Hamamböceği tradutor Português
289 parallel translation
- Bilmem. Etrafta hamamböceği çok. Durun.
Pois, não sei senhor presidente, há muita confusão por aqui.
Hamamböceği.
Barata.
Ya hamamböceği komitesi kimlerin geldiğini görmek için lavabonun deliğinden çıkarsa?
Aparece logo o comité das baratas para ver.
Annesini öldürmüş bir uyuşturucu müptelasının gelip hamamböceği görmesi şok edici olur!
Seria chocante, se um drogado que tivesse assassinado a mãe chegasse e visse uma barata!
Gecenin yarısını hamamböceği avlamakla geçirirsiniz.
Teria que passar metade da noite a disparar contra as baratas.
Konuş, Hamamböceği!
Cuspa logo, sua barata!
Oliver, Oliver bunu bir daha yapma, yoksa cezan hazır... korkulukları olmayan karanlık bir merdiven var... seni oraya atıp, yemek olarak tenekede hamamböceği veririz...
Oliver, Oliver, não vai voltar a pedir há uma escada estreita e escura que nem tem corrimão de lá o atiraremos p'ra comer baratas com a mão.
Oliver, Oliver bunu bir daha yapma, yoksa cezan hazır... korkulukları olmayan karanlık bir merdiven var... seni oraya atıp, yemek olarak tenekede hamamböceği veririz...
Oliver, Oliver, não voltará a pedir mais há uma escada estreita e escura que nem tem corrimão de lá o atiraremos p'ra comer baratas com a mão
Seni çirkin küçük hamamböceği, Seni geberteceğim! Burada konuşamayız.
Sua pequena barata feia, Vou-te matar!
Hamamböceği temizler gibi, hergün evlerini ilaçlamaları gerekiyor...
O que é preciso fazer é uma desinfestação pulverizar as casas.
Hamamböceği Demeti.
"Cacho de Baratas?"
- Hamamböceği!
- Uma barata!
- Hamamböceği mi?
- Uma barata?
Bir hamamböceği!
Uma barata!
Hayır. Eminim salatada hamamböceği olması sizin suçunuz değildir.
Não, sei que não teve culpa por haver uma barata na sua salada.
- Bu hanım salatasında bir hamamböceği buldu.
- Esta senhora viu uma barata na salada.
Madam, salatanızda bir hamamböceği bulduğunuz için üzgünüm.
Minha senhora, lamento que tenha visto uma barata na sua salada.
Sizin salatanızda hamamböceği yoktu.
Não havia baratas na sua salada.
Hamamböceği!
Barata!
- Hamamböceği!
- Barata!
- Kıyafetlerimizde hamamböceği filan yok.
Nós não temos baratas nas roupas.
Diğer esirler hamamböceği ve ot yerken sen Generalin karargâhında kavrulmuş badem yiyip tırnaklarını cilalatıyordun.
O resto dos prisioneiros comia baratas e ervas, enquanto tu estavas no quartel-general a comer amêndoas e a arranjar as unhas.
Aslında söylediği hepimizin hamamböceği olduğumuz.
O que ele realmente está a dizer é que nós somos todos baratas.
İçeride bir hamamböceği gördüm.
Vi lá uma barata.
Sen kime hamamböceği diyorsun?
A quem chamas barata?
İn oradan hamamböceği!
Sai daí, sua barata.
Switek ve Zito'yu hamamböceği ilaçlama işinde düşünmek... konsept olarak ürkütücü.
Não sei, há qualquer coisa de assustador na ideia do Switek e do Zito a fazer desinfestação de baratas.
400 hamamböceği moteline ihtiyacınız olduğunu görecek kadar.
O suficiente para ver que precisam de 400 hotéis de baratas.
Hayır, bakın, bir hamamböceği!
Não, veja. É uma barata!
Hamamböceği mi?
Barata?
O bir hamamböceği.
É uma barata.
Biliyormusun, ilk hamamböceği fosili 300 milyon yıl öncesine aitmiş.
Sabe, foram encontrados fósseis de baratas... que tinham trezentos milhões de anos.
Kore'deki hamamböceği sorunumuzu asla unutamam.
Nunca vou me esquecer do problema que tivemos com as baratas na Korea.
Ve bana borcunu böyle ödüyorsun, seni hamamböceği!
E é assim que me retribuis, sua barata tonta!
Onlar hamamböceği. Onlarla baş etmenin tek yolu toplu imha.
São baratas e a única forma de lidar com elas é a destruição total.
Hamamböceği yer.
- Elas come as baratas.
Adam bir hamamböceği. Öldürdüğünü sanıyorsun.
O gajo parece uma barata.
- Bu hamamböceği senin baban mı?
- Esta barata é o teu pai?
- Sana bakıyorum zaten. Konuş seni hamamböceği!
Fala sua barata!
Sen dinle, seni egomanyak hamamböceği!
Ouve-me tu, sua barata egocêntrica!
Sigarayı bırak, seni küçük hamamböceği!
Para de fumar, insecto!
# Bakımsız, hamamböceği ve kaba #
Cidade perdida e rancorosa
Dergilerimiz ve hamamböceği kapanlarımız yol oldu.
As nossas revistas e recortes desapareceram.
- Seni hamamböceği.
Mexam-se. - Baratas!
Eminim bir hamamböceği öldürmüşsündür.
Está bem, aposto que você já matou uma barata.
Biliyor musun, kendimi hiç acımasız biri olarak görmedim... ama sen... tıpkı bir hamamböceği gibisin!
Eu nunca me considerei um viciado mas tu pareces uma barata!
Yerde hamamböceği var.
Existem baratas na farinha.
Senor Hamamböceği beni zengin edecekmiş.
Aqui o "Sr. Barata" vai tornar-me rico.
Marie, patates salatamda bir hamamböceği var.
Marie, tenho uma barata na minha salada!
Kapa çeneni hamamböceği.
E quer que eu lhe pague uma pensão.
O küçük hamamböceği bizi ispiyonlayacak.
Ela aparecerá, a barata.