Götten tradutor Português
235 parallel translation
Anaları götten yemiştir.
São uns filhos da puta.
Stegman başkalarının götten gruplarında çalmaz zaten!
Stegman não fará parte desta banda de idiotas, jamais!
Götten siktim.
Fodi-o no cu.
Eminim adamı götten sikersin... ama ona bir el atma nezaketini göstermezsin!
Aposto que dás no cu a um tipo... e nem tens a amabilidade de lhe fazer uma rosca.
Götten sikecem, amcık!
É maluco! O teu cu, cona! Minha nojenta!
Onu sadece götten sikmeyi seversin. Çünkü amı yeterince dar değildir.
Só a vais queres foder no cú porque a rata já não vai ser o suficientemente apertada.
İşte kaptan güvertede yürüyormuş,... ve o ve köpek, birbirini götten siken iki denizcinin önüne çıkmışlar.
Então, o Capitão caminhava pela ponte, e ele e o seu cão cruzaram-se com dois marinheiros enrabando-se um ao outro.
Yani bu adam birbirlerini götten sikerken, kaptan da demiş ki :
Então, esses dois estão a enrabar-se um ao outro e o Capitão diz :
- Seni götten sikmek ne kadar?
Pergunta outra vez.
- Lanet! Şimdi frenleri mi serbest bırakacağız yoksa götten kardeşler D-Bloğunda sona mı erecek?
É sangrar os travões ou ir levar no cu para a prisão.
Geçen hafta itin teki seni götten siktiğinde doğdum.
Nasci na semana passada quando um cão te fodeu no cú.
Siktir git, seni götten amcık!
Desaparece, cadela intrometida!
Maymunlar götten verir diye duymuştum.
Ouvi dizer que os macacos fazem bastante isso...
Onlar devamlı götten sikişirken nasıl edepsiz ikizler diyebilirsin?
Por que chamar de malucas quando elas sempre fazem por trás?
Ön pencereden dışarı bakmak isteyebilirsin Larry. Evlat, Bir yabancıyı, götten sikmeye kalkarsan,
Talvez queiras olhar pela janela da frente, Larry.
Bir yabancıyı, götten sikmeye kalkarsan, işte bu olur!
É isto que acontece quando lixas um desconhecido!
Bir yabancıyı, götten sikmeye, kalkarsan, n'olurmuş gördün mü? !
Vês o que acontece, Larry?
Gördün mü? Bir yabancıyı, götten sikmeye kalkarsan, İşte bu olur!
Vês o que acontece, Larry, quando lixas um desconhecido?
Cumartesi günü sizi götten sikicektim.
Ter-te-ia dado uma coça no sábado.
Bayım, burada "götten vermekten" bahsediyoruz, sigara olmak zorunda.
Meu senhor, estamos a falar em meter no rabo. Um cigarro é vital.
Ve yaparsam da, o "götten veren" kız olacağım.
E se quiser, serei a rapariga que leva por trás.
"Götten veren" kız olmak istemiyorum. Erkekler, "götten veren" kızla evlenmezler.
E eu não quero ser a rapariga que leva por trás, porque os homens não se casam com a rapariga que leva por trás.
Bayan "götten veren"'i kim duymuş?
Onde já se ouviu falar na senhora leva por trás?
Arkadaşlarım ve benim gibi götten yiyicileri mi kastediyorsunuz?
- Que levam no cu? Como o meu amigo e eu, por exemplo?
Eğer bir adam başka bir adamla götten aşk yapmak isterse naparsınız?
E se homem quiser fazer amor no traseiro doutro homem?
Tamam, çünkü Em City'de problem çikmasini istemiyoruz, bu yüzden Keller'in, Beecher'i götten sikmeme izin
Muito bem, porque não queremos problemas no Em City, assim que te consta que tenho a permissão do Keller
Güzel bir konu var, 50 kuruşa götten alan bir kadın.
Um tema bastante bom, mulheres que levaram no cu por 50 cêntimos.
Sen karışma bu işe götten bacak.
Não tens nada haver com isso, seu metediço.
Şu götten kurtul ve yumruğu patlat.
Livre-se desse viado. E algeme-o.
- Evet, Koca Götten.
- Sim, Ganda Rabo.
Görünüşe göre götten sallama bir iş çıkartmışsın.
Parece que fez um trabalho realmente de merda.
- Git ananı götten sik Tio.
- Vai dar no cu à tua mãe, Tio.
- Öyle mi? - Götten yani.
Não é anal?
Götten, memeden öteydi.
Não me queria só pelo corpo.
Götten sonra ağzına dayamaktan bile hoşlanırlar.
Elas até gostam quando tu vais do cu para a boca.
Konu götten sonra ağza vermek olduğunda boş konuşmam.
Eu não brinco quando se está a falar de cu para a boca.
Günümüzde genç kızların hepsi azmış ve senden, götten sonra ağızlarına vermeni istiyorlar.
Estas miúdas novas de hoje ficam todas excitadas, e elas dizem-te para ir do cu para a boca.
Götten sonra ağza almadın mı?
Nunca foste do cu para a boca?
Bu aynen götten sonra ağza vermek gibi.
Isso é como ir do cu para a boca.
Götten sonra ağza verme konusunda kuvvetli bir inancım olduğundan dolayı bana peçetelik aldırıyorsun.
Tu estás a fazer-me encher os porta guardanapos por causa das minhas crenças firmes acerca do assunto do "cu para boca".
- Götten olmaz!
- Como não? - Não no meu cu!
- Seni götten sikmek istiyorum.
Quero comer-te o cu.
- Seni götten sikmek istiyorum.
Quero foder-te o cu.
- Arkadaşlarının birini götten sik. - Ben gidiyorum.
Talvez queiras é foder o cu de um dos teus amigos?
İzin ver onu götten bağırtayım Orbison amca!
Devia deixar eu lhe chutar a bunda, tio Orbison.
- Will davet etti ya, sen de oradaydın Grace, unuttun mu?
# You must have gotten really high scores on your SATs.
Ne yapıyordu? Götten sikiliyordu.
Ele estava a ser comido no cu.
Götten sonra ağza veremezsin.
Nunca se vai do cu para a boca.
Götten sonra ağza veremezsin, Randal!
Nunca se vai do cu para a boca, Randal!
Becks, sen hiç götten sonra ağza aldın mı?
Becks, alguma vez vão do cu para a boca, contigo?
Götten sonra hiç ağza almadım.
Eu nunca fui do cu para a boca.