Help tradutor Português
167 parallel translation
Yardım edin!
Help!
Help!
Socorro!
When l was younger, so much younger than today l never needed anybody's help in any way
Quando eu era jovem, muito mais jovem do que hoje Nunca precisei da ajuda de ninguém em nenhum sentido
Help me if you can l'm feeling down
Ajuda-me, se puderes, sinto-me em baixo
Help me get my feet back on the ground
Ajuda-me a pôr os meus pés outra vez na terra.
Won't you please, please help me?
Fazes o favor, o favor de me ajudar?
Help me, help me
Ajuda-me, ajuda-me
( Hollers ) Help me!
Ajudem-me!
Help!
Ajuda!
Help me!
Ajudem-me!
Help me get my feet back on the ground
Ajuda-me a pôr os meus pés outra vez na terra
Nasıl yardımcı olabilirim?
May I help you?
İmdat!
Help!
Lt'd help me tremendous.
Isso me ajudaria muito.
Herkese söylediğim gibi bu konuda size de söyleyeceğim tek şey, bu "arkadaşlarıma yaptığım küçük bir yardımdır"
Só posso dizer uma coisa, como disse a outros. Este título simplesmente... expressa tudo. Chama-se "With a Little Help from My Friends."
- "Can l help you?" ( Size yardım edebilir miyim?
- "Posso lhe ajudar?"
* Yardım eder *
He'll help
* Yardım et bana *
So just help me keep from
* Yardım et bana *
And just help me keep from
* Yardım et bana *
Just help me keep from
- The Beach Boys, "Yardım et, Rhoda".
- Beach Boys, "Help Me, Rhoda".
Ama sana aşık olmamı engelleyemiyorum
# But I can't help # Falling in love # With you
Yaparsın aslanım, gidip onların amına koy!
We can help you. Get him!
- Yardım edelim herife!
- Let's help him.
Siz, siyah adam ve siyah kadınlar, "Bizi alın da Amerika'yı... birlikte inşa edelim." demediniz.
Ele não disse "Homem de black, black mulher,..... venha acima de e help mim buiIdAmerica."
Size, "Zenci, gemiye bin, seni Amerika'nın inşası için götüreceğim." denildi.
Ele disse "Nigger, desça na parte inferior ofthat barco,..... e eu estou tomando você ali para help mim buiIdAmerica."
Ve eğer ışık getirirken ölürsem,... bu hastalığı yok edecek, anlamlı bir gerçeği ortaya çıkarmışsam,... o zaman tüm şükranlarım Allah'a. Tüm dünyaların efendisine.
E ifI pode morrer tendo trazido qualquer light,..... tendo exposto qualquer meaningfuI verdade aquele will help destrói esta doença,..... então ali o crédito é devido a AIIah, o Senhor ofaII o worlds.
# Help me, please
* help me, please
I firmly resolve, with the help ofthy grace, nevermore to offend thee, but to amend my life.
Resolvo firmemente, com a ajuda da sua graça, nunca mais o ofender, mas emendar a minha vida.
- This will help you sleep.
Isto vai ajudá-la a adormecer. Obrigada.
I used to help him relax.
Eu ajudava-o a descontrair.
- Help me.
Só se eu não conseguir evitar.
I need your help.
Ela está a morrer e preciso de si.
- I can help them and I will.
- Posso ajudá-los e é o que farei.
Help Jadzia.
Ajude a Jadzia.
I'm asking you to help us save him.
Peço-lhe que nos ajude a salvá-lo.
50'li yıllarda bu tutkum iyice büyüyerek bir zanaat hâline dönüştü. Film sektörü yeni bir çağa giriyordu. "The Searchers" ın, "The Girl Can't Help It" in,..
A minha paixão era alimentada por toda a espécie de filmes e não necessariamente os culturalmente corretos, filmes de que talvez nunca tenha ouvido falar :
Yardım edin, yardım edin!
Socorro! Help!
Lütfen bize yardım edin.Doktora ihtiyacımız var!
Please help us! We need a doctor!
Onlara yardım etmeliyiz.!
We gotta help them!
Help us out here.
Ajude-nos nisto.
Mm, evet, Yardım ve Yaşlı adlı şarkıyı söyleriz diye düşündüm.
Bem, acho que podíamos tocar a'Help the Aged'.
Taşınmak iyi gelecektir.
The move'll help.
When you're convinced ofyoursuperiority,..... you don't need help from mere mortals like me.
Quando estiver convencido de sua superioridade,..... não precisará de ajuda de meros mortais como eu.
Go get help!
Vai buscar ajuda!
He will help save your kids.
Ele veio para ajudar as crianças.
"Help" albümünün sınırlı baskısını aldım.
"Recebi o álbum" Help ", edição limitada. "
Help!
Help!
Bana senin yaptığını,... daha sonra ondan yardım istediğini, for help afterwards, ve ikinizin raket ve ceketi halanızın bahçesine gömdüğünüzü söyledi.
Ele disse-me que foste tu, e que foste ter com ele para te ajudar depois, e que ambos enterraram o corpo na casa da vossa tia.
- Ekos da ne demek? - E-K-O-S.
O que é "HELP"?
He didn't mean it, officer Let me help you
Sr. Guarda, desculpe.