English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Huzur içinde yatsın

Huzur içinde yatsın tradutor Português

368 parallel translation
Babam, huzur içinde yatsın eskiden derdi ki, mahalle bir organizma gibidir. Canlı bir şey, sürekli değişir, sürekli bir şeylere ihtiyacı olur.
O meu pai, que descanse em paz, dizia que um bairro é como um organismo, uma coisa viva, sempre a mudar, sempre com necessidade de algo.
Huzur içinde yatsın.
Espero que descanse em paz.
Callahan... Huzur içinde yatsın... Ne?
Que Callahan descanse em paz...
- Huzur içinde yatsın. Ve bu bilgimi size öğretmekten mutluluk duyarım.
E fico muito feliz por lhe passar esta sabedoria a si.
En azından zavallı büyükannem, huzur içinde yatsın, böyle bir günü görmekten kurtulmuştu. Randolph.
Bem, pobre avó, que a sua alma descanse em paz, foi poupada de ver um dia como este.
- Bırak mezarında huzur içinde yatsın.
- Deixa-a descansar em paz.
Huzur içinde yatsın. Ayrıca orkestramıza katılan bir bayan var.
E temos uma mulher na orquestra.
Artık öldü, huzur içinde yatsın.
Já morreu, que Deus o acolha.
Huzur içinde yatsın.
Que descanse em paz.
Huzur içinde yatsın...
Ao morrer, disse :
"Edna" derdi, huzur içinde yatsın...
"Edna", disse ele ao morrer,
Ruhu huzur içinde yatsın.
Paz à sua alma.
Huzur içinde yatsın İhtiyar Wilson'ın diğer odada büyük konforlu koltuğunda uyuması.
Que descanse em paz. Dormindo em sua grande e confortável cadeira na outra sala.
Huzur içinde yatsın.
Deus dê paz à sua alma.
Hesaplarda bir sorun vardı ve annenizden bana arka çıkmasını istedim. Ama anneniz - huzur içinde yatsın -.. ... doğruluktan şaşmaz, fazilet düşkünü bir kadındı.
Havia problemas com os livros e eu estava-lhe a pedir que me encobrisse, mas sua mãe, paz à sua alma, era uma mulher, especialmente rígida, que me iría denunciar.
Annendeki yeteneğin sende olmaması çok yazık huzur içinde yatsın.
É uma pena que não tenhas o talento que a tua mãe tinha, que descanse em paz.
Huzur içinde yatsın.
Que ele descanse em paz.
Annen artık toprakta, huzur içinde yatsın.
A tua mãe já lá está. Paz à sua alma.
Huzur içinde yatsın.
Paz à sua alma.
Huzur içinde yatsın.
Que Deus o tenha.
Huzur içinde yatsın.
Não sabia nadar.
Amin. Huzur içinde yatsın.
Deixei descansar sua alma.
Oh, huzur içinde yatsın.
Oh, que descanse em paz.
Huzur içinde yatsın. Amen.
Que a sua alma e a de todos os fiéis que partiram pela misericórdia de Deus descansem em paz.
Ama benim Aaron'um, huzur içinde yatsın, bana çocuk veremedi.
Mas o meu Aaron, que Deus o tenha, não pôde me dar filhos.
Kötü bir kadındı, huzur içinde yatsın.
Ela era uma mulher amarga.
Ve rüyanın tam ortasında büyükannen Tzeitel içeriye girdi, huzur içinde yatsın.
E no meio do sonho, entra a sua avó Tzeitel.
Eğer ninem Tzeitel, huzur içinde yatsın bize terziyi söylemek için öte dünyadan gelme zahmetine katlandıysa doğrusu budur ve bundan iyisi olamazdı derim.
Minha avó Tzeitel, que descanse em paz... deu-se ao trabalho de vir do outro mundo... nos falar do alfaiate. Acho que assim é melhor e não poderia ser melhor.
Karım, Fruma Sarah'ın, huzur içinde yatsın, erkek kardeşi orada.
Minha mulher, Fruma Sarah, que descanse em paz, tinha um irmão lá. - Que bom.
Eh işte, "Huzur içinde yatsın" gibi bir şeyler yazmak adettendir.
É costume pôr "Descansa em Paz".
Açık konuşalım, Don'a çok saygı duyuyordum, huzur içinde yatsın... Ama, artık zayıflamıştı.
O Don - que descanse em paz - estava a ficar velho.
Santino'nun kötü bir don olduğunu düşündüm hep... Huzur içinde yatsın...
Achava que Santino era um mau Don, que descanse em paz.
Annen, huzur içinde yatsın senin okuyup yazman... hesap yapabilmen için didindi.
A tua mãe, que Deus tem... tratou de ensinar-te a ler e a escrever... e a fazeres contas.
O geceyi hiç unutmam. Babam öldükten sonra - Huzur içinde yatsın. Annem cenazeye gelmedikleri için Shoebridge'lere çok kızgındı.
Depois da morte do meu pai, paz à sua alma, a minha mãe ficou fula porque nenhum Shoebridge foi ao funeral.
Beni yetiştiren kadın, huzur içinde yatsın, iyi İngilizce okuyamadığı için "Femolly" olarak telaffuz etmiş.
A mulher que me criou, Deus tenha a sua alma, não sabia ler bem inglês, pronunciava-o "Femáli".
Huzur içinde yatsın.
Possa ele repousar em paz.
Şu ağaç erkek kardeşin Anshel öldüğünde, huzur içinde yatsın diye dikilmişti.
Aquela árvore tinha esta altura quando o teu irmão Anshel morreu... que ele descanse em paz.
Sekiz gün önce öldü, huzur içinde yatsın.
Ele morreu há oito dias, que possa repousar em paz.
Huzur içinde yatsın...
Possa o teu pai descansar em paz.
Huzur içinde yatsın.
Possa ele descansar em paz.
Rod Lane huzur içinde yatsın.
Que Rod Lane descanse em paz...
Hitler bile huzur içinde yatsın, bilmiyordu.
Nem o próprio Hitler, que descanse em paz, descobriria.
Bazen deli olduğunu düşünüyorum, tıpkı baban gibi, huzur içinde yatsın.
Às vezes acho que é louco! Como seu pai, que em paz descanse.
Tıpkı babasının yaptığı gibi, huzur içinde yatsın.
- É igual ao seu pai, Deus o tenha.
H.İ.Y. ( Huzur içinde yatsın )
PACKARD WALSH DESCANSA EM PAZ
Kız kardeşim, Huzur içinde yatsın. Nerede... nerede bu kadar hata yaptı.
Foi onde minha irmã, que Deus a tenha... foi onde ela errou com você.
- Huzur içinde yatsın.
Que descanse a sua alma
Huzur içinde yatsın.
Deus dê paz á sua alma.
Huzur içinde yatsın.
Desejo paz para ele.
Huzur içinde yatsın.
Pensava : " " A Heavenly vai fazer-me sentir limpo novamente.
"Huzur İçinde Yatsın" Evcil hayvan mezarlığı sanırım.
"Requiescat in poce." É a campa dum animal de estimação.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]