Haas tradutor Português
225 parallel translation
Bunlar polis memurları, bayan Van den Haas.
São polícias, menina Van den Haas.
Bir dakika, bayan Van den Haas.
Um momento, menina Van den Haas.
- Hayır, Van den Haas.
- Van den Haas.
Ah, burdayız buradan duz gideceksin ve Haas'soracaksın.
Ah, chegamos. Entra ali e pergunta por Haas.
Haas?
- Haas?
- Alo, Bay Haas?
- Estou, Sr. Haas?
- Bay Haas'ın gönderdiği adam mısın?
- És o homem que o Sr. Haas enviou?
Böylece eski bir arkadaşa danıştım, Paulie Haas. Durumu kontrol edebilecek yeteneklere sahip bir adam.
Então, fui ter com um velho amigo, Paulie Haas, um homem que tinha habilidade para controlar uma situação destas.
Paulie Haas'ı arıyorum.
Procuro o Paulie Haas.
PAULIE HAAS - "Eski Kongre Üyesi"
PAULIE HAAS "Ex-deputado"
Bas tekmeyi, Haas.
Força, Haas.
Lipton'da seni Tommy Haas'la oynarken görmüştüm.
Vi-te defrontar o Tommy Haas no último torneio da Lipton.
ama bir seferlikte olsa güven kaybedildi mi, geri kazanılması neredeyse imkansızdır. [SOLOMON, MILLER HAAS HUKUK BÜROSU]
Mas, uma vez perdida, pode ser impossível de recuperar.
Haas, Paul Haas.
Haas, Paul Haas.
Haas'ı buldum.
Encontrei o Haas.
Haas'la en son konuştuğumda, Bauer ve kadın için harekete geçmek üzereydi.
A última vez que falei com o Haas ele estava prestes a capturar o Bauer e a mulher.
İşin sırrı Haas avokadolarında.
O segredo é os abacates da marca Hass.
Ben Ethan Haas.
Daqui fala o Ethan Hass.
Ethan Haas.
Ethan Haas.
Ben Ethan Haas.
Daqui fala o Ethan Haas.
İzmaritleri veritabanıyla karşılaştırmış ve bir eşleşme bulmuş. Donald Haas?
É garcia.She just ran the cigarette butts through codus and got a name- - donald haas?
Don Haas kızların futbol antrenörü. Koç Haas pep rally'ye katılmış mıydı?
Don leva o treinador das raparigas.
Koç Haas şu anda nerede olabilir? Şu anda, biliyorum.
Onde é que o treinador está agora?
Daha çok uzun sigara mı içersiniz Bay Haas?
Tu fumas mais de 100, Mr.
Evet.
Haas? Sim.
Don Haas kızımı kaçırdı.
Don raptou a minha filha.
Chambers, Haas'ı 6 yıl önce kayıtların silindiği basit bir seks suçu davasında temsil etmiş. - Ne tür bir cinsel suç?
Chambers repressentou o Haas num caso de ofença do sexo à seis anos atrás, had the record expunged.
Haas izmaritleri oraya kendisinin koymadığına yemin ediyor.
Pode ser. Bem, Haas jurou que nunca tinha colocado as pontas de cigarro ali.
Don Haas Pep Rally'deymiş.
Don está no pep rally.
Don Haas kızınızın kaçırıldığı gün nerede olduğunu kanıtladı.
Don haas tem um alibi para a noite que a sua filha foi levada.
Haas ve Chambers'ı suçlamaya çalıştı.
ele tentou implicar o Haas e o Chambers.
Haas ve Chambers ona özel bir anlam ifade ediyor olmalı.
O que pode querer dizer que o Haas e o Chambers têm significado para ele, certo?
Kızlarınızı kaçıran kişi,... Peter Chambers ve Don Haas'ı bilerek işaret attı.
O homem que levou a sua filha. Ele incriminou o Don Haas e Peter Chambers por uma razão.
Albay Hass'la bir randevum var.
Tenho um encontro com o coronel Haas.
İsmi Gunner Haas,... tutuklu numarası 32587,... Madras'ta orta seviye güvenlikli hapishanede.
Chama-se Gunnar Haas, recluso número 32587 da Prisão de Segurança Média de Madras.
Sam amca takas için sana güvendi,... yani gereğinden fazla efor sarf etmelisin bahardan önce çıkacak olan Haas gibi.
O Tio Sam confiou-te a troca hoje, o que significa que tens poder suficiente para soltar um tipo insignificante como o Haas.
Billy, Gunner Haas ile ilgili bulabileceğimiz her şeyi istiyorum.
- Billy, quero tudo sobre o Gunnar Haas. - Estou a tratar disso.
Gunnar Haas 15 dakika içinde Madras hapishane kapısında olacak.
O Gunnar Haas vai estar à espera do Mike no portão da prisão assim que o libertarem.
Ne demek Gunner Haas'ı serbest bırakamadık?
Como assim, não podemos soltar o Gunnar Haas?
Cezaevi kayıtlarına göre,... Gunnar Haas silah kaçakçılığından 5 yıllık hüküm giymiş.
De acordo com os registos da prisão, Gunnar Haas cumpre uma pena de cinco anos por contrabando de armas.
Af edersin? Ne takası?
- O Gunnar Haas pela embaixadora.
Mike, Haas elçiye karşı herhangi bir şey söyledi mi?
Mike, o Haas disse alguma coisa que sugerisse que tivesse alguma coisa contra a embaixadora?
Çek arabayı oraya, ve senden istediğim,... Bay Haas'ı onlara ver.
- Sim. Encosta aí. E o que quero que faças é que entregues o Sr. Haas às pessoas desse veículo.
Hala fidyeci ya da Gunner Haas'ın aleti istemesinin sebebini bilmiyoruz.
Nada que sugira por que o raptor ou Gunnar Hass a querem.
Kadının referanslarını elçi ve Gunnar Haas ile karşılaştırın.
Cruze as referências com a embaixadora e o Gunnar Haas.
Elçi Kumali, Gunnar Haas, ve Ivana Alexandrov ile bağlantısı olan tek adam.
Tem ligações à Embaixadora Kumali, ao Gunnar Haas, e à Ivana Alexandrov. - Como?
Öncelikle domuzlar tüy dökmez, ikinci olarak ben bir doktorum...
Em primeiro lugar, Haas, os porcos não trocam a pele. e em segundo, sou um médico, não um veterinário.
Tamam Haas.
- Claro, Haas.
Fazla heyecanlanma, eminim ki Farley yada Haas geyik avlıyordur.
Não fique muito animado. Provavelmente apenas Farley ou Haas a atirar em alces.
Billy, Haas hakkında yeni bir şeyler ortaya çıkarabildi mi?
O Billy encontrou mais alguma coisa sobre o Haas?
Gunnar Haas'e karşılık Elçi.
Então, Mike...