Gratitude tradutor Português
11 parallel translation
Müteşekkirliğini ifade etmek için çok garip bir tarzı var.
Ele tem um estranho jeito de mostrar gratitude.
Federasyon adına, bu nişanı şükran ve dostluğumuzun bir göstergesi olarak sunuyorum.
Em nome da Federação, gostaria de lhe oferecer este símbolo que representa a nossa amizade e gratitude.
Yapacağım şey, ki genelde konuşmalarımda yaparım bunu minnettarlık olayı...
O que eu farei, que eu sempre faço em minhas falas é a gratitude,
Onlara minnetlerini gösterme fırsatı tanımak zorundayım.
Bem, não queres tirar a oportunidade deles de, tu sabes... demonstrar a gratitude deles.
Bu nimetleri büyük bir minnettarlıkla aldık ve adamıza, Yüce Ruh'a ithafen Mata Nui adını verdik.
nós aceitámos estas ofertas e, em gratitude, nós nomeámos a nossa ilha natal Mata Nui em homenagem ao proprio Grande Espirito.
Yardım için minettarım, ama minnetarlığım da bir yere kadar.
Eu aprecio seu auxílio, mas minha gratitude só vai até aí.
Bu yüzden, tekrar kurtarılmam gerekecek kadar şanssız olursam... Memnuniyetimi uygun yollarla yapacak bir yol bulacağıma, kendime söz verdim.
Por isso jurei a mim mesmo que se alguma vez tivesse azar ao ponto de precisar que alguém me salve a vida de novo encontraria uma forma de exprimir a minha gratitude de forma correcta.
Tanrı bizi kutsasın... Ona en derin minnetlerimizi sunarız...
Louvado seja o Senhor expressemos gratitude...
Not to mention a debt of gratitude.
Para não mencionar numa dívida de gratidão.
Size minnettarlığımı göstermek için, sana bir şans daha vereceğiz.
Para te mostrar a minha gratitude, faço-te a mesma oferta que já fiz.
Canımı bağışlarsanız size memnuniyetle ödeme yaparım!
Poupem-me e eu pagarei com gratitude.