Hive tradutor Português
286 parallel translation
Bikini Partisi Yazi filmiyle Ari Kovani Kafali Gama Yedi X.
Hive Mind Gamma Seven X em Festa de Bikini de Verão.
Hive ile buluşmaya hazır ol.
Preparem-se para entrar na Colméia.
Üstümüzdeki ev Hive acil giriş için planlanmış bi yer.
A mansão acima de nós é uma entrada de emergência para a Colméia.
Peki Hive ne?
E o que é a Colméia?
Hive in haritası açılıyor.
Acessando os esquemas da Colméia.
Seni bulduğumuz ev... ve trene geçtiğimiz yer bu donüşten sonra, bizi Hive E ulaştıracak.
A mansão onde encontramos vocês... Através da qual temos acesso ao trem... o qual, pelo seu trilho Nos trouxe á Colméia.
Hive yer altına yapılmış bi yer...
A colméia é localizada no sub-solo...
Hive in kendi kendini savunma mekanizması var hepsi bilgisyar kontrollü.
A Colméia tem seus próprios mecanismos de defesa... todos controlados por computador.
Hive e ulaştık.
Invadimos a Colméia.
O bir bilgisayar Hive i kontrol eden o.
Ela é o computador É um computador | que controla a "Colméia"
Hive i karantina ya aldı ve burdaki herkesi öldürdü.
Selou a Colméia e matou a todos aqui em baixo
Başka yolu yok Hepsi Hive Sızmayı başaracaklardı.
Não havia modo de infiltrar na Colméia.
Hive den daha önce hiç görmediğim birisiyle, bağlantı kurdu.
Ela tinha um contato dentro da Colméia, alguém que eu nunca conheci.
Hive in altından geçiyorlar Su gaz ve elektrik sağlamak için.
Eles correm por debaixo da Colméia para água, gás e eletricidade.
Didn't realize that bitch of a computer had defense systems outside the Hive.
Não imaginava que aquela vadia computador tinha sistemas de defesa fora da Colméia.
Hive in ilk deneylerinden T-virus un yaşan bir dokuya direk enjekte edilmesiyle meydana gelmiş.
Uma das experiências iniciais da Colméia... produzida pela injeção do T-vírus diretamente em tecido vivo.
Hive e yeniden giriyoruz.
Nós reabriremos a Colméia.
Tüm bildiğim... Annem balın hep hastasıydı Ve tüm kovanı isterdi. "kovalayanı" belki de?
Bem, só sei que a mamã só teve um gosto do mel e ela quer a colmeia ( bee hive ) toda.
Evet. - Bee Hive Tool ve Die.
Bee Hive Tool Die.
Kovan taşıyıcıya ateş açtı, Efendim.
A hive acabou de atirar no transporte, senhor.
Ama izlediğimiz kovan gemisi hâlâ Atlantis rotasında.
Mas a hive-ship que estamos monitorizando ainda está a vir para Atlantis.
Normalde, aynı fikirde olurdum... fakat bu gemi daha önce gördüğümüz bütün kovan gemilerinden hızlı hareket ediyor, bu da demek ki... ya Daedalus'un takip ettiği gemilerden biri, ya da....... Wraithlerin bizden çaldığı bilgiyi paylaşmışlar.
Eu concordaria com você, mas essa hive está muito mais rápida que as outras o que significa que é a nave que a Daedalus está seguindo ou que compartilharam a informação que roubaram de nós com outros wraiths.
Kovan gemisi az önce hiperuzaydan çıktı.
A hive-ship acabou de sair do hiper-espaço.
Bütün her şeyden sonra, yeni kovan gemimize hasar vermek istemeyiz.
Afinal, não querem estragar a nossa nova hive-ship.
Kendimizi şanslı olarak görmeliyiz. Bunun gibi bir kovan gemisi binlerce kişiyi taşıyabilirdi.
Devemos nos considerar sortudos, uma hive-ship como essa pode carregar milhares.
Teyla, anladığım kadarıyla kovan gemisini kullanmak pek de hoş bir tecrübe sayılmaz ha?
Teyla, entendo que pilotar a hive não foi nada prazeroso.
Rodney kovan kontrollerinin adaptasyonuna yaptığı bütün ilerlemeleri anlatmak üzereydi.
Rodney, estava a falar sobre o progresso que fez com o controle da hive.
Şimdi kovan gemisiyle gitsek?
Se sairmos agora com a hive?
Bizim için gelen kovana sunulacaklar.
Vão servir como oferenda a hive.
- Diğer kovan gemisinden iz var mı? - Hayır, açıktayız.
- Algum sinal da outra hive?
Eğer... varsayalım ki, Doktor McKay kovanın alt-uzay iletişimini çalıştırabildi... ve durum size bildirildi.
- Mas teria. Se o Dr. McKay tivesse conseguido trazer a comunicação sub-espacial da hive de volta e você tivesse sido informada da situação.
Altıncı olarak Sugar ve DJ Hive Funky Summoly'ye karşı.
Sexto : Sugar e DJ Hi contra os Funky Samoens.
Güvenlik sorumlusu olarak çalıştığım yer Hive adında bir yüksek teknoloji tesisiydi. Bu devasa yer altı laboratuarında deneysel virüs silahları geliştiriliyordu.
Era chefe da segurança da Colmeia, uma instalação de alta tecnologia, um enorme laboratório subterrâneo que desenvolvia armas biológicas.
Hive'ı en gelişmiş türden suni zekaya sahip bir bilgisayar kontrol ediyordu : Kızıl Kraliçe.
O computador que controlava a Colmeia era uma sofisticada inteligência artificial, a Rainha Vermelha.
Hive'da karşılaştığın aynı yapay zeka.
A mesma inteligência artificial que encontraste na Colmeia.
Manhattan, 1.Sezon 3.Bölüm "Kovan"
- E03 ] - The Hive -
Darhk'ın hayaletleri, onlar HIVE'dan.
Os Ghosts do Darhk, são a COLMEIA.
HIVE denilen bir örgüt kardeşimi öldürdü.
A COLMEIA matou o meu irmão.
HIVE'ı nerede bulacağım?
Onde encontro a COLMEIA?
Ve Lawton da, HIVE ( kovan ) denilen bir örgüt tarafından tutulmuştu.
E que o Lawton foi contratado pela COLMEIA.
Bayan Fayad, HIVE'ın çoğu üyesi, beni bir şarlatan olarak niteliyor olabilir.
Sra. Fayad, muitos membros da COLMEIA acham que sou, um charlatão.
HIVE?
- A COLMEIA?
HIVE kardeşimi öldürdü.
A COLMEIA matou o meu irmão.
Çünkü senin Darhk'ın yanında olman bize HIVE'ı devirmemizde yardımcı olacak..
Estares com o Darhk, vai ajudar a derrubar a COLMEIA.
Nedenini bilmek istemiştim... HIVE kardeşimi öldürttü ve şimdi de ben, yani...
Só queria saber porque... a COLMEIA matou o meu irmão.
Uzun menzilli tarayıcılar bir kovan gemisi algıladı.
Os sensores de longo alcance acabaram de captar uma hive-ship.
Diğer kovan her an buraya gelebilir ve bir savaştan sağ çıkamayız.
A outra hive vai chegar a qualquer minuto, e não sobreviveremos à um batalha.
Bir sürü hasar aldık!
É a outra hive.
Bir kovan gemisinden kalma yıkıntılar Efendim.
São da hive-ship, senhor.
HIVE'daki ortaklarınız benden bir takım adımlar atmamı istedi.
Os seus parceiros da COLMEIA pediram-me para intervir.
HIVE nerede?
Onde está a COLMEIA?