English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Haleh

Haleh tradutor Português

97 parallel translation
Haleh, burada ne arıyorsun?
- Haleh, o que fazes aqui?
Haleh, patatesi uzatır mısın?
Haleh, passe a batata-doce.
Haleh, basıncını ölç.
Haleh, vê a pressão arterial.
Haleh'in fondanından?
Um fudge da Haleh?
Haleh, ailesini bul.
Haleh, contacte a família.
Haleh'den aldım, Gizli Noel Baba'm.
Foi a Haleh, o meu Pai Natal Secreto.
Haleh iyi egzersiz olacağını düşündü.
A Haleh achou que seria uma boa prática. Boa prática?
Haleh, şu bandajı çıkar.
- Haleh, corta esta ligadura!
Haleh, ana hattı hazırla.
Haleh, prepare uma via central.
Bir şey ister misin Haleh?
Queres alguma coisa, Haleh?
Haleh.
- Vai. Haleh.
Mükemmel, Haleh. Sana üç yıldız.
Excelente, Haleh, vai receber três estrelas de ouro.
Haleh, Netzley'yi ara.
Haleh, chama o Netzley.
Haleh, Lydia, önümüzdeki birkaç saat ne yapacaksınız?
Haleh, Lydia, que fazem nas próximas duas horas?
Bekleme salonunda pelvik muayene yapabilir miyiz?
Haleh, podemos fazer um exame pélvico na sala?
- Haleh, eko testi yapalım.
- Haleh, quero uma ecografia.
Haleh.
Haleh.
Haleh, doğumhanenin bana kızdığı hipertansiyon hastanın ültrasonu mu o?
Haleh, isso é o ultra-som para a hipertensa... -... que levou a OB a gritar-me?
Haleh, Benton'ı çağır lütfen.
Haleh! Chame o Benton.
Haleh şarkı söyleyecek.
A Haleh vai cantar.
Haleh çok iyiymiş.
Parece que a Haleh é muito boa.
- Haleh, ameliyathaneyi de ara.
- Haleh, avisa o bloco.
- Haleh?
- Haleh?
- Sence ne Haleh?
- Palpites, Haleh?
Psikiyatri'yi ara.
Haleh, chama a Psiquiatria.
Sağ ol Haleh.
Obrigado, Haleh.
Haleh, Nathan'ın uyandığını söyledi.
A Haleh disse que o Nathan recuperou os sentidos.
Haleh, leğeni çenesinin altında tut.
Haleh, segure a bandeja debaixo do queixo.
Sendika toplantısı yapacaksanız, işten sonra yapın Haleh.
Se queres fazer uma reunião do sindicato, Haleh, é depois do trabalho.
Haleh, onu buradan çıkarır mısın lütfen?
Haleh, por favor, tira-o daqui.
Haleh.
Haleh?
Haleh, çifte vardiya yapabilir misin?
Haleh, podes fazer um turno duplo?
Hoşça kal Haleh.
Adeus, Haleh.
- Haleh, sen devam et!
- Haleh, trata disso!
- Haleh, acaba onu...
- Haleh, importa-se...?
Haleh, ameliyathaneyi ara ve onu transfer et.
Haleh, ligue para o bloco e levem-no.
Haleh, Carol yokken hemşire müdürcülüğü oynuyor.
A Haleh brinca às enfermeiras-chefes na ausência da Carol.
Haleh'nin nöbeti yeni bitti.
A Haleh largou agora.
- Haleh, 7 : 00 dedi.
- A Haleh disse às 7.
- Haleh, idrarlığını takarken zorlanmış.
Haleh diz que foi difícil pôr a Foley.
Haleh, Yanni kaseti bulmanı istiyorum.
Haleh, veja se encontra uma cassete Yanni.
- Haleh, Güvenliği ara.
- Haleh, chame a Segurança.
- Carol, Haleh'in hastası nerede?
- Carol, onde está o paciente da Haleh?
Haydi. - Haleh, deliciye ihtiyacım var.
- Haleh, preciso dessa broca.
Haleh hasta sevki kabul etmeyeceğimizi söylüyor.
- Estamos fechados a transferências. É só uma dor de costas.
- Sorun değil Haleh.
- Tudo bem, Haleh.
Haleh, CT ayarla.
Haleh, peça uma TAC.
Tahtadaki tüm hastalara Carter baktı.
O Carter é que tratou de tudo. Obrigado, Haleh.
Teşekkürler Haleh. Geçen hafta gelen şef doktora ne oldu?
Que aconteceu ao supervisor da semana passada?
- Teşekkürler Haleh.
- Obrigado, Haleh.
Haleh, Angel'ı çıkar.
Haleh, leva a Angel daqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]