Hapse gireceksin tradutor Português
214 parallel translation
Günün birinde sen de hapse gireceksin Tom Powers.
É onde tu irás parar um dia, Tom Powers.
Evet, bu gece para bulman gerekiyordu... ama hapse gireceksin.
Sim, tinha de conseguir dinheiro esta noite, mas vai para a cadeia.
Hapse gireceksin.
Vai para a cadeia por isto.
Hapse gireceksin dostum.
Vais para a prisão.
Hapse gireceksin.
Vais para a choça.
Hapse gireceksin.
Tu! Tu vais passar uns tempos à prisão militar!
Hapse gireceksin.
Estás preso.
Sözlerimi dikkate al, hapse gireceksin.
Lembra-te, Corgan. Vais para a prisão, ouviste?
Hapse gireceksin.
Vais preso.
- Hapse gireceksin!
- Vais para a cadeia!
Bunun için mi hapse gireceksin?
Vais para a cadeia por isso?
- Hapse gireceksin. Dinle beni!
Vais para a prisão.
Bu sefer hapse gireceksin!
Desta vez vais para a cadeia!
Tutuklanıp yargılanacaksın... ve hapse gireceksin! Sonra da hayatının sonuna kadar tımarhaneye kapatılacaksın.
Hás-de ir a tribunal... e para a cadeia, e depois para o manicómio para sempre!
Hıyar, sen zaten hapse gireceksin.
Nem precisamos. És recambiado num avião para New Jersey, artolas.
Sinirlenecek zaman değil. Hapse gireceksin.
Não é altura de perder a cabeça.
Yaptığın şeyler yüzünden hapse gireceksin ve ben o çocuğu bakım evlerine gönderemem.
Vais para a cadeia pelo que fizeste e não quero a nossa filha entregue a tutores nem por um minuto.
Yeni bir şey değil. Ya istediklerini alacak ya da hapse gireceksin.
Nada novo, que se não lhe dou o que quer, vai ao cárcere.
Bu defa ömür boyu hapse gireceksin, Casanova.
Desta vez vais ter prisão perpétua, Casanova.
Oğlum gibiydin ama şimdi benimle birlikte hapse gireceksin.
Agora vais comigo lá para dentro. Abre a mala.
Hapse gireceksin demek istiyor.
O que ela quer dizer é que você vai preso.
En sonunda hapse gireceksin.
Nós vamos acabar na prisão.
Beş yıllığına hapse gireceksin.
Você vai para a cadeia por cinco anos.
Bunu sana ödeteceğim, hapse gireceksin!
Vou fazer com que pague por isso, e irá para a prisão!
Yakalanacaksın ve hapse gireceksin.
Vais ser apanhado e condenado.
Tamam, dinle. Hapse gireceksin.
Vai ser condenado.
Hapse gireceksin.
Vais para a cadeia.
- Nasıl olsa alacağım. Neden kendin için işleri kolaylaştırmıyorsun? Nasıl olsa hapse gireceksin.
Mas vou ficar com eles, por isso não complique, vai ser preso na mesma, vou certificar-me disso.
Amerika Birleşik Devletleri'nde hapse gireceksin.
Vai para uma prisão nos Estados Unidos.
Hapse gireceksin lanet sürtük.
Vá lá! Vais presa, cabra!
Her durumda, hapse gireceksin.
De um modo ou de outro, vai para a prisão.
Ve hapse gireceksin.
E você irá para a prisão.
Her iki durumda da, hapse gireceksin, adamım.
De qualquer modo, vais para a prisão, meu.
Hapse gireceksin, Linda.
Vai parar à prisão, Linda.
Ve hapse gireceksin.
E vais para a prisão.
Hapse gireceksin ve birkaç yıl yatacaksın bu sana iyi gelecek oğlum.
Vai ficar lá uns anos. Vai fazer-lhe bem, filho. Anda.
Hapse gireceksin!
Vais para a prisão!
Hapse gireceksin!
Vão todos para a prisão!
Bu sefer en iyi ihtimalle hapse gireceksin!
Desta vez vais preso!
Hapse gireceksin.
Devias estar preso!
Burada da yapamazsan, hapse gireceksin.
Se aqui não resultar, vais para a cadeia.
Sonra savcının konuşması bitti. Duruşma salonundaki herkes, hapiste olmamın en iyisi olduğuna inanmıştı. Hapse mi gireceksin baba?
Finalmente, a acusação terminou e o tribunal inteiro pensou que eu já estava no papo.
Beni öldürüp hapse mi gireceksin?
Vais-me matar e vais para a prisão?
Yine hapse mi gireceksin?
Vais ser preso outra vez?
Baba hapse mi gireceksin?
Papá, vais para a prisão?
- Yine hapse mi gireceksin?
Depressa voltas para a prisão.
Hapse mi gireceksin?
- Vais para a cadeia?
Böyle bir şey için hapse mi gireceksin?
Queres apanhar 8 anos na prisão por um golpe destes? Estás à vontade.
Hapse sen gireceksin, ben değil.
Vais para a cadeia. Eu não.
Sonra hapse mi gireceksin?
Depois vais para a prisão?
Hapse mi gireceksin?
Vais para prisão?