Grier tradutor Português
55 parallel translation
- Ben,... Rosie Grier'ın da yaptığını duydum.
- Ouvi que o Rosey Grier faz isso.
- Hayır, Pam Grier değildi.
Não, não era a Pam Grier.
Pam Grier diğeriydi.
A Pam Grier é a outra.
Pam Grier filmi yaptı.
Aquela que fez o filme.
Christie Love, Pam Grier'sız, bir Pam Grier televizyon gösterisi gibiydi.
"Christie Love" era como uma série da Pam Grier sem a Pam Grier.
Bayanlar baylar, lütfen geri çekilin. İşte kocaman Bay Grier geliyor.
Senhoras e senhores, um passo para trás, que vem aí o Sr. Braz.
PORTATİF KİLİSE
CAPELA PORTÁTIL ROSEY GRIER
Geçen dönem aldığım bir derste Pam Grier'ın bir filmini seyretmiştik.
No semestre passado tive uma aula em que vimos a Pam Grier...
bir kez saha hokeyi maçını kaçırdı... çünkü Rosey Grier'ın yerel nehir kıyıs bayiliğinde imza günü vardı.
Ele, uma vez, faltou à minha final de hóquei em campo... porque Rosey Grier estava a dar autógrafos no stand local da Ford.
Pam Grier, Barbi Benton, hatta beşinci sınıftaki tatlı, küçük Jodie Jensen'la.
Pam Grier, Barbi Benton, até a formosa Jodie Jensen, de sua classe de quinto grau.
Sonra bir gün fark edersin, beraber olduğun kadın, belki de evlendiğin, Barbi Benton'a benzemez, Pam Grier gibi değildir, ve seni asla Jodie Jensen gibi saf ve masum bir şeklide sevmeyecektir.
Até que um dia te dá conta de que a mulher com quem está, com quem possivelmente até te casou, não se parece com o Barbi Benton, não é como Pam Grier e nunca te amará com a pureza e inocência
Yüzbaşı Grier'ın arama ekibinin yerini tespit ettik.
Descobrimos a equipa de busca do Capitao Grier.
Bana dosyanın kapandığını söylediler.
O Grier do escritório disse que o caso estava encerrado.
Polis Sami Zarhouni'yi Sophie Grier cinayetiyle ilgili sorgulamak için arıyor. Ne?
... Sami Zarhouni, em conexão com o assassinato de Sophie Grear.
Polis Sami Zarhouni'nin Grier'ın odasına girerken otel müdürü tarafından görüldüğünü açıkladı.
A polícia confirma que Zarhouni foi visto pelo gerente a entrar no quarto do motel.
... ama Grier tarafında bloke oldu.
... mas foi bloqueado por Grier.
Grier gitti.
Não temos um "kicker".
- Grier Clark, hukuk bürosu CTC'den.
Grier Clark, chefe dos assuntos jurídicos, CGC.
Clark hıyarın teki.
O Clark Grier é um idiota.
- Neyi kapıyorlar?
O Grier Clark?
- Tanrım, bu ne hâl.
Oh meu Deus, conheces o Grier.
Merhaba, ben Grier Clark.
Olá, sou o Grier Clark.
1 5 dakikaya kapatıyorlar bizi ve kameramız bile yok.
O Grier estará a fechar a gente em 15 minutos, e não temos uma câmara. O que gostarias de fazer?
Senin paranın peşinde değiliz, Teğmen Grier.
Não queremos o seu dinheiro, Tenente Grier.
Monica'yı Rosey Grier tipli kadından uzaklaştırıp lanet olası şeyi imzalatabilirsem tabii.
Se eu conseguisse que a Monica ficasse longe da Rosie Greer tempo suficiente para assinar a porra do acordo.
Şimdi- - - Dr. Grier? - Efendim?
- Dra. Grier.
Rachel Grier oraya kimlik veya fotoğrafla kayıt yaptırmamış.
A Rachel Grier não foi registada e ninguém a identificou pela foto.
Belki de bu Rachel Grier'dır.
Sabe, talvez seja a Rachel Grier.
Bu Rachel Grier mı, yoksa bu Rachel Grier mı?
Rachel Grier... ou Rachel Grier?
Rachel Grier'ın çadırında, Nick ile birlikte bir sürü ilaç bulduk, buna lidokain dahil.
Eu e o Nick encontramos uma farmácia inteira na tenda da Rachel Grier, incluindo lidocaína.
Her neyse... Rachel Grier'a gelecek olursak o da ayrılmak istiyordu.
Enfim... o facto é que essa Rachel Grier queria ir embora também.
Rachel Grier'ı neyin öldürdüğünü buldum, belki kimin yaptığını da.
Eu sei o que matou a Rachel Grier e talvez quem foi.
Rachel Grier'ın çadırından çıkanların DNA analizi bitti.
Chegou o resultado do DNA da tenda da Rachel Grier.
Rachel Grier da bunu sağlama almış.
A Rachel Grier certificou-se disso.
Şüphelinin adı Sylvia Grier.
Nome da suspeita : Sylvia Grier.
Rachel Grier'ın yeğeni mi?
Sobrinha da Rachel Grier?
Dr. Grier, kızınız cinayet mahallinden uzaklaşırken gözaltına alındı.
Dra. Grier, a sua filha foi detida enquanto fugia do local, de um possível homicídio.
Ben Müdür Grier'e götür, polis olduğumu ispatlayayım.
Leva-me até ao Director Grier que posso provar que sou polícia.
Müdür Grier.
- Director Grier.
İçeride bir adamım var Müdür Grier.
Director Grier, um dos meus está lá.
70'lere uygun giyinmesini istedim, Pam Grier olmasını değil.
Eu disse anos 70, não Pam Grier.
- Ben ortaya ne koyacağım? KEVIN GRIER "THE BANK" 12-1-0 10 NAKAVTI VAR 2010 CALIFORNIA ALTIN ELDİVEN ŞAMPİYONU DÜNYA HAFİF AĞIR SİKLET 6. SIRADA
10 VITÓRIAS POR NOCAUTE LUVA DOURADA EM 2010 6º LUGAR MUNDIALMENTE CLASSIFICADO PESOS-MEIOS-PESADOS
Çocuğun adı Antoine Grier.
O nome do miúdo é Antoine Grier.
Bu mesajı Antoine Grier için bırakıyoruz, tebrik ederiz!
Esta mensagem é para o Antoine Grier. Parabéns!
Evet, ben Antoine Grier.
Sim, fala o Antoine Grier.
Antoine Grier, benimle geliyorsun.
Antoine Grier, vens comigo.
- Pam Grier.
- Pam Grier.
Grier.
- O Grier.
Selam Grier.
Olá, Grier!
Gerçekten mi?
Falei pessoalmente com o vosso oficial de turno antes de sairmos o Tenente Grier. A sério?
- Teğmen Grier.
Tenente Grier.