Gömü tradutor Português
39 parallel translation
Prenses Anckesen-Amon'un gömü malzemelerinin bir parçası.
Parte do equipamento funerário da princesa Anck-es-en-Amon.
Bu galeride Prenses Anckesen-Amon'un mumyası ve gömü malzemelerinin tamamı yer almaktadır ; 18. Krallık, İÖ yaklaşık 1730
Esta galeria contém a múmia e o equipamento funerário completo da Princesa Anck-es-en-Amon, 18ª Dinastia, c. 1370 AC
Siyu gömü alanı.
Cemitério dos Corvos.
Açıklamanız, Ajan Mulder, bu gömü platformunda yatıyor.
A sua explicação está estendida naquela pira.
Benim yaşlarımda gömü bulmak daha kolay oluyor.
Na minha idade, é mais difícil que achar um tesouro na vinha.
Bölge Savcısı Gömü cinayetler davasında Benjamin Corey Jennings hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
O Acusador Público reportou que prepara os cargos de homicídio contra Benjamin Corey Jennings no caso chamado "Assassinatos de enterro".
Bu gömü yerini ben buldum.
Achei o local sagrado.
Kutsal Gömü Yerini bularak, yeterince olgunlaşmış toubray etiyle, ben... kendi kendimi sabote ettim.
Ao encontrar o local sagrado... com tecido "toubray" maduro... sabotei a mim mesma. Certo.
Leviathan gömü yerine ulaştık.
Nós chegamos ao cemitério dos Leviathans.
Arnessk'e uğradık, sonra gömü alanında sizi aradık.
Paramos em Arnessk. Depois, os procuramos no espaço sagrado.
Biliyorum, bu bir gömü haritası.
A posição do diamante é onde se encontra o tesouro.
Ben ona başka bir gömü aramasını söyledim, o altın bağımlısı.
Ele ficará rico desta vez. Com certeza.
Eğer herhangi bir gömü bulursak, En büyük pay benim.
Não há problema. 70 % para mim e 30 % para ti.
Kadim Kawatche'lerin ölüm ayinlerini yaptıkları gömü alanı.
O cemitério onde os ancestrais dos Kawatche praticavam rituais.
Elimden geldiğince kalanları size vereceğim böylece gömü için yıkanabilsin.
Dou-lhe tudo o que puder para que possa ser purificado para o enterro.
Tarih öncesi İnkaların kutsal gömü alanlarına giden yolları bulmak için kullanılırdı.
Foi usado para detectar caminhos pré-históricos dos Incas para os seus cemitérios sagrados.
Gömü yerindeki olayı duydum.
Soube do incidente junto à gruta.
Gömü alanında gölet veya akarsu yok.
Não há lagos nem ribeiros no local da campa.
Gömü alanı tehlikeye girmişti.
O local do enterro estava comprometido.
Gömü alanlarının birinin yanında kurulmuş bir çadırdaydım.
Estava numa tenda armada ao lado dos locais de enterro.
- Ama... - Cesetleri saklayan kişinin Şef Waller'ın gömü odasının ne zaman açık olacağını bilmesi gerekir.
Quem depositou primeiro teria que saber que a cripta do Comandante Waller estava vazia.
Kıyafet ve mücevherler 19. yüzyılın sonlarında, gömü işlemi sırasında yerleştirilmiş.
A roupa e as jóias indicam que é do final do séc.
Gömü kayıtları, Peder, böylece kimliklerini tespit edip, kalıntılarını tekrardan gömebilelim.
Os registos dos funerais para identificarem e recolherem os restos mortais.
Gömü kayıtlarına gerçekten ihtiyacımız var Peder... ve burası, federallerce korunan tarihi bir yer olduğundan.
Precisamos dos registos dos funerais. Como este é um local protegido por lei...
- Buraya en son hangi yıl gömü yapıldığını söylemiştiniz? - 1951.
- Disse que o último funeral foi quando?
Çünkü şirkette tüm yaşadıklarımızın ardından, Böyle bir gömü bulmak çok hoş olur.
Porque depois de tudo o que passámos com esta empresa, seria muito bom encontrar uma "mina de prata".
Tabii gömü kendi başına ayaklanıp gitmediyse.
a não ser, claro, que este tesouro tivesse pernas próprias.
Kimliği belirsiz bir erkeğin gömü yapacağı yerleri tespit edilmesi için yöntemlerimiz var. Issız bölgeler yol erişimleri, gizlilik.
O enterro tem sido muito usado, por criminosos assim, procuramos em áreas isoladas, acessos a estradas e lugares privados.
Gömü alanına cinayetleri tekrar yaşamak için mi gidiyor, yoksa delilleri yok etmek için mi?
Anda a visitar os locais para reviver os crimes ou está a usar isso como uma prevenção forense?
Eğer gömü alanı ganimet yerine de geçiyorsa bozulması hoşuna gitmeyecektir. Hemen yenisini bulmak isteyecektir.
Se o local da desova for também colecção de troféus, ele não ficou satisfeito por ter sido incomodado, e vai querer fazer outro rapidamente.
Öyle ki Angeles Milli Gömü Parkı demek bile az kalır.
Dizer que devia ser chamada Desova Nacional de Angeles é pouco.
Şüpheli gömü alanının tehlikeye girdiğini görünce güvenli alanının dışına çıkma cesaretini gösterdi.
O suspeito sabia que o local de enterro estava comprometido e arriscou-se a sair da sua zona de segurança.
Eski gömü alanını kullanamaması oyununu bozmuş olabilir.
O transtorno causado pela perda do antigo local pode ter estragado a jogada.
Bir aile efsanesi vardı, bir kocakarı inancı. Malikanede saklı bir gömü var diye.
Havia uma lenda de família, um conto da carochinha, um tesouro escondido na Mansão.
- Saçmalıklara gizlenmiş bir gömü haritası mı?
- Um mapa para esses disparates?
Yeniden gömü... Hayır, bu değil.
Não, não, não.
- Bir şey daha diyeyim. Bu işi özellikle şuradaki ayak izini ve gömü alanını bozmadan yapmanız gerek.
E um apontamento, fazem isso sem perturbar o sitio da campa... especialmente esta pegada aqui.
- Gömü aradıklarını zannetmiyorum.
Acho que não estão à procura de um tesouro enterrado.
Gömü planını ayarlamamı ister misin?
Queres enterrá-lo? Queres que trate do sítio para o enterrar?