Güzel bir gün değil mi tradutor Português
240 parallel translation
- Güzel bir gün değil mi?
- É um belo dia, não?
Güzel bir gün değil mi, yoksa öyle mi?
Está um lindo dia, não está?
Ne güzel bir gün değil mi?
Não acredita que faz um dia precioso?
- Güzel bir gün değil mi?
- Está mesmo um lindo dia, não é verdade?
Güzel bir gün değil mi?
Está um dia bonito, não está?
Güzel bir gün değil mi?
O dia está bonito?
Günaydın efendim. Güzel bir gün değil mi?
Não está um dia lindo?
Güzel bir gün değil mi?
Belo dia, não está?
Güzel bir gün değil mi? Güzel bir gün değil mi?
Não está um dia lindo?
Güzel bir gün değil mi?
Está um belo dia, não está?
Güzel bir gün değil mi?
Lindo dia, não está?
"Güzel bir gün değil mi?"
"Lindo dia, não está?"
Ne güzel bir gün değil mi Bayan Lyall?
Não esteve um dia maravilhoso, Miss Lyall?
Piknik yapmak için güzel bir gün değil mi?
Não é um dia ideal para um picnic?
Güzel bir gün değil mi?
Está um dia maravilhoso, não está?
- Güzel bir gün, değil mi?
- Belo dia, não é?
# Yağmura yakalanmak için güzel bir gün değil mi?
Não está um dia lindo Para andar à chuva?
# Yağmura yakalanmak için güzel bir gün değil mi?
Nunca mais permito que os meus vestidos sejam usados por mulheres.
Ne güzel bir gün olacak öyle değil mi, profesör? - Kes artık şu "profesör" lafını.
Não está a nascer um belo dia...
Ne güzel bir gün ama, öyle değil mi?
Mas não está um belo dia?
Şehirden kaçmak için ne güzel bir gün, değil mi?
Não está um belo dia para sair da cidade?
Ne kadar güzel bir gün, değil mi, Roberto?
Está um lindo dia, Roberto.
- Ne güzel bir gün, değil mi, Esther?
- Não está um lindo dia, Esther?
Ne güzel bir gün, değil mi?
Olá a todos. Mas que dia magnífico!
- Güzel bir gün, değil mi?
- Está um dia lindo.
Güzel bir gün, öyle değil mi?
Bonito dia.
Duyduğuma göre... güzel bir günmüş o gün Paris'te, değil mi?
Foi um lindo dia de verão em Paris? Ouvi dizer que sim. Não foi?
Ne kadar güzel bir gün degil mi?
Não está um dia lindo?
- Çok güzel bir gün, değil mi?
- Manhã encantadora, não?
Güzel bir gün, öyle değil mi?
Uma linda manhã, não é?
Çok güzel bir gün geçirdik, değil mi?
Fez-se um lindo dia, não achas?
"Gün için güzel bir düşünce skalası" değil mi bu?
Isso não é o pensamento do dia?
Güzel bir gün, değil mi?
Está um belo dia, não está?
Ne güzel bir gün, değil mi?
Está um lindo dia, não está?
- Güzel bir gün, değil mi?
- Está um dia bonito, não está?
Kesinlikle güzel bir gün, değil mi?
- Bem, está um belo dia, não está?
- Güzel bir gün, değil mi?
Como estás? - Belo dia, não é?
Günaydın Lou. Ne güzel bir gün, değil mi?
Ah, bom dia Lou, que dia maravilhoso, ahn?
Çok güzel bir gün öyle değil mi?
Está um belo dia, não? - Fantástico.
Çok güzel bir gün, değil mi?
Está um dia lindo, não está?
Güzel bir gün, değil mi?
Não está um dia maravilhoso?
Güzel bir gün, değil mi?
Ficou um dia maravilhoso, não foi?
Ne güzel bir gün, değil mi?
Hoje está mesmo um bonito dia.
Çok güzel bir gün, değil mi?
Que belo dia, não?
Çok güzel bir gün, değil mi? Evet. Ve de mükemmel bir yer.
A união, não, o vazio microscópico entre 2 neurónios vizinhos ou células nervosas.
Güzel bir gün, değil mi?
Um lindo dia, não está?
Güzel bir gün, değil mi?
É um grande dia, podes crer.
Güzel bir gün, değil mi?
Que belo dia, não é?
Bak bak. Çöplükteki bir başka güzel gün değil mi dostlar?
Então rapazes, outro belo dia no lixo?
Güzel bir gün, değil mi?
Belo dia, não está?
Bugün güzel bir gün, değil mi?
Belo dia hoje, não?