Gourmet tradutor Português
142 parallel translation
Tam bir gurmeydin, değil mi Palmer?
É um verdadeiro gourmet, não é, Palmer?
Yeni bi yemek denemek isteyen gurmeler var mı?
Algum gourmet quer provar um novo prato? Venha, que dor.
Astra'daki Gökkuşağı Odasında yediğim yemekten sonraki en iyi yemek. "Gurme'nin Galaksi Rehberinde" iki yıldız parlaması kazanmıştı.
É a melhor refeição que já comi desde a Sala Arco-íris, em Astra, que mereceu duas estrelas no Guia do Gourmet da Galáxia.
Gurme olduğunu duymuştum...
Ouvi dizer que era um verdadeiro gourmet.
Ağzının tadını bildiğini.
- Que és um autêntico gourmet.
Bu durumda sen Eydie Gourmet oluyorsun.
Então és uma Eydie Gourmet.
Hiç Gurme Kulüp'ten söz edildiğini duydunuz mu?
Já ouviu falar do Clube Gourmet?
Sabatini ve Schlegel, 1 985'te Gurme Kulübü işletmesini kurdu.
O Sabatini e o Schlegel fundaram o Clube Gourmet em 1 985.
Gurme Kulübü'ne gidiyoruz.
Vamos ao Clube Gourmet.
Onları Gurme Kulübü'ne götürmezsem beni 2 yıl hapse atacaklarmış.
Ameaçaram-me com a cadeia, se não os conduzisse ao Clube Gourmet.
Bu, muhteşem Gurme Kulübü'nün son yemeği olabilirdi.
Iria ser o derradeiro jantar do fabuloso Clube Gourmet.
Gurme Kulübü'nü özel bir yer yapan o an.
O momento que faz do Clube Gourmet o local especial que é.
Ama Gurme Kulübü harika bir son gece geçirdi.
Contudo, todos se divertiam na última noite do Clube Gourmet.
Gurme dergisi için bir makale yazıyorum.
Estou a escrever sobre comida caribenha para a Gourmet Magazine.
Gurme için yazıyorum.
Escrevo para a Gourmet.
Gurme dergisi hikayesinin ne kadar sahte olduğunu söyleyeceğim.
Vou anunciar que um falso bicha da Gourmet Magazine é um espião.
Benim gurme oğlum!
O meu filho, o gourmet?
İşte kategoriler : "Küçük Şarkılar," "Kutlamalar," Gurme Yemekleri, " "Aile Yaşamı" -
Aqui estão as categorias : "Pequenas Canções", "Celebridades", "Cozinha Gourmet", "Vida em Família"...
Gurme Yemekleri.
Cozinha Gourmet.
Bu harika bir yemek.
Isto é refeição de gourmet.
Siz harika bir aşçısınız.
A senhora é uma "gourmet".
Ağzının tadını bilen bir kişinin şaraptan anlaması gibi, doktorlar da kandan anlamalı.
Um bom médico devia conhecer sangue... como um gourmet conhece vinho.
- Bu gurme pizzası.
- É gourmet.
American Gourmet'nin arkasındaki dahi.
O génio por trás do American Gourmet.
Benim gibi bir gurme için.
Pensei em comida gourmet.
O uzman.
Isto é gourmet.
Yemek yeşil Gironde istiridyesi ile başladı... uykuluk yahnisi ve şerbetle devam etti. Gurmenin Mutfağı'nda yazdıklarına bak :
Essa refeição começou com ostras verdes de Gironde... foi seguida pelo pâncreas, um sorvete... e depois pode ler aqui na revista "Gourmet Cuisine" :
Keith, onu Chalet Gourmet'de Ben Stiller'la gördük.
Keith, vimo-la no Chalet Gourmet, com o Ben Stiller.
İki kasa yarı gurme flanımız var.
Temos duas caixas de flan semi-gourmet.
Yarı gurme flan, artırmaya 4 dolarla başlıyor.
O flan semi-gourmet começa nos quatro dólares.
Babamın aşağıda gurme yeri ve Bellagio daki lokantasi dahil olmak üzere tam 7 lokantası var.
O meu pai é dono de sete restaurantes, inclusive um no Bellagio e a sala de gourmet lá em baixo.
Yakınlardaki bir lokantada bulunan mutfak lavabosu altındaki bir araç kutusundaydı, ki bu lokanta hemen olay yerinin yanındaydı.
Estava numa caixa de ferramentas, debaixo do lavatório da cozinha do Garbett's Gourmet... que é um restaurante perto da cena do crime.
Bu yemek pişirme ve gurmelik tecrübem üç yaşında çocuğa mikrodalgada çorba pişirmekten öteye gitmez.
A minha ideia de cozinha gourmet é juntar bacon à sopa instantânea.
Ben Gotham Gourmet'denim.
Oi, sou do Gotham Gourmet.
Sen, Bay obur aşçı, ve sade pizzan var.
Você, Sr. Gourmet cozinha, e você faz uma pizza sem nenhuma cobertura.
Bu gece, bütün bu şarapların tadına bakacağız, ve onları harika peynirlerle biraraya getireceğiz.
Tipo, esta noite, vamos saborear vinhos diferentes, juntamente com queijos gourmet muito fixes.
Babam kendisini yemek ustası zannediyor.
O meu pai acha que é um gourmet. Goza com ele.
- Gurme hızlı yemek otomatı.
Põe-se dinheiro, e saem cenas. É uma Gourmet Quick Mealer, otário!
. Hayır, külbastı yemeği.
Não, é "kielbasa" à "gourmet"!
O zamana dek, leziz tavuk salatasının tadını çıkarın.
Até lá, desfrutem da salada de frango "gourmet".
Demek istediğim CIA'ye girme amacın böyle sosis pişirmek değildir herhalde ha?
Estares a fazer salsichas Gourmet, não foi certamente a razão porque entraste para a CIA.
Sana güvenmemek yerine sana hayatımı kurtardığın ve ülkeyi savunduğun için teşekkür etmeliydim ve... sen galiba güzel sosis yapıyormuşsun.
Invés de desconfiar de ti, devia estar a agradecer-te por me salvares a vida, e por proteger o país e... por fazer saborosas salsichas Gourmet.
Düğün bitti mi?
Acabei de mandar vir uma tábua de queijos gourmet.
Birinci sınıf bir mutfak, ve ben de izleme şansını yakaladım.
Uma verdadeira cozinha de gourmet e eu posso estar a ver.
Birinci sınıf bir mutfağın buzdolabına girmiş bir fareyle nasıl yemek yapacağımı tartışıyorum.
Numa arca frigorífica a falar com um rato sobre cozinhar num restaurante gourmet.
Hemen leziz yemekler yiyeceğiz.
Vamos estar a comer comida gourmet daqui a pouco tempo.
peynirli mac'imden yemek istiyorum ve benim iki favori evcimen dostumla takılmak istiyorum.
Quero comer o meu macarrão gourmet, E quero conviver com os meus dois deuses domésticos favoritos, está bem?
Ben puromu yakmadan sen yarışın sonuna gelmiştin bile
Então ainda não fumou um bom charuto cubano, ou um bom vinho ou uma boa refeição gourmet.
Durma dostum, yemek yap.
- Cozinha gourmet!
- Gurme demek ki...
- É um gourmet...
Babam bir gurme aşçısıydı.
O meu pai era um cozinheiro gourmet.