Hmmm tradutor Português
278 parallel translation
Hmmm, mm-hmm.
Hmmm, mm-hmm.
hmmm... bunları giyin.
A menos que... Vista isso. Ouça com atenção :
Hmmm, biz de hep merak ettik.
Foi o que sempre pensámos...
Bir topal, bir çolak, bir de kambur hepsi olmuş obur domuza tambur. *
Hmmm... O gato, O rato, e Lovel, o cão.
- Yok.
Hmmm...
Hmmm...
Bem...
- Trinity mi? - Hh-hmmm.
Trinitá...?
* Kendine ait özel bir dünyan var *
Mm-hmm-hmmm Well, you got Your own private world
Hmmm. Ne olabilirler acaba?
Quais são elas?
Hmm... İşte bu... Şamanın oğlu.
Hmmm... isto é, ele é filho de um Shamam.
Hmmm. Bu koku da ne?
- Que cheirinho é esse?
Hmmm.
Hum!
Hmmm...
Erm...
- Hmmm kimdir?
- Hmm... aquele que...
- hmmm...
- Hmm...
Hmmm. konusunda Hillel'nin düşüncelerinde...
Hmm... O argumento de Hillel que o conhecimento...
- Hmmm...
- Hmm...
yani, hmmm...
Então, hããã...
Hmmm Bu Hadass güzel mi?
Ela é, hmm, bonita, Essa Hadass?
iyi, hmmm? Burdan gidelim.
Bom, hmm? Vamos por aqui.
Burada bir pasaj var, şeyyy...
Há aqui uma passagem que, hmmm...
Hmmm sakalın...!
A tua barba.
Hmmm.
Hmmm.
Hmmm, ne?
Hmmm, o quê?
Hmmm, bir bakalim.
Então o que é que temos aqui?
- Gözlerinden mi? - Hmmm.
O seu olhar?
Bir an önce yiyecek bulmazsak bayıltıp pişirmek zorunda kalırım hmmm çok zayıf ve etsiz ama tam sezonu
Na semana passada em Married with Children, a Peggy estava entusiasmada por ir à reunião do liceu porque tinha a certeza de que seria eleita a rainha da reunião. O Al também estava entusiasmado. Entretanto, os miúdos passam fome.
- Hmmm.
- Ahm...
Hmmm. Gel bakalım.
Vamos.
Aç ağzını küçük dostum.
Hmmm, abre a boca, pequeno amigo.
iyi, Neden sordun?
Bem, por quê? - Hmmm!
Alex, hmm... sevgili can kardeşim.
Alex, hmmm... meu querido... e amado irmãozinho.
- Hmmm anlıyorum?
- É isso mesmo.
Hmmm. Yeterli değil.
Não chega...
Hmmm. İIginç.
- Curioso...
Bir de o esprilerine bayılıyorum : "Kafanızı kurcalayan şeyler."
E adoro quando faz aquelas piadas, "coisas que me fazem hmmm."
Tüm doğum günlerimi, iki mezuniyet törenimi Witness filmindeki tahıl ambarı sahnesini toplasan bir dün gece etmez.
Não, eu estou a dizer-te, a noite passada foi como, hmmm.. todos os meus aniversários, as duas formaturas, mais a cena do celeiro Witness.
Şey, % 20 diyelim mi?
Digamos, hmmm... 20 por cento?
Hmm.
Hmmm.
Hmmm, izniniz olursa, ben gitmek zorundayım.
Se me dão licença, tenho de ir.
Hmmm, güzel gömlek.
Bonita camisa!
- Yani bir tane almalısın.
- Usa. - Hmmm, está bem.
- Orada olmalıydın.
- Hmmm. Devería estar nele.
Geri gitmek zorunda kalmaz belki.
- Hmmm? - Talvez não tenha que voltar.
Hmmm...
100 % electrónico.
Hmmm. 50.
50.
Ah, Kralın taç giyme töreni.
Hmmm... Ah! A coroação do rei!
- Evet!
- Hmmm!
Hmmm.
Hmm?
Bu yabancı varlık tarafından birileri kontrol altına alındığında, ne tür etkilerin vukuu bulduğunu bilmiyoruz.
Hmmm.
Hmm.
Hmmm...