English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Gorelim

Gorelim tradutor Português

4,748 parallel translation
Komutanınla konuşalım da niyeti neymiş görelim.
Deixa-nos falar com o teu comandante e perceber as suas intenções.
R2'nin ateşleyicinin icabına bakıp bakmadığını görelim bakalım.
Agora, vamos ver se o R2 chegou ao detonador.
Şimdi, Kat'in nereye gittiğini görelim.
Desta vez, vamos ver onde vai a Kat.
Haydi görelim öyleyse Chris, Böylece karımla çocukların yanına dönebilirim.
Então, vamos ver, Chris, para eu poder voltar para a minha família.
Ayrı kalmaya dayansın da görelim.
Qual é a parte boa, numa separação?
Rütbelerinizi çıkarın da görelim kim sikiyor.
Tirem a merda das fardas e venham lutar!
Pekala, hadi görelim barbeküleri var mı?
Muito bem, então, vamos ver se eles tem uma churrasqueira.
Altınını görelim.
Mostre-nos o seu ouro.
- Şimdi, yutacak mı görelim.
- Vamos ver se ela cai nisto.
Pekâlâ kampçılar, astronot saçlarınızı görelim bakalım.
CENTRO DE TREINO DO CAMPO ESPACIAL Muito bem, campistas, vamos ver os vossos penteados de astronauta.
Silkenelim ve görelim.
Vejam o que aparece.
Alkışları görelim.
Um forte aplauso para...
Alkışları görelim.
Um grande aplauso para eles.
Elleri görelim!
Nós tivemos um atraso... para vos ajudar a esperar uma pequena surpresa... Pessoal, façam barulho!
Hadi orada hava nasılmış bir görelim.
Vamos ver como está o tempo aí dentro.
Ne olacağını görelim.
Vamos ver o que acontece.
Bir görelim şunu.
Deixa-me ver este tipo.
Yallah tazyik. Yürü de ense tıraşını görelim.
Cuidado com a porta à saída.
Görelim.
Olha,
Şimdi bugün hangi sahile fırtınayı getiriyoruz bir görelim.
Agora, vamos ver qual praia é que vamos invadir hoje. É a Embaixada da Latvéria.
California'ya taşınmadan önce ne yapıyormuş bir görelim. Beni bilgilendirmeye devam edin.
Descubram o que fazia antes de vir para a Califórnia e informem-me.
Nasıl olduğunu görelim.
Vejamos o que vales.
Olay yeri fotoğrafları ve ön bulguları senin eski zamazingoya verelim ki bu cenazeye uygun psikolojik bir bağlam kurabilirse görelim.
Vamos entregar as fotos da cena do crime... e as descobertas preliminares ao seu ex... e ver se ele coloca o enterro num contexto psicológico.
Pekâlâ beyler. Bahislerinizi görelim.
Muito bem, senhores, façam as apostas.
Görelim.
Vejamos.
Söylediklerinin gerçekten doğru olduğuna inanıyorsan bunları bir F-15 ile deneyip ne olacağını görelim.
Se pensas que isso é verdade, vamos tentar isto de novo em F15's e ver qual será o resultado final!
Tamam, görelim şu fotoğrafları.
- Deixa-me vê-las.
Kelebek bir fare ile tanışmış o yüzden... yap da görelim.
olha! Conhece um rato.
Bu da ne "yap da görelim" ve "dana"? Çocuklar için iyi kelimeler değil bunlar.
Não diga palavras como "solitária" à criança.
Yedi farklı bölgede aynı anda yedi farklı davaya gidin de görelim.
Vamos requerer para julgar sete casos diferentes, em sete diferentes jurisdições, todos ao mesmo tempo.
- Madem bu kadar kibarsın. Senindir Doc! - Görelim bakalım!
Como pediu tão gentilmente, aqui está, meu.
Jane-Anne için alkışları görelim.
Um aplauso para a Jane-Anne!
Füzeler tarafından vurulduğunuzda ne kadar zeki olduğunuzu görelim.
Vamos ver o quão espertos são quando forem atingidos pelos meus mísseis mort...
Bunu Republican News'in internet sitesine yükleyince neler olacak görelim.
Vamos ver o que acontece quando eu postar isto, no site do Jornal Republicano.
Hadi şimdi gidip o psikozlu Lemur'un neyin peşinde olduğunu görelim.
Agora, anda lá ver o que aquele lemur psicótico anda a tramar.
Eğer beni suçluyorsanız ya da bir kanıtınız varsa görelim.
Se têm uma acusação a fazer ou provas a apresentar sobre mim, vamos a isso.
Tamam, haydi görelim.
Muito bem, vamos ver.
Nasıl bir boksör olduğunu görelim.
Vamos ver que tipo de pugilista tu és.
Şimdi taşıdığın diğer hünerleri görelim bakalım.
Vamos ver a outra arma que tu carregas.
Geç de görelim.
- Ultrapassa isso.
Söylet de görelim.
- Obrigue-me.
Al da görelim.
Obriga-me.
Evet, eski model CLS550 olarak tespit ettiler. Herkes döndüğünde, Clara'nın listesini tarayıp o araç kimin üzerine kayıtlı görelim.
Estão a verificar os registos das auditorias da Clara para ver se aparece na lista de veículos de alguém.
Tamam, gözleri görelim.
Mostra-me esses olhos.
- Arkadaşların nasılmış bir görelim.
Eu sou rápida. - Quero ver as tuas amigas.
- Yani, Londra'daki çok küçük düşmüş on pisliği bulalım onları bir ekibe takip ettirelim. Onlara ulaşmadan önce biz Marwood'a ulaşacak mıyız görelim.
- Agora... localizamos os piores dez criminosos de Londres e vigiamo-los, procurando o Marwood antes que ele os encontre.
- Biz kimiz ki biraz nezaket görelim?
- Para quê alguma cortesia?
Götüm gibi kokan ağzından çıkan lafları destekle de görelim o zaman!
Bem, porque não colocas o teu dinheiro no lugar dessa boca fedorenta?
Haydi içini açalım ve neler varmış görelim.
Vamos abri-la e ver o que temos.
Bir kimlik görelim bakalım.
Mostre-me a sua identificação.
Performansını görelim bakalım.
Vamos trabalhar na tua actuação.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]