English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Humana

Humana tradutor Português

7,883 parallel translation
Yani duyduğuma göre insan eti tavuk eti gibiymiş.
Quer dizer, o que dizem por aí é que carne humana sabe a frango.
Sylvester, ayaklı hesap makinemiz.
Sylvester é uma calculadora humana.
İnsan yaşamını her şeye rağmen korurdu.
Ela protegeria a vida humana a qualquer custo.
Anladın mı? Aramızdaki her şey çok iyiydi. Ta ki ben bu süper insan işlerini aramıza alana kadar.
As coisas estavam a correr bem entre nós, antes de eu nos envolver nesta porcaria super-humana.
Bu da başka bir süper insan denemesi olsa bile bir açıklaması olmalı.
Mesmo que isto seja outra experiência sobre humana, precisa de existir alguma explicação.
Bu ateş eden süper insan görüşlerine sahipse ya da her neyse, neden ıskaladı?
Se o atirador tinha visão sobre humana ou algo parecido, - porque é que ele falhou?
Çünkü insan değilsin.
Porque não és humana.
İnsanın doğasını sorgula o zaman, beni değil.
Culpa a natureza humana, não a mim.
Kalbimde insan doğasının istekli bir öğrencisiyim.
De coração... sou um ávido estudante da natureza humana.
İnsan doğası işte.
É a natureza humana.
İçinde bir insan olduğunu biliyorum.
Eu sei que ainda há alguma decência humana em ti.
Ben Gina Linetti, 100 emojinin insan formuyum.
Gina Linetti, a forma humana do emoji 100.
Nick, toplumun pupa evresindeki kozalaşma formu fikrinden büyüleniyor.
É fascinado pela ideia da crisálida humana na crisálida da sociedade.
İyiymiş. - İnsan kozalaşması falanmış işte.
Fixe, crisálida humana e tudo o resto.
- Bu senin çalışman mı?
- Isto é a sua obra? Ainda não falei com ninguém, aqui, mas parece que se baseou na crisálida humana. - Sim.
- Efendim, insan ağzı pistir.
- A boca humana é nojenta.
İnsanlardan bir abluka.
Ao estilo de uma cerca humana.
O süper insan değil.
Ele não é sobre-humana.
Stahma, bu insana bizim soyumuzun lanetlerini mi öğrettin?
Stahma, ensinaste a esta humana as maldições da nossa gente?
Bu insanı onunla öldürmeni istiyorum.
Quero que mates esta humana com ela.
Kocanın yaşaması için, bu insanı öldürecek misin?
Matarias esta humana em troca pela vida do teu marido?
Ölü insan kokusu midemi bulandırıyor.
O cheiro a morte humana ofende.
Birliğin güneyli bir üyesi olarak insan kültürü üzerindeki bilginiz mükemmel, General.
Para um membro sulista da Corporação, o seu comando da cultura humana, General, é...
Mesela şu, Teğmen Bebe bir alışveriş merkezine sızıp yüzlerce insanı öldürmek için insan derisi giymiş bir Indogene'dir.
Olha para o doce Tenente Bebe, um Indogene que vestiu pele humana para se infiltrar num centro comercial, matando centenas de humanos.
İnsanların konuştukları dillerini, topraklarını, giysilerini yüzlerindeki derileri ele geçireceğiz.
Vamo-nos apropriar da linguagem humana, da terra deles, das roupas deles, da própria pela das suas caras.
Empati ve insan arzularına n'oldu? Yeter.
Onde é que está a empatia e a compaixão humana?
Bu bozulmuş grubun asileri birer soğukkanlı katilden başka bir şey olmadıklarını bir kez daha gösterdiler. Hukuka, kanunlara ya da toplum ahlakına saygı duymaksızın.
Estes alegados "rebeldes" mais uma vez demonstraram... não ser nada mais do que delinquentes degenerados, sem qualquer respeito pela lei, pela ordem ou pela decência humana.
Cinsellik doğal bir insani işlev.
A sexualidade é uma função humana natural.
Bunu düşününce insanlardaki dargınlık hissiyle karıştırılabilecek bir his tattım.
Agora que penso nisso... efectivamente experienciei uma sensação que pode ser confundida... - com indignação humana. - Não.
Ama sen insan değilsin.
Mas, tu não és humana.
Ş ž u halıdaki bulimia kusmuğunu temizleyen obez insanımsı yaratık Bayan Bean.
Esse espécime de bulemia suja humana esfregadora de vómito do tapete é a sra. Bean.
İnsan hayatına vermediğim değeri gözden mi geçireyim?
Reavaliar o meu desinteresse flagrante pela vida humana?
Bu insanlar beni yeniden insan gibi hissettirdiler.
Estas pessoas fizeram com que me voltasse a sentir humana.
Sakın kıpırdamayın sizi insan et torbaları.
Parem, sacos de carne humana.
İnsan.
Humana.
Sylvester, ayaklı hesap makinemiz ;
Sylvester é uma calculadora humana.
Dondurma psikolojisini kullanmak gibi olmasın ama insan doğası böyle.
Não querendo usar a psicologia do gelado, mas é da natureza humana.
Her türlü salgına dayanabilecek yeni bir insan ırkı yaratmak.
Criar uma nova linhagem da raça humana, suficientemente forte para resistir a qualquer praga.
Son derece yavaş ve son derece insanı bir şeydir. Ve sizi nasıl kullanılacağını öğrenmeye davet eder.
Será uma evolução gradual e humana que irá seduzi-lo a aprender como usá-lo.
Christine'in insan anatomisine meraklı olmasında bir sorun yok, Booth.
Não há nada de errado, da Christine mostrar interesse - na anatomia humana.
Cildi insan derisindendi, kanla yazılmıştı.
Era encadernado em carne humana, escrito com sangue.
Beyler, şahsım da insan doğasının güvenilmezliğine karşı kördü bir zamanlar.
Cavalheiros, lembro-me quando também eu era cego para a precariedade da natureza humana.
İnsanlığın hırsı Dünya'yı zehirlerken biz çözümle orada bulunacağız.
Quando a ganância humana envenenar a Terra, nós estaremos lá com soluções.
Pekâlâ, elimizde bir insan deney faresi olmadığına göre, kim bu şeyi denemek...
A menos que tenhas uma cobaia humana que queira testar esta coisa...
Yâni, Kütüphane insan şeklinde.
A Biblioteca em forma humana.
Herkes masum olduğunu söyler, insanın doğası bu, büyü değil.
Todos dizem que estão limpos. É a natureza humana, não magia.
Kuantum mekaniği insan bilincinde önemli bir rol oynar.
A mecânica quântica desempenha um papel crucial na consciência humana.
Aile bizi bir araya getiren bağdır. Fakat bu bağın bir ucu insan uygarlığını yükselten bir destekken diğer ucu bireyselliğimizin gırtlağına sarılan bir kementtir.
A família é o laço que une mas enquanto uma ponta fortalece a civilização humana, a outra é um nó, a sufocar a individualidade.
Bir köpeğin insan eğlencelerine katılmasının yanlış olduğunu kimse söyleyemez.
Nada mostra o quanto gostamos do nosso animal como deixá-lo fazer parte da brincadeira humana.
Onu azar azar, parça parça ayıracaklar. Ta ki Olivia Pope olmaktan çıkana kadar, İnsan olmaktan çıkana kadar.
- Vão arrancar bocado por bocado até que não seja reconhecida como Olivia Pope, até que ela não seja reconhecida como pessoa, até que ela não seja reconhecida como humana e o Presidente seja capaz de a tirar da sua mente.
Neye benziyor?
Eles assumem a forma humana?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]