Hangar tradutor Português
1,071 parallel translation
Bisikletimi sana bırakıyorum. Aşağıda hangarın önünde.
Deixei a bicicleta para ti, ao pé do alpendre.
Mekik hangarında da çok acayip bir nükteli şiir okunmakta.
Antes um poema humorístico foi enviado da área de lançamento.
- Yüzbaşı Yar, Kargo Hangarı 1'den arıyor.
- Tenente Yar, baía de carga um.
Bu demektir ki hangarda yer kiralayamayacağım.
E não vou poder pagar a renda do hangar.
Hangarın sadece bu kısmını kiraladım diğerlerin anahtarı var.
Eu só alugo esta parte do hangar, outros inquilinos têm a chave.
Bu bebeği bırakan kişinin senin hangarını ve uçağını şansa seçme olma ihtimaline inanmalı mıyım yani?
Queres que acredite que quem abandonou este bebé escolheu o teu hangar por acaso?
Ayrıca evcilik oynamak isteyen sendin "Hangarın çok esiyor" hatırladın mı?
Querias ser hospedeiro. "O teu hangar tem correntes de ar..."
Ondan haber alırsan beni Lundel Endüstri hangarında bulabilir.
Estou no antigo hangar da Lundel Industries.
Hayır henüz değil ama hangardaki saldırıya bakarsak kalpazanlarda henüz bulunamamış.
Não, ainda não, mas o ataque ao hangar diz-nos que os encapuçados não a têm.
Sam, hangara geri dön, sonra da bana doğru gel.
Sam, vá para o fundo do hangar, então venha na minha direcção.
Belki de sondalar bir fırlatma hangarındadır.
Talvez as sondas estejam numa rampa de lançamento.
Mekik alanı 2'yi uyarın.
Avise o hangar dois.
Mekik alanı 2, kurtarma prosedürüne hazır olun.
Hangar dois, preparar para procedimento de recuperação.
Dr Pulaski, Mekik Alanı 2'de bekleniyorsunuz.
Dr.ª Pulaski, é necessária no hangar dois.
Hemen şimdi, Mekik Alanı 2'de olsanız iyi olur.
Neste momento, deveria de estar no hangar dois.
Geordi, derhal Mekik Alanı 2'ye gel.
Geordi, apresente-se no hangar dois imediatamente.
Hayır! Güvenlik, o emri dikkate alma ve tüm personeli, tekrar ediyorum, tüm personeli Mekik Alanı 2'den uzaklaştırın.
Segurança, ignore esta ordem e afaste todo o pessoal, repito, todo o pessoal do hangar dois.
Mekik Alanı 2.
Hangar dois.
Dr Pulaski, Mekik alanı 2'ye gelin.
Dr.ª Pulaski, apresente-se no hangar dois.
Dinle beni. Bu mekiğin hangar güvertesine inebilmesi için,.. ... Atılgan'ın zırhını indirmesi ve çekme ışınını kullanması lazım.
Sybok, para que esta nave entre na doca de aterragem, a Entreprise tem de desactivar os escudos e activar o feixe de tracção.
Aç bakalım hangarı. Uçak geliyor.
Abre a escotilha, cá vai disto.
- Ana mekik hangarı nerede?
- Onde estão as naves auxiliares?
Güverte 6.
Hangar seis.
Mekik hangarına.
Código 7 no Hangar2.
- Olumlu. Yarın saat üçte hangarda olacağız.
Estaremos no hangar amanhã às 0300 da manhã.
Hazır. 11 numaralı hangarda.
Está pronto, no hangar 11.
Elimizdeki en uzak olan hangar o.
É o prédio mais distante.
Onları hangarda indireceğiz, ve ben de bu patlayıcıyı Stuart'ın cansız ellerine kendi ellerimle koyacağım.
Nós os pegaremos no hangar, e tirarei o detonador do Stuart pessoalmente.
Tüm birimler, 11 numaralı hangarı sarmanızı istiyorum.
Vão para o hangar 11.
Hangar kapısını açın.
Abram o portão do hangar.
Lanet olsun! Hangardan çıkmışlar!
Deixaram o hangar.
Wilmar'ın ne dediğini biliyorum ama roket, üç numaralı hangarda değil.
Eu sei o que o Wilmer disse ao rufia do Sinclair, mas o rocket não está no hangar 3.
Hepsi bu mu? Hangarı baştan aşağıya aradık.
- Procuramos este lugar de lés a lés.
2 numaralı mekik güvertesinin kapısının neredeyse tamamını kaplıyor.
Tampa quase por completo a porta do hangar número dois.
Hangar basıncı tamamen sıfırlandı, ama tutunmaya devam ediyor.
Desculpe Capitão, a seção está despressurizada, mas... segue sem soltar-se.
Mekik hangarına gidelim mi?
Quer que lhe acompanhe até o hangar?
Mekik hangar kapısından çıktı.
A nave auxiliar decolou.
Dikkat et yoksa hangarı uçuracaksın!
Acho que está a desfazer o teu armazém, Piccolo. A sério?
Mekiği seyre çıkardık.
deixamos o hangar.
Kargo hangarı 3'te tıbbi acil durum.
Emergência no hangar três.
Kargo hangarı 4'tün yanındaki EPS ana hattından aktarabiliriz. Tamam.
Canalizaremos pela rede elétrica do deck 4.
Çok iyi düzenlenmişti, Tam bir uyak abidesiydi.
- No hangar de carga 4. - Há três pessoas lá. Controle de danos.
- Kargo hangarı 4'te.
- Claro. - Até amanhã. - Até amanhã.
- Şimdi hangardalar mı?
- Estão no hangar?
Şimdi!
O invasor está no hangar.
Wow! Faraday gemiyi bir hangarda tutuyordu ve içine David'i alıp havalandı. Tüm bildiğim şu :
Faraday pôs a nave num hangar.
Burası Mekik Alanı 2.
É do hangar 2.
Şu havaalanında.
Está no aeródromo, hangar 3.
Beş dakika içinde havada olmazsa, kendinize yeni bir hangar bulun.
Se ele não se puser no ar em cinco minutos, procura um novo hangar.
Buralarda bir hangar falan var mı?
Tem.
Şimdi öne uzan.
Agora, você perde uma hora neste hangar. Aqui é La Forge.