Greyhound tradutor Português
65 parallel translation
Greyhound otobüsü de, yandan çarpmış, ve onu bu hale getirmiş.
Um camião bateu-lhe de lado e virou-o.
Greyhound şirketinin saat ikide kalkan... Indianapolis otobüsüne binip 41. Otobandaki Prairie durağında ineceksin.
Apanha o autocarro Greyhound que sai de Chicago e vai para Indianapolis às 2 : 00 e pede ao motorista para te deixar em Prairie Stop, estrada 41.
Greyhound ne zaman denize açıldı?
Quando é que este longo curso Greyhound chegou aqui?
Bu arada Greyhound otobüs istasyonunu ara. Rezervasyon yap ki Ekvador'a gidebilelim.
Liga para a rodoviária e faz uma reserva para irmos ao Equador.
- Greyhound'la gitmemiz gerekti.
- Tínhamos de vir de autocarro.
Greyhound " a bindim.
Apanhei o autocarro.
Bu Norfolk Greyhound Garı'ndaki bir dolabın anahtarı.
Isto é de um cacifo no Terminal Greyhound de Norfolk.
Hızlı bir araba istemelisin, bir jet ya da Greyhound otobüsü.
Peça um carro veloz, um jatinho ou um ônibus.
Greyhound'un gazına bastım Ve Raleigh'e sürdüm
Atrelei o Greyhound E levei-o para Raleigh
Yani basitçe, Greyhound * durağına giden yol boyunca fingirdeşmişler?
Então, basicamente, riram-se o caminho todo até ao autocarro?
İtalyan Greyhound buraya gelebilir mi lütfen?
Madame, pode pôr o Greyhound Italiano aqui?
Otobüs firmasından John Scaperelli.
John Scaperelli, da empresa de autocarros Greyhound.
"William ile Aaron, Keith Reid'i otobüs durağına bıraktılar."
WILLIAM E AARON LARGARAM O KEITH REID NO TERMINAL DE AUTOCARROS GREYHOUND
Bu Keith'i otobüs durağına bıraktıktan üç saat sonra ve William parayı kız kardeşine vermesinden yarım saat önce.
Isso foi três horas após largarem o Keith no Greyhound... e meia hora antes do William ter dado o dinheiro à irmãzinha.
Keith onu 12 : 30'da otobüs durağına bıraktıklarını söyledi.
O Keith disse que o largaram no Greyhound às 00 : 30.
Onu otobüs durağına bıraktıktan sonra bir süre dolandım.
Depois de o ter deixado em Greyhound, guiei durante um bocado.
Saat 11'de, şehire 16 : 30'da varan bir otobüs var.
Há um autocarro do Greyhound às 11 : 00... que chega à cidade às 16 : 30.
Buraya otobüsle 1964'te geldim.
Num autocarro Greyhound.
Salı'dan beri bir Greyhound otobüsündeydim. Yani, Hesperus'un enkazı gibi göründüğümden eminim.
Desde terça-feira que tenho viajado numa camioneta da Greyhound, tenho a certeza que estou com um aspecto horrível.
Bir Greyhound alabilir miyim lütfen?
Queria um Greyhound, se faz favor?
Azıcık korkuttu bu beni, teknemi nakit paraya karşılık rehin verdim ve GreyHound ile Portland'a gittim.
Passei-me um bocado, penhorei o meu barco por dinheiro, apanhei um Greyhound para Portland.
Greyhound'ların savunması berbat.
A defesa dos Greyhounds é uma treta.
Niye otobüsle Yuma, Arizona'ya gidip bir minibüs aldın, yarım ton kurşun yükleyip geri geldin?
Que tal dizer-me porque levou um Greyhound para Yuma, no Arizona, pegou numa carrinha, a encheu com meia tonelada de balas de 9 mm e a trouxe para LA?
Greyhound otobüsünde bir şey oldu bir keresinde.
Aconteceu-me uma coisa numa camioneta.
Ülkedeki tüm güzergâhlardaki kahrolası Greyhound otobüslerinin kıçlarını kaldırıp New Orleans'a gitmelerini sağlayın!
Tragam todos os malditos autocarros da Greyhound deste país, e ponham-nos a mexer para Nova Orleães.
Greyhound otobüsüne mi benzettin?
Acha que isto é o autocarro Greyhound?
Ayının t-shirt'ünde "Go, Greyhound!" yazıyor. Evet tamam.
- O urso diz "Força, Greyhound."
O otobüs şirketi.
- Credo! Isso é da Greyhound.
Greyhound'un gittiği yere gidiş-dönüş bileti almış olman çok cömert bir teklif ama teşekkür ederim.
Um bilhete de ida e volta da Greyhound para uma viagem a qualquer lado é uma oferta muito generosa, mas eu estou bem.
Liman İdaresi... 4 : 00 Greyhound.
Estação de Autocarros. 4 : 00. Autocarro de Greyhound.
Parayı Greyhound Garı'ndaki bir dolaba bırakmışlardı.
O dinheiro estava num armário no terminal rodoviário.
Ucuz biryere, muhtemelen otobüsle, tabi Greyhound kadar lüks birşeyle değil
A um sítio barato, de preferência de autocarro, mas que não seja tão caro como a Greyhound ( operador de autocarros ).
Kent dışından Greyhound'la Müşterileri gelirdi
Costumava trabalhar Fora da cidade
Ama cevap şehirlerarası otobüse atlamak değil.
Mas a resposta não é a entrar num autocarro de Greyhound.
Kiralık bir uçak acil iniş yapmak durumunda kalmış ve bir Greyhound otobüsüne çarpmış.
Um avião fez uma aterragem forçada e colidiu com um autocarro.
Geleceğini söylediğini biliyorum ama Logan, South Station şehir merkezi, Greyhound, metro, her yere hemen adam gönderilsin.
Se ele diz que está a vir, eu quero pessoas no Logan, na estação do Sul na baixa, Greyhound, metro, tudo. Agora.
Greyhound'u tercih ettiğiniz için teşekkürler.
Obrigado por viajarem com a Greyhound.
- En son Greyhound * terminalinde görülmüş.
Vista pela última vez na GreyHound Station.
C2 Greyhound- - Denizin çalışanatı.
C2 Greyhound, cavalo de batalha do mar.
"Tazı Bölüğü" nde teğmenim.
Tenente da Companhia Greyhound.
Tazı Bölüğü'nün teğmeni.
Tenente da companhia Greyhound.
Tazı Bölüğü'nün teğmeni.
Tenente da Companhia Greyhound.
Shreveport'taki Greyhound otobüs istasyonunda tamam mı?
Ela está na estação de autocarros de Greyhound em Shreveport, tá bem?
Ben bir Greyhound aldım, Knutson da...
Eu bebi um Greyhound e o Knutson...
2002'den 2005'e kadar Greyhound otobüs firmasındayken unvanın neydi?
Que apelido tinhas no Grey Hound de 2002 a 2005?
Birmingham Greyhound garı.
Depósito Birmingham Grey Hound, não é?
Bir sonraki durak Orlando Havaalanı, Greyhound'u seçtiğiniz için teşekkürler
Próxima paragem, aeroporto de Orlando. Obrigado por viajar na Greyhound.
Otobüs firması kurup Greyhound ile kapışabilirim.
Não sei se tenho algum. Talvez inicie uma empresa de autocarros e faça concorrência à Greyhound.
Oralara geldiğinle aynı gün George, Paulie'ye Greyhound otobüsüyle geldi.
Pondo-te a ti perto de lá no mesmo dia, em que o George chegou a Paulie num autocarro da Greyhound.
- Greyhound'dan hızlı mıdır?
é mais rápido que um Greyhound?
" Greyhound.
" Greyhound. A cura para o autocarro comum.