Hawes tradutor Português
31 parallel translation
Son gidişimde Hampton Hawes ve Chet Baker çalıyordu.
Na última vez que lá fui, o Hampton Hawes e o Chet Baker estavam lá a tocar.
Gelmek zorunda değildin, Hawes.
Não tinhas de vir, Hawes.
Mezardaki Jason değil, Hawes!
O Jason não está na campa, mas sim o Hawes!
- Hawes!
- Hawes!
Jemma Hawes, çorabını çek, sen bir Cheltenham kızısın.
Gemma Hawes, puxa as meias para cima, és do Cheltenham!
Lois Haves, 78.
Lois Hawes Paciente no 78
Düşündüm de A yolundan çıkmaya çalışabiliriz ve B6255'den Hawes'e gidebiliriz.
Acho que vou tentar evitar as estradas A e iremos pela B6255 para Hawes, certo?
Hawes Koleji'nde iş bulmama yardım etmeyi önerdi.
Ele ofereceu-se para me ajudar a arranjar emprego na Faculdade de Hawes.
Eğer Hawes'ta çalışırsam, kendi hikayelerim için daha fazla zaman olur.
Se trabalhasse em Hawes, teria mais tempo para escrever.
Komutan Hawkes, Louisiana Eyaleti, SWAT *.
Oficial Hawes, SWAT do estado de Louisiana.
Ben, SWAT Lideri Tyler Hawes.
Aqui é Tyler Hawes, líder da equipa da SWAT.
Koordinasyonlarınız nedir, Memur Hawes?
- Onde estão, Oficial Hawes?
Bölüm şefi Bruce Hawes emri bizzat verdi.
O chefe de secção Bruce Hawes emitiu a ordem pessoalmente.
Bu da Dr. Eugene Hawes, benim oyun arkadaşım.
Este é o Dr. Eugene Hawes, o meu parceiro de treino.
Dr. Hawes, herhangi bir gelişme var mı?
Dr.Hawes, alguma coisa a informar?
Dr. Hawes morgdan mesaj atmış.
Dr. Hawes da morgue.
Hawes'ın otopsi raporuna göre salgırganla mücadele izi yok.
Ok, de acordo com o relatório de autópsia do Hawes, não há indicação de luta com os agressores.
Az önce Hawes ile konuştum.
Acabei de falar com o Hawes.
Hawes, Openshaw'ın vücudundaki morlukları inceledi.
O Hawes viu os hematomas do corpo do Openshaw.
Hawes iki kuryenin cesedinin daha bulunduğunu söyledi.
O Hawes disse que encontraram os outros dois corpos.
- Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum.
Não, acho que não. Acho que o Hawes tem razão.
Bence Hawes haklı. Bunu bir cerrah yapmış, ve biz kim olduğunu biliyor olabiliriz.
Um cirurgião fez isto, e talvez já saibamos quem.
- Hawes anında öldüğünü söyledi.
O Hawes diz que morreu logo.
Hawes D. Caudwell buranın idolüydü. Winesburg tarihinin en iyi çizgi oyuncusu. Beyzboldaki en sert vurucu.
Hawes D. Caudwell é o ídolo daqui, o maior meio campo do futebol de Winesburg, o maior pegador no beisebol, o maior expoente em todas as tradições de Winesburg.
Hawes bizi morgda bekliyor.
Não há tempo para café. Esperam-nos na morgue.
Hawes nasıl?
Como está o Hawes?
Artanlar Bay Hawes'a gidiyordu.
O excedente estava a vir para o Dr. Hawes.
- Son işlerimiz, Hawes.
Os nossos casos recentes, do Hawes.
Peki Hawes? Haber aldın mı?
Soubeste do Hawes?
Karşınızda Bay Eugene Hawes.
Por favor, uma salva de palmas a Mr. Eugene Hawes!
Dr. Hawes.
Dr. Hawes.