Hilly tradutor Português
113 parallel translation
Bana Hilly de.
Chame-me Hilly.
Oh, Hilly!
Oh, Hilly!
Hayır Hilly!
Não, Hilly.
Beni biraz da olsa seviyorsun, değil mi Hilly?
Gosta um bocadinho de mim, não é?
Hilly, seni yaşlı şeytan.
Hilly, seu malandro.
Kızlardan hoşlanmadığınızı sanıyordum.
Mas acho que não gosta de raparigas, Hilly.
Hilly.
Hilly.
Hilly, Ruby gittiği için çok üzgün.
O Hilly está tão triste da Ruby se ir embora.
Esrar, hödük!
Um charro, Hilly!
Hilly Burns.
- Hilly Burns.
- Ne? Hilly, çatıdan ölü bir adam düştü.
Hilly, vi um morto cair do teto.
Sen çok güzelsin, Hilly.
É muito bonita, Hilly.
Hilly, dün gece pencerenin dışında gördüğüm adam... bu o.
O homem que vi pela janela ontem à noite, é ele.
Hilly, bu adam öldürüldü.
Este homem foi assassinado! - Bem
Hilly, Ben bunu hayal etmedim.
Não me Imaginei. Boa noite, George.
- Hilly, profesör öldü.
O professor está morto.
- Eh... Hilly, kompartmanıma gelip ortalığı toparlamak zorunda kalacaksın.
Hilly, preciso que vá à minha cabine.
Hilly... şu karışıklık için bana yardım eder misin?
Hilly, pode me ajudar a por tudo em ordem?
- Hilly'nin kompartmanında.
Na cabine de Hilly.
Peki ya Hilly?
E Hilly?
- Hilly'e göz kulak olacaksın.
Fique responsável por Hillary.
Hilly'nin hala trende olup olmadığını öğrenmeliyiz.
Temos que ver se Hilly continua no trem.
- Hilly, iyi misin?
- Hilly, está bem?
Seni özledim, Hilly.
Senti saudades.
Mektupları al, Hilly.
Peque as cartas, Hilly.
Ordaki kadının Hilly mi?
- É sua garota, Hilly?
- Sen Hilly.
- És a Hilly.
Bizim de duygularımız Deb ve Hilly İçin en az Lisa kadar derin.
O que sentimos pela Deb e a Hilly é tão forte assim.
Siz bize Lisa'yı alma şansı tanıyın. Bizde size Deb ve Hilly'i verelim.
Deixem-nos brincar com a Lisa e damos-vos a Deb e a Hilly.
Hilly ile gitmek istiyorum.
Quero levar o Hilly.
Hilly, sen bir şairsin. Bir dahisin.
Hilly, estás inspirado, és um génio.
Eğer hasta olsaydı okuluna gidemezdi!
Se o Hilly estivesse doente, faltava.
Keşke Hilly beni görebilseydi, gurur duyardı.
Se o Hilly pudesse ver-me ficaria orgulhoso.
- Hilly, nereye gidiyorsun?
- Não, hoje não vais à escola. - Hilly! Onde é que vais?
Hilly, çabuk çık o arabadan!
Hilly, sai do carro!
Hilly'i seviyorsun.
Tu amas o Hilly!
Hilly'i seviyorsun.
Tu amas o Hilly.
Elbette. Hilly'i seviyorum.
Claro que amo o Hilly.
Çok da umrumda değil ama Hilly'nin beni görmesi iyi olacak.
Eu não ligo a isso mas será bom para o Hilly de me ver.
Hilly doğduğundan beri durumumuz bu.
É o que se passa desde que a Hilly nasceu.
Hilly doğduktan sonra biraz sönükleşmiş olabilir... ama gene de az çok düzenli sevişiyordunuz.
Talvez as coisas tenham parado depois do Hilly nascer, mas o sexo continuou.
Bana Hilly'i verdi, bunun için ona her zaman minnettarım... çünkü oğlumu çok seviyorum.
Ela deu-me o Hilly, e por isso estou eternamente grato, pois amo-o tanto.
Hilly, kimya setini mi açtın?
Hilly, abriste o conjunto de química?
Hilly, uyan.
Hilly, acorda.
Korkma Hilly.
Não te assustes, Hilly.
- Hilly'i kaçırmak senin fikrindi.
Foi tua a ideia de raptar o Hilly!
- Hilly.
- Hilly.
- Hilly Burns?
Sim.
Hilly. - Hilly, uyan.
Acorde.
- Sorun yok, Hilly. O benim bir arkadaşım.
Está tudo bem, Hilly.
Buraya gel, Hilly.
- Venha pra cá, Hilly.