Hessler tradutor Português
43 parallel translation
Herr Oberst Hessler geldi.
Herr Oberst Hessler chegou.
- Albay Hessler, efendim.
- O Coronel Hessler, senhor.
Hessler.
Hessler!
Otur Hessler.
Sente-se, Hessler.
Sen panzer birliklerinin en iyi komutanısın, Hessler.
É o nosso melhor comandante de blindados, Hessler.
Almanya'nın işi bitmiş değil, Hessler.
A nossa Alemanha está longe de estar acabada, Hessler.
Kötü değil ha, Hessler?
Nada mau, Hessler, hã?
Albay Hessler, sizi öncü birliklerin başına getiriyorum.
Coronel Hessler entrego-Ihe o comando da nossa divisão blindada.
Ben Martin Hessler'im.
Sou Martin Hessler.
Albay Hessler siz misiniz?
É o Coronel Hessler?
Albay Hessler panzer Kaplan'ın saldırıya geçtiğini bildiriyor.
O Coronel Hessler comunica que o tanque Tiger avança para o ataque.
Ben Albay Hessler.
Fala o Coronel Hessler.
Hessler'dan karargaha.
Hessler chama Quartel-General.
Hessler köprü senin olacak.
Hessler, a sua ponte será mantida em segurança.
Albay Hessler panzer birliğinin komutanı.
O Coronel Hessler o comandante do Exército de Tanques.
Elinde sadece bu bilgiyle Hessler'ın birliğinin öncü olduğuna nasıl emin olursun?
Com essa informação apenas, à nossa disposição... - Segundo a lei das probabilidades?
Hessler'ın de benim de gittiğimiz yer orası.
Eu diria que é onde o Hessler vai estar, e é para onde eu irei.
Hessler, fazla zamanın yok.
Tempo, Hessler, que não tem muito.
Albay Hessler bu işi bırakıp görevinin basına dönmelisin.
Coronel Hessler deve abandonar essa decisão, e proceder com a sua missão.
General Kohler. Hessler.
General Kohler, fala Hessler.
- Hessler benzin arıyor.
- O Hessler anda à procura de gasolina.
Bu Hessler.
É o Hessler.
Hessler'ın konumu ne?
Qual a posição actual do Hessler?
Hessler başaracaktır.
O Hessler consegue.
James Westerfield, Jen'in evlatlık raporlarında yazdığına göre, on beş yıl önce Hessler'lara bırakan da oymuş.
- James Westerfield. Nos registos de adopção da Jen diz que foi ele quem a entregou
Espri anlayışınızın olduğunu düşünüyorsunuz sanırım Bay Hessler.
Calculo que acha que tem sentido de humor, Mr. Hessler.
Tanrım!
É o Hessler e o Savino...
Bunlar Hessler ve Savino. İşimizi bizim yerimize yaptılar çünkü mihver güç kalmadı.
Acho que fizeram o nosso trabalho, acabaram-se os poderes do Eixo.
Bu Adam Hessler.
É o Adam Hassler.
- Hessler mı o?
- É o Hassler?
Adam Hessler'ın durumu nasıl?
O Adam Hassler. - Como é que está?
Durumunu anlıyorum. Ama Adam Hessler bir kahraman.
Percebo a sua posição, mas o Adam Hassler é um herói.
Hessler konuşmuyor ve Jason sana ne yapacağını karar vermedi hâlâ.
O Hassler não fala e o Jason ainda está a decidir o que deve fazer contigo.
Hessler mı yardım etti?
O Hassler ajudou-te?
- Adam Hessler böyle dedi yani.
O Adam Hassler disse isso.
Hessler!
Desgraçado!
Hessler, seni tebrik ederim.
Hessler, os meus parabéns.
Dr. Patel ve Dr. Hessler.
Este e o Dr. Flynn.
Cliff, espri yapma dediğimde, espri yapmamıştım. Sue, Hessler'ın verimlilik duruşmasında sıkıcı ol, tamam mı?
- Sue, na audiência de eficiência, tens de ser monótona, sim?
Almanya'dan Has Hessler.
O Hans Hessler, da Alemanha.
- Bay Hessler?
- Herr Hessler?
- Sence Hessler mi?
- Achas que é o Hessler?
Bay Hessler.
Mr.