English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Goodwill

Goodwill tradutor Português

65 parallel translation
Kardeş, Goodwill'den mi alışveriş yapıyorsun?
Ei, lindão, estás à espera de alguma cheia?
Dostumuzun, Haight Goodwill Store'da çalışan bir kızı var.
O tipo tem uma filha que trabalha na loja Haight Goodwill.
7 : 46 da salı günü 19'unda, burada New York'da bir yardım grubu toplanacak kullanılmış elbiseleri ihtiyaçları olanlara ulaştıracak.
E estamos de volta às 7 h46. Na terça-feira, 19, aqui em Nova Iorque, haverá uma festa de beneficência para a Goodwill Industries, uma organização de roupa em segunda mão que presta ajuda aos mais necessitados.
Walter'ın giysilerini dolaptan çıkarıp kutulara koydu Goodwill'i aradı.
Ela meteu as roupas do Walter em caixas e telefonou para a Goodwill.
Bunu Goodwill'den aldım.
Arranjei isto na Goodwill.
Goodwill.
Caridade.
Zeki olsa, temizlenir, yardım derneğinden kendine birtakım elbise alır...
- Sabe, se fosse um tio preparado lavaria-se bem, compraria um traje no Goodwill... E se iria ao aeroporto.
Bu da hayır cemiyetine gidebilir.
Este pode ir para dar para o Goodwill.
Goodwill'den alışveriş yaparsan çok fazla seçeneğin olmuyor.
Não havia mais nada de jeito na feira da ladra, entendes?
Çekmişti. Goodwill'e bağışlamak için çantaya koydum.
Pu-la no saco da roupa para dar.
Goodwill'de sadece 4 papele satılıyordu.
Custou-me $ 4 na loja de roupas usadas..
Kötü giyinmiyor, ama galiba Goodwill hayırseverlik kıyafet vermiş...
Eu não digo que a filha do Presidente se vista mal... mas hoje, aparentemente a Misericórdia doou algumas roupas, pelo que acho...
Bağışlanacak bir ton şey var.
Há um monte de coisas para deixarmos na Goodwill.
Goodwill ve Salvation Army dükkanları var. Sadece iki blok ötede.
Existem lojas baratas não muito longe daqui.
Biz Goodwill ve Salvation Army'de alışveriş yapmak için çok iyiyiz öyle mi?
Somos bons de mais para comprar naquelas lojas, é isso?
Sanırım annem bunu Goodwill'e götürmeyi unutmuş.
Parece que a mãe se esqueceu dessa.
Goodwill'de düzenlenecek yardım gecesi için eşya götürecektim de yardımcı olur musun?
Recolherei uns móveis em Goodwill esta noite, me viria bem uma mão.
Hey Carl, Goodwill ayyaşların bile istemediği eski ve çirkin giysileri...
Carl, soubeste o que a Goodwill fez com toda a roupa que era tão velha e feia
Belki Goodwill'e verirsin?
- Experimenta dar à caridade?
Dostum, Goodwill hayatta benim Tupac cdlerime yaklaşamaz.
- Com os meus CDs do Tupac, ela não fica.
Bu çocuk muhtemelen alışverişini Goodwill'de yapmış.
Provavelmente deve ter comprado em segunda mão.
Yıllığını Goodwill'e vermiyorsun.
Não vais doar o teu livro de finalistas para caridade.
Goodwill yıllığını istemiyor.
Devolve-me isso!
Evet, Goodwill'e falan bağışlanması gereken başka eşyalar da var.
E há outras coisas que têm de ser doadas para a caridade ou assim.
Artakalan her şey Goodwill'e gidecek.
O que sobrar será doado.
Birazcık da Goodwill.
Exército da Salvação.
Kıyafetlerinin çoğunu Goodwill'e verdim. Yani pek fazla yok.
Dei a maioria das roupas à caridade, não tinha muita coisa.
The Goodwill mi?
- Uma loja social? !
Goodwill'den mi alışveriş yapacağız?
Viemos a uma loja social?
Goodwill'de "oley" dediğime inanamıyorum.
Não acredito que disse "viva" numa loja social.
Bir çok insan Goodwill'de ağlar.
Muitas pessoas choram na loja social.
Bana bakma, bu Goodwill'in kanunu.
A teoria não é minha, é a lei da loja social.
Goodwill'de başka bir Çarşamba daha işte.
- Mais uma quarta-feira na loja social.
Goodwill'i bad will'e çeviriyorsun.
Transformas a caridade em má vontade.
Aman Tanrım! Buna inanamıyorum, Goodwill'deki kız.
Meu Deus, não posso acreditar, é a miúda da loja social.
Goodwill'in onu zorlu biri yaptığını sanıyor. Selam.
- Acha que a loja social a fez dura.
Seninle şu Goodwill'deki tişört hakkında konuşmak istiyordum da.
Queria falar-lhe da camisola da loja social.
Onu almak istedim,... çünkü Goodwill'de onu gördüğünde ışıl ışıldın.
Queria que ficasses com ela, porque quando a encontraste, a tua cara iluminou-se.
Goodwill'den mi?
Da caridade?
İkinci el dükkanlarının elçisi gibisin.
Parece um embaixador de boa vontade da Goodwill.
- Goodwill'den eşyaları almaya ne zaman gelecekler?
- Quando é que vem a instituição?
- Goodwill işini iptal ettin sanıyordum.
Pensava que tinhas cancelado a vinda da instituição.
Bunu Goodwill'den 50 sente almıştım.
Comprei isto na loja de Boa Vontade por 40 cêntimos.
Bu eşyaların hepsini Goodwill'e geri götürmem lazım.
Eu tenho que levar todas estas coisas de volta, para doar.
Goodwill'e bırakıyorum, gerçekten.
Não, vou doá-las, vou mesmo.
Eşofman altlarıyla ve Goodwill'den Adele'in eski uzun elbiseleriyle idare et.
Camisola com capuz e o murmúrio de Adele foi caridade.
Elbiselerini hayır kurumlarına veriyormuş.
Estava a mandar as roupas para Goodwill.
- Goodwill'dan aşağı atsan olmaz mıydı?
- Não as podia dar para a caridade?
Az önce Goodwill'den tüm pornolarımı bağışladığım için teşekkür postası aldım.
Acabei de receber uma carta da Goodwill a agradecer-me por doar toda a minha pornografia.
Onu Goodwill'e veriyorum.
Vou dá-lo.
Goodwill hayatta almazdı. Babam.
Pai.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]