Halloran tradutor Português
125 parallel translation
Peşinden hara, oradan Halloran'lar ve Gilmartin'ler.
Depois a portagem da equitação até aos Halloran e aos Gilmartin.
Oradan hipodrom boyunca Halloran'lara...
Atravesso o campo de equitação até aos Halloran.
- Halloran'ların bir arkadaşıyım.
- Sou amigo dos Halloran.
Ne zamandır Halloran'ları soförüsün?
Há quanto tempo é motorista dos Halloran?
"Belediye meclisi toplantısında, yerel mülk sahipleri....... Halloran'ların önerisini, devlet okullarını aşırı kalabalıklaştıracağı gerekçesiyle reddetti"
"Na reunião da comissão de zona, os proprietários locais opuseram-se à proposta dos Halloran por ir encher de mais as escolas públicas."
- Adım Halloran, Senin ki?
- Chamo-me Halloran, e você?
İsmim David Halloran, Chicago'luyum.
Chamo-me David Halloran. Sou de Chicago.
Halloran, Bir şey mi söyleyecektiniz?
Quer dizer alguma coisa?
David Halloran'dan da nefret ediyorum!
- Odeio o Tenente David Halloran!
Seni seviyorum, Halloran!
Halloran, adoro-te!
Halloran, sen filo liderisin.
Halloran, lideras o pelotão.
Tğm. Halloran, sizinle konuşmak istiyorum.
Tenente Halloran, gostaria de falar consigo um instante.
- Halloran?
- Halloran? - Sim?
Halloran'a ne dersin? Ona teklif etsene.
- Dá uma ao Halloran.
Haydi Rita, gel biraz da Halloran'la oturalım.
Rita, vamos ter com o Halloran.
Elizabeth bu da Halloran.
Apresento-te o Halloran.
- Halloran.
- Halloran.
Bu Yüzbaşı Sellinger, bu da Teğmen Halloran.
Capitão Sellinger, Tenente Halloran.
- Tğm. Halloran!
- Tenente Halloran!
Tğm. Halloran, başınıza bela olduğum için üzgünüm ama yardımınıza ihtiyacım var galiba?
Tenente Halloran, lamento estar a dar-lhe tanto trabalho... mas importa-se de me dar uma mão?
Pilotumuz, Tğm. Halloran, çok yetenekli ve kesin kararlı bir insandır.
O piloto, o Tenente Halloran, é muito determinado e desenvencilhado.
Bay Hallorann, 237 numaralı odada ne var?
Que tem o quarto 237, Sr. Halloran?
Bay Hallorann'ın ne dediğini anımsa.
Lembra-te do que disse o Sr. Halloran.
İsmim Dick Hallorann. Overlook Otelinin baş aşçısıyım.
Fala Dick Halloran o cozinheiro do Overlook Hotel.
İyi akşamlar. Sizin için ne yapabilirim?
Em que posso servi-lo, Sr. Halloran?
Ben endişelenmiyorum, Bay Halloran.
Não te preocupes, Sr. Halloran.
Beşinci mıntıka, ben Çavuş Halloran.
5a Esquadra, Sargento Halloran.
Teğmen Strozah, bunlar FBl ajanları : Halloran, Neeley.
São dois agentes do F.B.I. Halloran, Neeley.
O'Halloran'ın deposuna gittiğimde beni orada bekleyen bu idi.
Entrei no armazém O'Halloran's, e lá estava ele à minha espera.
Devam edersek Halloran ailesi vesayet için ocak ayının başında başvurabilir.
Portanto, se avançarmos, os Halloran podem pedir a custódia no início de Janeiro.
Teğmen O'Halloran bu hafta içinde üçüncü kez başına geldi.
Alferes O'Halloran, esta é a terceira vez nesta semana.
Anneme beni "Hıristiyan Kardeşler" okuluna götürmesini söyledi.
Hoppy O'Halloran disse à minha mãe para me levar à Irmandade Cristã.
Arif olan anlardı - - O Maggie O'Halloran'dı.
Um conselho... fique longe de Maggie O'Halloran.
Maggie O'Halloran mı?
Maggie O'Halloran?
Maggie O'Halloran, başa çıkabileceğinden biraz fazla olabilir.
Maggie O'Halloran pode ser um pouco mais do que pode aguentar.
Bu Maggie O'Halloran'dı.
Esta é Maggie O'Halloran.
Maggie O'Halloran, bir inek tarafından mı yendi?
A Maggie O'Halloran foi engolida por uma vaca?
Bu şey Maggie O'Halloran olamaz.
Esta não pode ser Maggie O'Halloran.
İsmim Halloran.
O meu nome é Halloran.
Bay Halloran biliyor.
Halloran sabe.
Bay Halloran'ı nereden tanıyorsun?
Como é que sabe Mr. Halloran?
- Bay Halloran niçin bana ateş ediyordu?
Porque é que o Mr. Halloran estava a disparar contra mim?
Halloran aslında Vadim Strukov.
Parece que o Halloran é actuamente Vadim Strukov. Ele é o presidente.
Bay Halloran için özel olarak bir resim restore ediyorum.
Eu estou a fazer um restauro privado para o Mr.Halloran. Foi assim que o conheci.
Ben de Rosie O'Halloran.
Chamo-me Rosie O'Halloran.
Manhattan'da Rose O'Halloran diye birinı arıyorum.
Estou, telefonista, em Manhattan, uma tal Rose O'Halloran.
- Senden n'aber, Halloran, rejim nasıl gidiyor?
- Que há, Halloran? Como vai a dieta?
Tğm.
Tenente Halloran?
- Seni seviyorum, Halloran.
- Amo-te, Halloran.
- O Bay Halloran değil.
Porque ele não é Mr. Halloran.
Halloran!
Halloran!