Hack tradutor Português
419 parallel translation
Teğmen John Hack.
Tenente John Hack.
Beyaz Saray Kurmay Başkanı Hacker devlet işleriyle çok meşguldü yerinde yoktu.
Hack er, o chefe do pessoal da Casa Branca, estava muito ocupado com assuntos do Estado... Indisponível.
Birisi ana bilgisayarı hack etti.
Alguém de fora invadiu o sistema.
- Hacker! - Hack..
Hacker!
- Sistemi hack'liyor.
- Está a fazer pirataria.
Kendi karının kafasındakileri görmek için karının hayaletini mi hacklemeye çalışıyorsun?
Você está mesmo tentando fazer um ghost-hack na sua própria esposa só para ver o que há na mente dela?
Neyse, eline nasıl geçti bu hack programı?
Então, como você botou as mãos neste software de invasão?
Kusanagi ve Togusa bir sonraki umulan hack bölgesine ulaştılar.
Kusanagi e Togusa estão indo para o próximo provável ponto de acesso ilegal.
Hack bölgesi araştırıldı ve bulundu.
Pontos de acesso não autorizados traçados e combinados.
Hack işlemini durdurdular!
Eles acharam nosso acesso.
İnanıyorum ki 9. bölgedeki dış işleri bakanının tercumanı bu hakcing olayına karışmıştır.
Eu creio que voces na Seção 9 esbarraram nele naquele caso envolvendo o hack-fantasma do tradutor do ministro exterior.
Dünyadaki en büyük bilgisayar korsanlığı.
O hack mais fixe do mundo.
Kendi deneyini yapmak için okulun ana güç kaynağını hack etmiş.
Acedeu à nossa rede de energia para fazer uma experiência. A escola ficou um caos.
CPU'sunu hack'ledim ve sonra ana işletim sistemini devre dışı bıraktım ve komut bölümüne girdim.
Entrei no CPU dele, contornei os principais sistemas operacionais dele e acedi às suas sub-rotinas.
burada hack edilemez firewall çalışıyor.
Daqui partem linhas telefónicas dedicadas, impérvias e à prova de acesso por piratas.
Bunu hack etmem gerekli.
Eu vou me infiltrar na mainframe.
Whew! Hack-E-Sack.
Hack-E-Sack.
Shelley Hack!
Shelley Hack!
Savunma Bakanlığı'na ait bazı dosyaları hack ederek de bitirdik.
E conseguimos entrar no departamento de defesa.
- Uydu hack'lemek zorunda kaldık.
- Grande hacking por satélite.
Ama Langley veri arşivini hack'leyip bize iyi bir şeyler bulabildi.
Mas o Langly conseguiu aceder à base de dados e conseguiu uma coisa apetecível.
Sizi hack'lemişler. - Ne?
- Você foi pirateado.
Ben yer altı çocuğum Hack'ledim minibüsten
Mereço-o! É um rapaz do submundo a piratear duma camioneta
Yıkıcı bir hack yapmaya karar verdim. [öksürür]
Eu decidi tentar uma forma subversiva de hack.
Her neyse, kısaca onları bu hack olayına dahil ediyordum
De qualquer forma, além disso eu estava mostrando a eles este hack.
Şimdi söylemeliyimki GNU adı bir hacktir.
Agora eu posso explicar que o nome GNU é um hack.
Bütün GNU projesi, cidden büyük bir hack tir.
Todo o projecto GNU é um grande hack.
Glory ya da şövalyeler onu bulmadan önce.
Antes que a Glory ou os Cavaleiros de Hack e Slack descubram o que...
Koridor 7-Alpha'nın kontrolünü ele geçirin.
Hack o painel de controle no corredor 7-Alpha.
Şu darbe yapılan yer, Manticore, hakkında Gören Gözler'e ulaşabilir misin?
Viste aquele hack do Eyes Only sobre aquele lugar, Manticore? Sim, porque?
Milyonlarca insanı hack'liyorsun.
Você faz pirataria por cabo para milhões de pessoas.
Kate Jackson ile Shelley Hack'i kolayca bulabiliyorsun.
É fácil encontrar da Kate Jackson e da Shelley Hacks.
Dr. Koch mu?
Daqui fala Al Hack.
Ben Al Hack. Rahatsız ediyorum ama...
lamento telefonar-lhe pra casa num feriado, mas estou aqui sentado com o Val Waxman...
Pardon, siz kimsiniz?
Perdão, quem é você? Sou Al Hack.
Ufak bir bilgisayar korsanlığıyla yüklü miktarda ödeme yaptığını bulduk.
Um pequeno hack no computador Revelou vários e recentes pagamentos em dinheiro
Programları'hack'leyen programlar.
Programas a penetrar programas.
Hayatımda yaptığım en çirkin'hack'olmalı.
Nunca fiz uma penetração tão bera!
"Korsan Cenneti."
"Hack Heaven".
Bana kendisi söyledi! Eğer yabancı birisi olsaydı.
Não, a única matéria foi "Hack Heaven", ele mesmo me disse.
Bur yaşlı Hack Scudder'ın sevgilisinin resmi.
Isto é uma fotografia da querida do velho Hack Scudder.
Hack bana resmi gösterdi.
O Hack mostrou-me a fotografia.
Zavallı yaşlı Hack.
Pobrezinho do Hack.
Hack Scudder'ı hatırlıyor musun?
Lembras-te do Hack Scudder?
Ve üstelik, Hack Scudder'ın baban olduğunu düşünüyorum.
E, além disso, acho que o Hack Scudder é teu pai.
Beni kurtaran Hack Scudder'dı.
Foi o Hack Scudder que me safou.
Bu bir Hack-E-Sack.
É uma "Hack-E-Sack".
Hack-E-Sack.
Hack-E-Sack.
Al Hack, Val'ın menajeriyim.
O agente dele.
Evet.Bu arada bunu buldum.
É com grande frustração que nós lemos o artigo "Hack Heaven" que apareceu no dia 18 de maio. ]
"Korsan Cenneti" de geçmişti!
- "Hack Heaven" também foi!