Henry tradutor Português
15,177 parallel translation
Bu Dr. Henry Hewitt.
Este é o Dr. Henry Hewitt.
Bilim adamı Henry Hewitt sorgulanma için aranıyor.
O cientista Henry Hewitt é procurado para interrogatório.
Henry'i buraya getirmek çok iyi bir fikirdi.
Foi uma grande ideia trazeres o Henry aqui.
Bu lX. Henry olarak blog yazan bir adam. Yirmi birinci yüzyılda Tudor tarzı bir monarşinin
Tem um blogue em que escreve como Henrique IX, e que defende uma monarquia do estilo Tudor no século XXI.
Emma, dün akşam Henry'i görmeye çalışırken ağzından kaçırdı.
A Emma descaiu-se a noite passada quando tentou visitar o Henry.
Henry Miller'ı, Kerouac'ı, Scott Fitzgerald'ı tanıyorum.
Conheço o Henry Miller, Kerouac, Scott Fitzgerald.
- Henry, ben senin annenim.
Henry, sou tua mãe.
Henry sayesinde.
O Henry.
Henry!
Henry.
Emin misin, Henry?
Henry, tens a certeza?
Henry Blomfeld, D.I.A. yardımcı direktörü.
Henry Blomfeld, Director d ADI.
İcat eden kişinin isminin baş harfleri. Henry- -
São as iniciais do inventor, Henry...
Dedektif Vega, Henry Blomfeld, Savunma İstihbarat Ajansı Müdür Yardımcısı.
Detective Vega, o Henry Blomfeld, Director da Agência de Defesa e Informação.
Söyleyemeyeceğimi biliyorsun Henry.
Sabe que não podemos dizer, Henry.
- Henry.
Henry.
- Henry Semple.
- Henry Semple.
Ben 7. Henry'nin soyundan geliyorum.
Sou descendente direta de Henrique VII.
- D.I.A.'dan Henry Blomfeld.
Henry Blomfeld, DIA.
Yalakalık yapmana gerene yok Henry. Neden burada olduğunu ikimiz de biliyoruz.
- Não precisa de me dar graxa, Henry.
- Henry Blomfeld Wally'nin evindeydi.
- Dash... - O Henry Blomfeld esteve em casa do Wally.
- Henry, hareket etme!
Henry, não te mexas!
Henry!
Henry!
Gold, Henry'i korkutuyorsun.
- Gold, estás a assustar o Henry.
Sen iyi misin?
Henry? Estás bem?
- Henry aradı. Her şeyi anlattı.
O Henry ligou, contou-me tudo.
- Henry, özür dilerim. Sorun değil.
Henry... peço desculpa
Sistem senindir Henry.
- Obrigado, tenente... pela sua cooperação. O sistema é todo seu, Henry.
George, Henry, Chuck, Manolo,
George, Henry, Chuck, Manolo,
Araştırdıkları sürü, yasadışı avlananlara karşı açılan ateşin ortasında kaldı ve Thandive ile Henry onlara göz kulak olmaya çalışıyorlar.
Os animais estão no meio do fogo cruzado com a guerra contra a caça ilegal. Thandive e Henry tentam ficar de olho neles.
Thandi ve Henry her hafta çocukları safariye çıkarıyor böylelikle vahşi yaşamı ve getirdiği fırsatların kıymetini bilebiliyorlar.
Todas as semanas, Thandive e Henry levam crianças a um safari para apreciar os animais e as oportunidades por eles geradas.
Henry ve Thandi harikalar, ve vahşi yaşamı koruma konusunda çocuklara yardımcı olmaya devam ediyorlar.
Henry e Thandive são fantásticos e estão a ajudar as crianças a participar na preservação da vida selvagem.
Büyüdüğümde, insanları vahşi yaşam hakkında eğitmek istiyorum. Bay Henry'nin yaptığı gibi.
Quando crescer quero ensinar sobre os animais, tal como o Henry ensina.
Sam-William-Henry-582. Şunu bir sorgular mısın?
Podes ver Sam-William-Henry-582?
Memurdan sorgulamasını istediğiniz plaka "Sam-William-Henry-582".
Está a pedir para verificar uma matrícula que é Sam-William-Henry-582?
- Sam-William-Henry, S-W-H-5-8-2 mi oluyor?
Sam-William-Henry é S-W-H-5-8-2?
- Henry Costin.
Henry Costin.
Çok yaklaşmıştık Henry.
Chegamos tão perto, Henry.
Kukuletalı, binicisi olmadan Peder Henry Brown tarafından bir mil uzunluğundaki alaya başkanlık edilmiş.
Encapuzado e, sem ser montado, foi levado pelo reverendo Henry Brown numa procissão de quilómetros.
Flaubert ve Henry James'in canı cehenneme.
Que se lixe Flaubert e Henry James.
Al sana Henry James.
Isso é Henry James para ti.
Hans, Henry adlı bir işadamı tutmuştu.
Seria alugado pelo empresário Hans Henry.
- Merhaba Lloyd - Merhaba
- Olá, este é o meu colega Henry Andrews.
- Bu meslektaşım Henry Andrews
- Prazer em conhecer.
O benim Henry Miller'ım.
Ele é o meu Henry Miller.
Henry Girard adında biri işletiyor.
É dirigida pelo Henry Girard.
Henry Girard mı?
Henry Girard?
Henry Girard'la mı konuştun?
Tu falaste com o Henry Girard?
Efraim, Henry Girard barda, bizi bekliyor.
Efraim, o Henry Girard está no bar à nossa espera.
- Henry.
- Henry.
- Henry Blomfeld, D.I.A.
Henry Blomfeld, DIA.
Henry, iyi misin? !
Henry, estás bem?