Glass tradutor Português
399 parallel translation
Biri The Glass Menagerie'de Laurette Taylor'la risk aldı.
Alguém arriscou com a Laurette Taylor na "The Glass Menagerie".
Aynadaki Alis bugün nerede?
Onde está a Alice Through The Looking Glass hoje?
- Ayna operasyonu?
- Operação Looking Glass?
Dr. Fassbender ve ayna operasyonu kesinlikle düzmece değil.
Dr. Fassbender e a Operação Looking Glass certamente não é um boato.
Bitsy Glass, Joe Pickles.
Bitsy Glass. - Joe Pickles.
Ah, Bay Glass.
- Sr. Glass.
Leaves of "Glass."
"Leaves of Glass"
Leaves of "Glass." çok iyidir. Leaves of "Glass." Walt Whitman.
Muito bom, o "Leaves of Glass".
Tekrar merhaba millet.
Aqui Dave Glass.
Ben Dave Glass. Bu gece kubbenin içinde harika bir hava var.
Temos um óptimo tempo nesta noite de jogo.
Glass Manejeri.
- Duncan.
Şimdi duyacakların seni şaşırtacak : ... ama, mavi gözlü, sarı saçlı ve derisi beyazdan bile beyaz dost Müslümanlarla, aynı kaptan yemek yedim aynı tastan su içtim ve aynı Tanrı'ya dua ettim.
Agora, você pode estar chocado por estas palavras,..... mas eu comi do mesmo plate, bebido do mesmo glass,..... andprayed para o mesmo Deus com feIIow MusIims cujos olhos eram blue,..... cujo cabelo era blond...
- Glass Box nasıl gidiyor?
O que se passa com a Caixa de Vidro?
And the column smashes your line, like a hammer breaking glass, and Napoleon has won another battle.
E o coluna esmaga a vossa linha, como um martelo a partir vidro, e Napoleão ganha mais uma batalha.
# Like the bubbles in a glass of champagne #
Como bolhas num copo de champanhe
Beni birçok eğitici filmden hatırlarsınız Alice's Adventures Through the Windshield Glass ve The Decapitation of Larry Leadfoot gibi.
Talvez se lembrem de mim em filmes educativos : As Aventuras de Alice Através do Pára-Brisas... e A Decapitação de Larry Pé-de-Chumbo.
Ben Tiffany Glass.
Eu sou a Tiffany Glass.
Oo, Philip Glass ile bir akşam?
"Um serão com o Philip Glass." Um serão apenas?
Kimura ve Glass, soruşturmayı yürütecekler.
A Kimura e o Glass vão comandar as investigações.
İki gün önce geçmişte karşılaştığımız bir gurubu bulduk : Glass Curtain.
Há dois dias, detectámos tentativas de recrutamento de um grupo que conhecemos do passado, a Cortina de Vidro.
Yani insan hatası ; ama Glass Curtain sorumluluğu üslendi.
Mas a Cortina de Vidro reclamou o atentado.
Kim bu Glass Curtain, Michael?
- O que é a Cortina de Vidro?
Hangisi Glass Curtain? Buradaki adam Hester.
- Qual deles é a Cortina de Vidro?
Glass Curtain'de bağlantı kurduğun kim?
Quem é o teu contacto na Cortina de Vidro?
Glass Curtain Simone'yi öldürdü.
A Cortina de Vidro matou a Simone.
İçimizden iki kişi Glass Curtain hakkında bilgi toplamaya gitmişti.
Nós dois íamos reunir informação sobre a Cortina de Vidro.
Hafta sonunda Looking Glass ofisinde miydin?
Estiveste no gabinete dos Espelhos durante o fim-de-semana?
"Canterville Plate Glass" şirketinin çalışanları eğitim filminde oynayacağım. Bravo sana, Jack.
Pediram-me para participar num vídeo de treino para empregados para a companhia Canterville Plate Glass.
Okulda bana Mr Glass ( Bay Cam ) diyorlar çünkü cam gibi kırılıyorum.
Na escola, me chamam de Sr. de Vidro, porque quebro como vidro.
Bana Mr. Glass derler.
Eles me chamam de Senhor de Vidro.
Bana Mr Glass derlerdi.
Eles me chamavam de "Senhor de Vidro".
Jackie Samuel Barber, John Cage, ve Philip Glass'ı istiyor... ve Jessica ise Shania Twain'den I Feel Like a Woman'ı istiyor.
A Jackie quer Samuel Barber, John Cage e Philip Glass... e a Jessica quer o I Feel Like a Woman da Shania Twain.
Altıncı ve yedinci sahneler The Glass Menagerie.
Cenas seis e sete A Casa de Vidro.
İşim başımdan aştı burada. Glass, ne zaman varacaksın?
Estou com as mãos ocupadas aqui.
20 saniye içinde.
glass, qual a hora prevista de chegada?
Glass konuş benimle. Neler oluyor?
fale comigo, glass.
Glass. Zamanımız tükeniyor.
Glass, o tempo está a esgotar-se.
- Emredersiniz. Ne?
Angie, põe o glass numa conferência a três.
Glass, bodrumdayım.
Estou na cave.
Beni duyuyor musun Glass?
Que faço? Estás a ouvir-me, Glass?
Glass, burada bir bomba var ve ne yapacağımı bilmiyorum.
glass, tenho aqui uma bomba-reIógio e não sei o que fazer.
Glass, burada geberip gideceğim.
- glass, vou morrer aqui.
Konuş benimle.
fala comigo, glass.
Glass konuş benimle!
fala comigo!
Sana bağlı Glass.
A todas as unidades, avancem. É consigo, Glass.
Konuş benimle Glass.
Fale comigo, Glass!
Ben Winters. - Glass'ı da konferans görüşmeye al.
Daqui Winters.
... bütün şehre yerleştirilmiş... - Glass.
glass...
Glass! Sadece erkek şüpheli orada.
Glass!
Burayı havaya uçuracak, Glass.
Foi sempre ela, todo o tempo. ela vai fazer explodir isto.
Glass.
glass...