Honeywell tradutor Português
22 parallel translation
Kızlar bekliyor, Bayan Honeywell.
A meninas estão à espera, Miss Honeywell.
- Bayan Honeywell, sakıncası yoksa?
- Miss Honeywell, importa-se?
Sözleşmenizi okuyun Bayan Honeywell.
Leia o seu contrato, Miss Honeywell.
Birkaç yıldır Honeywell için çalışıyorum.
- Estouna Honeywell há uns anos.
Chris Bollyn, Arizona, Phoenix'teki, bir 757 tipi APU üreticisi olan Honeywell firması ile bağlantı kurdu.
Chris Bollyn contatou a Honeywell em Phoenix, Arizona, os fabricantes dos APUs dos 757.
Çocuklar, Garrison Cootes Amerika'nın en büyük çevreci hukuk şirketlerinden biri olan Honeywell Cootes'un büyük ortağıydı.
Garrison Cootes era sócio sénior da Honeywell Cootes, que era uma das maiores empresas ambientais da América.
Ama ben buna inanmıyorum. Ben Honeywell County`den değilim.
Não estou de acordo, mas eu não sou do Condado de Honeywell.
Ben Honeywell Cootes'da çalışıyorum. Şu an bir avukat arıyorlar.
Sabes, eu estou na Honeywell Cootes, e eles estão à procura de pessoal.
Marshall, o korkunç Honeywell denen adam yüzünden zaten riskli bir durumdasın.
Marshall, tu já estás na corda bamba com aquele tipo horrível, o Honeywell.
Honeywell korkunç bir adam değil. Bazen hırçınlığı tutuyor.
O Honeywell não é horrível, ele tem apenas um mau temperamento às vezes.
Honeywell seni çok sevecek.
O Honeywell vai gostar de ti.
Bay Honeywell çevre için yaptığınız işler muazzam cidden. Yok canım.
Sr. Honeywell, tenho que dizer que o seu trabalho sobre o meio ambiente é incrível.
O zaman Honeywell'in güvenini geri kazanman lazım.
Então tens de ganhar a confiança do Honeywell, outra vez.
Honeywell onay mekanizmana tekrar güvenmeye başlayınca bazı konularda fikrini almak isteyecek.
E então, quando o Honeywell começar a confiar no teu selo, outra vez, ele vai procurar saber qual a tua opinião sobre as coisas.
Honeywell Cootes'un iş ilanı verdiğini duymuştum. Ofisin kapısında bekleyip, düşkün hâldeymiş gibi yaparsam bana acıyıp mülakat ayarlayacağını biliyordum.
Ouvi falar da oferta de trabalho na Honeywell Cootes e sabia que se ficasse à frente do teu escritório e fingisse que estava mal, tu terias pena de mim e arranjavas-me uma entrevista...
Ben Honeywell.
Aqui Honeywell.
Hey, ben Honeywell.
Sim, sou o Honeywell.
Honeywell aradı ve sen de her şeyin yolunda olduğunu söyledin.
O Honeywell telefonou e eu disse-lhe que estava tudo bem.
Honeywell Cootes'un aile yemeğinde meme ucum frikik verdiği zaman da.
E depois do meu acidente no dia de diversão em família da Honeywell e Cootes.
- Ayrıca Burroughs ve NCR Honeywell ve Control Data.
- E o Burroughs a NCR, a Honeywell e a Control Data.
İşte biz orada dikilirken Honeywell arkasına yaslanıp "Gördüklerim hoşuma gitti," dedi.
Nessa altura, o Honeywell inclina-se e diz : "Gosto do que vejo."
O Honeywell davasını kaptığınız için tebrikler.
Parabéns por teres conseguido o contrato da Honeywell.