto do lixo.
* Aslaug was just saying how glad she is * that you like your brothers.
A Aslaug estava só a dizer que fica muito contente que gostes dos teus irmãos.
Ah, I'm glad you were.
Fico contente por teres razão.
Bir savaş mı başlatmaya çalışıyorsun Glad-O-War?
Queres começar uma guerra, Glad-O-War?
Arkam gözüküyor.
Sou como o Glad.
Glad-bags?
Anda.
Pekala.
A Glad ´ s?
Kaybettiğin iyi olmuş.
Glad a maldita coisa está perdido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]