Holmes tradutor Português
2,617 parallel translation
Adı çıkmış H. H. Holmes bölgede kalmıştı.
O conhecido H. H. Holmes estava nas redondezas.
Sherlock Holmes'culuk oynayacaksanız önerim...
Se quiser continuar a brincar ao Sherlock Holmes, sugiro...
Bir terfi daha alırsam, gerçek bir dedektif olabileceğim, tıpkı Sherlock Holmes veya Speed Buggy gibi.
Mais uma promoção e vou ser um detective a sério, como o Sherlock Holmes ou o Speed Buggy.
Oliver Wendell Holmes 101.
Oliver Wendell Holmes, 101.
Nasıl bir makine arıyorsun dostum?
Que tipo de câmara andas à procura, Holmes?
Harikaymış.
Vai ser óptimo, Holmes.
Sherlock Holmes geldi.
- O Sherlock Holmes chegou.
Wendell Holmes adlı şüpheli şahıs cinayetten önce bölgede görülmüş.
Um tal de Wendell Holmes, foi visto na área mesmo antes dos tiros acontecerem.
Wendell Holmes. Biz evini gözleyeceğiz.
Vamos esperá-lo na sua residência, mas consegui os seus contactos.
Wendell Holmes!
- Não estou a resistir!
Yakaladık. Wendell Holmes. Tutuklusun.
Wendell Holmes, estás preso.
Sanırım bunlar bir Sherlock Holmes hikayesinden.
Acho que são de uma história do Sherlock Holmes...
- Sherlock Holmes mu?
- Sherlock Holmes?
Sanırım Holmes hikayede kod gibi bir şeyleri çözüyordu.
Acho que o Holmes decifrou um código ou algo assim na história.
Binbaşı Holmes biraz huysuz olabilir ama başımızın belaya girmesini istemez.
O Major Holmes pode ser um pouco rabugento, mas não quereria arranjar-nos problemas.
- Sherlock Holmes'den bahsediyorum.
- Não de Sherlock Holmes.
Sherlock Holmes şapkası falan takardım.
Eu usava um chapéu à Sherlok Holmes.
Oliver Wendell Holmes.
Oliver Wendell Holmes.
Kuklalı bir Sherlock Holmes gibi çıkmışım.
Eu parecia o Sherlock Holmes, com um boneco.
Sherlock Holmes'u geçtin!
Parece o Sherlock Holmes.
Sen Sherlock Holmes olduğunu mu düşünüyorsun?
Pensas que és o Sherlock Holmes?
Sherlock Holmes, gelip benimle buluşursan öğrenirsin anasını satayım.
Sherlock Holmes, encontra-te comigo e descobres que merda se passa.
- Sherlock Holmes'u duydun mu?
- Ouviste falar do Sherlock Holmes? - Quem?
Sherlock Holmes.
Sherlock Holmes.
- Affedersiniz, Bay Holmes.
- Desculpe, Mr. Holmes...
Lütfen Bay Holmes, gideceğimiz yerde giyinik olmak isteyeceksiniz.
Por favor, Mr. Holmes, para onde vai tem de ir vestido.
- Sherlock Holmes, pantolonunu giy.
- Sherlock Holmes, veste as calças!
Ve genç Bay Holmes...
Holmes, o mais novo.
- İnsanlar size yardım etmeniz için geliyorlar... -... değil mi, Bay Holmes?
- As pessoas pedem-lhe ajuda, certo?
Çabuk kavradınız, Bay Holmes.
Muito perspicaz, Mr.
Kolay bir çıkarımdı.
Holmes. Não é uma dedução complicada.
- Bize yardım edebilir misiniz, Bay Holmes?
- Pode ajudar-nos, Mr. Holmes?
Bu küçük gerçeği bir çok kişiden saklamakta başarılıydık, Bay Holmes.
Conseguimos ocultar este detalhe a muita gente, Mr. Holmes.
İkimiz de dindar değiliz Bay Sherlock Holmes.
Estamos ambos sem uniforme... Mr. Sherlock Holmes.
Kılık değiştirmedeki en büyük sorun nedir biliyor musunuz Bay Holmes?
Sabe qual é o grande problema dos disfarces, Mr.
Ününüzü göz önüne alırsak,... sizin kaçırdığınızı sanmıyorum, Bay Holmes.
Pela sua reputação, suponho que a si não, Mr. Holmes.
- Bay Holmes şifreyi...
Holmes não...
Teşekkürler, Bay Holmes.
Obrigado, Mr. Holmes.
Bu kameralı telefon benim hayatım, Bay Holmes.
Esse telemóvel é a minha vida, Mr. Holmes.
İyi geceler Bay Sherlock Holmes.
Boa noite, Mr. Sherlock Holmes. - Céus!
"Bir dahaki sefere kadar hoşça kalın, Bay Holmes."
ATÉ À PRÓXIMA, Mr. HOLMES
John'la benden önce onun peşine yollanan başka...
Sabias que a estavam a perseguir... Bom dia, Mr. Holmes.
"Günaydın, Bay Holmes."... kişilerden haberin var mı?
Antes de nos enviares?
Sonuçta sahip olduğumuz tek şey ailedir, Mycroft Holmes!
No fim, a nossa família é tudo o que temos, Mycroft Holmes.
Sherlock Holmes ile yarışmak zorunda bırakma beni!
Não me faças competir com o Sherlock Holmes.
"Hadi yemek yiyelim."
"Vamos jantar." Namoriscou com o Sherlock Holmes?
- Sherlock Holmes ile flört mü ettin sen? - Ona ettim. Hiç cevaplamadı.
Não, fiz-me a ele, mas ele nunca responde.
Sherlock Holmes'u kimse bilmiyor ama, kayıtlara geçsin diye söylüyorum,... eğer hala birilerinin umurundaysa, ben eşcinsel değilim.
Quanto ao Sherlock Holmes, quem poderá saber? Mas, já agora, se alguém quiser saber, eu não sou gay.
Sanırım, sizde istediğimiz bir şey var, Bay Holmes.
Creio que tem algo que queremos, Mr. Holmes.
- Çifte cinayet şüphelisi var.
Wendell Holmes.
- Sherlock Holmes, çok şanslı bir adam.
O Sherlock Holmes é um homem de sorte.